Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
hulyaperest
hulyaperest

Sana Kalsa O Sahilde Ölürdün

Yorum

Sana Kalsa O Sahilde Ölürdün

1

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

82

Okunma

Sana Kalsa O Sahilde Ölürdün

Sana Kalsa O Sahilde Ölürdün



Adı büyük kendi küçük kasaba
Islak kumlarında bıraktım
Ayak izlerimi
Beni unutma..


Bir köpek. 

Çukurova’dan kaçmış bir pamuk çuvalı gibiydi. Hızla koşuyordu sana doğru. Korkmuş, ne yapacağını bilememiştin. Nereye kaçacağını düşünürken gelip ayaklarına dolanmış, olduğun yerde durdurmuştu seni. Yüzünü sürmüştü ayaklarına. Dönüp dönüp etrafında, durup durup sürmüştü. Korktuğun için utanmıştın. Yüzüyle sevmişti seni. Sevip sevip utandırmıştı. Bir türlü bırakmak bilmeyince ayaklarını, kabarmıştı yüreğin. Ağlamıştın. Gelen geçen sana bakmıştı. Sahildeki kafelerin birinde çalışan iri bir adam, korkudan ağladığını sanıp köpekten kurtarmaya koşmuştu seni. Mezarcı küreğini andıran ayaklarıyla tekmelemişti köpekçiği. "O beni seviyordu," deyince sen, yaptığından utanmıştı. Kendini affettirmek için çay ikram etmek istemişti sana. "Köpeğe yiyecek verirseniz içerim çayınızı, " demiştin.

“Önce ona affettirin kendinizi!”

Gidip çalıştığı kafeye elinde bir tabak sosisle dönmüştü. Ne adama ne de önüne koymaya çalıştığı sosislere bakmamıştı köpek. Koyduğu tavır şaşırtmıştı seni. Yatışan yüreğin bir kez daha kabarmıştı. Her sahile indiğinde gözlerin arar olmuştu onu. Koşar gelir diye uzun saatler beklemiştin. Gelmemiştİ. Gelmedikçe gerçekliğini yitirmişti gün be gün. Bir düş gördüğünü düşünmeye başlamıştın. Vazgeçmiştin beklemekten. Köpekten değil. Beklemekten.

Bir şemsiye. 

Bir başka gün. Sağanak bir yağmurda deli gibi yürüyordun yine sahilde. Bir başka adam, bir başka kafeden çıkıp elindeki şemsiyeyi zorla vermek istemişti sana. Sırılsıklamdın. İstememiştin. Teşekkür edip ıslanmak için yürüdüğünü söylemiştin. Gülerek açmıştı şemsiyeyi adam. Girip altına, dönüp dönüp sana bakarak uzaklaşmıştı.

Bir park. 

Park değildi. Yangın yeriydi o gün. Kaydırakların yarı yanık halleri dağlamıştı içini. “Kim yapmış bu kötülüğü çocuklara” demiştin. 

"Kim bu kadar kötü olabilir?"

Belediye başkanına kızan birinin öfkesini parktan çıkardığını söylemişlerdi. Birbirine kızan büyüklerin öfkesini neden çocuklardan çıkardığını çocukken de o gün de anlayamamıştın.

Bir çift. 

Yağmurlu başka bir günde çocuk gibi oynaşan yaşlı bir çift görmüştün denizde. Damlaları, denize düşmeden yakalayıp, avuçlarını yağmur suyuyla doldurmaya çalışıyorlardı. Oturup bir kafeye çay söylemiş, romantik bir filmin mutlu sonunu izler gibi izlemiştin onları pencereden.

Sen. 

Ne çok yürüdün o sahilde. 
Ne çok şey gördün. 
O sahilde açıldı gönül gözün. 
O sahilde büyüdün. 
Sana kalsa o sahilde ölürdün. 
Kalmadı.

hulyaperest

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sana kalsa o sahilde ölürdün Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sana kalsa o sahilde ölürdün yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sana Kalsa O Sahilde Ölürdün yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
turgaykurtulus
turgaykurtulus, @turgaykurtulus
14.12.2025 00:46:08
Sevgili Hülyaperest

"O sahilde açıldı gönül gözün" cümlen her şeyi özetliyor sanki. O köpeğin ayaklarına dolanışından, yağmurda ıslanan yaşlı çiftin masumiyetine kadar her an, o sahilin seni nasıl dönüştürdüğünü anlatıyor. Yangın yeri olmuş o parktaki kaydıraklar ise yüreğimde bir sızı bıraktı.

Ve o son cümle: "Sana kalsa o sahilde ölürdün. Kalmadı." Bu, yalnızca bir mekânın değil, belki de içindeki bir halin, bir umudun, bir kimliğin yok oluşunun hüznünü taşıyor. Öyle sessiz, öyle derin...

Kalemine, yüreğine sağlık. Bu hatıraları, bu duyarlılığı bizimle paylaştığın için teşekkürler.

Sevgiyle kal...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL