0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
31
Okunma

Bayan Adile’nin geniş, Kadife koltuğunda, bir mermer heykelin gururuyla oturan kedinin adı Şehzade’ydi.Aslında sıradan bir tekir sayılabilirdi, ama o, kendisinin soyu tükenmiş, Mısır firavunlarının kutsal kedilerinden geldiğine inanıyordu.Gözlerinde,tüm evin sadece onun şanına hizmet etmek için var olduğu inancının müezza parıltısı vardı.
Şehzade şikem-perver bir varlıktı.Sabah kahvaltısı, Adile Hanım’ın itina ile hazırladığı, somon parçacıklarıyla süslü "kedi lüfer havyarı"ndan oluşurdu.Fakat Şehzade’nin oburluğu, gururuyla sık sık çatışıyordu.