0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
28
Okunma
Sebep olmak:
Mana açısından çok derin bir cümledir,hayatımızın her anında bir çırpıda söyler geçeriz.Ancak kullanıldığı yere göre şekil alan, cümlenin içeriğine göre mana alan oldukça farklı bir cümledir, örneğin;
“Organ bağışı ile 3 kişinin hayata tutunmasına sebep oldu. “
Baktığınız zaman “sebep oldu” cümlesi 3 kişi açısından hayata tutunmayı anlatırken, asıl kişi açısından da ölüm gerçeğini sessizce yüzümüze vurmaktadır.
“Yaptığı bağışla 100 öğrencinin okumasına sebep oldu.”
Burada da bir bağış söz konusu. Sebep olan tarafından o kadar mutluluk ve onur verici bir sebep olma türü, ancak diğer 100 kişi açısından bu fakirliğe neyin sebep olduğu bilinmiyor ki, bu bağışa muhtaç olunmasına sebep olunmuştur.
“Alkollü araç sürücüsü trafiğin tıkanmasına sebep oldu”
Peki alkollü araç kullanılmayacağı gerçeğini bu adamın öğrenmemesine kim sebep oldu da alkollü araç kullandı ve trafiğin tıkanmasına sebep oldu.
Bu örnekler sayısız şekilde çoğaltılarak devam eder gider. Ancak öyle bir nokta vardır ki, sebep olma eylemi burada başka bir boyuta ulaşmaktadır. “ Şirin’in aşkı Ferhat’ın dağları delmesine sebep oldu.” Bu nasıl bir sebep olmadır, bu sebep olmayı tetikleyen asıl duygu gerçekten aşk mıdır ki insan üstü işlere kalkışmaya sebep olsun.
“Terkeden sevgilinin üzüntüsü delirmesine sebep oldu” burada da akli melekleri kaybetmeye sebep olan bir durum söz konusu. Yani daha önceki sebep olmalarda akla mantığa yatan durumlar söz konusu iken işin içerisine “Aşk” girince sebep olmanın sonuçları, değişiklik göstermekte ve farklı sonuçlar vermektedir.
Kısacası,
“ Sebep olma” aslında insanlığın şekillenmesinin temelinden günümüze kadar gelen ve insanlığı daha da ileriye götürecek insanüstü sihirli bir cümledir.
“Milyarlarca yıllık bir gezegende insanlığın bu günlere gelmesine birçok etken “SEBEP OLDU.”