0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
37
Okunma

HER ŞEYİ BİLDİĞİNİ SANAN KADININ KAYBETTİĞİ ŞEY:
KADINLIĞI
Eril kadın, ilişkide eş aramaz;
bilinçsizce bir rakip yaratır.
Hayatı tek başına sırtlamaya alışmış olmanın gururu,
zamanla her şeyi kendisinin daha iyi bildiği yanılsamasına dönüşür.
Sorun güçlü olması değildir.
Sorun, bulunduğu her ortamda hükmetmemeyi zayıflık sanmasıdır.
Her konuda fikri vardır,
ama dinlemeye tahammülü yoktur.
Her şeyin en iyisini bilir,
ama bilmediğini kabul edecek kadar bilgisi yoktur.
Her işi yapar,
ama yapılana değer vermez.
Erkeğini yanına değil,
karşısına koyar.
İlişkide sürekli bir sınav açar:
“Ben mi daha iyiyim, sen mi?”
Oysa ilişki bir yarış değil,
iki insanın aynı yöne bakabilme becerisidir.
Eril kadın, erkeğin varlığını kabul eder
ama etkisini kabul etmez.
Onu adam yerine koyar gibi yapar
ama sözünü sürekli geçersiz kılar.
Sonra da şaşırır:
“Niye erkekler geri çekiliyor ve ben bir başıma kalıyorum?” diye.
Çünkü hiçbir erkek,
sürekli yetersiz hissettirildiği bir yerde
kalmak istemez.
Ve hiçbir ilişki,
tek kişinin aklıyla ayakta durmaz.
En büyük çelişki şudur:
Kontrol ederek güven arayan kadın,
aslında en çok güvensiz olanıdır.
Bilerek değil,
korkarak yönetir.
Ve sonunda yalnızlık gelir.
“Kimseye ihtiyaç duymuyorum” cümlesiyle süslenen,
ama içten içe
kimsenin kalmadığı bir yalnızlık.
Güç, her şeyi bilmek değildir.
Güç, bilmediğinde alan açabilmektir.
Bunu öğrenemeyen kadın,
ilişkide kazandığını sanırken
sevgiyle birlikte erkeği de kaybeder.
Yazan
Korhan KÜLÇE
13/12/2025