0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
24
Okunma
SİNEK AVCILIĞI
.
Sayın Ali Peker’in sayfasında gördüm. “Rahmetlik Osman Kavuncu’nun küçük sorunlar karşısında ürettiği pratik çözümlere bir örnek.” deyip bir yaşanmışlığı anlatmış:
Mevsim yaz. O zamanlar Kıranardı Gazozu meşhur Kayseri’de. O yazın sıcağında gazoz ne güzel gider. Bir gazozcu var. Gazozcu, gazoz kapaklarını el testeresinin ters tarafını kullanarak açıyor. Kapaklar etrafa saçılıyor. Etraf kirleniyor.
Çarşıağaları (zabıtalar) gazozcuyu defalarca uyarırlar. Kapakları bir kutuda toplamasını isterler. Gazozcuya söz anlatamazlar.
Olan biteni Osman Kavuncu’ya anlatırlar.
Ertesi gün Kavuncu ,gazozcunun yanına gelir ve gazozcuya der ki: "Bu gazoz kapaklarını atma, arıya gitmesin ,biriktir ben senden kilosunu şu kadar kuruşa alayım. "
.
Ben bu anlatıyı okudum. Şöyle yorumladım:” Kavuncu’nun bir de karasinek belasından kurtulmak için bulduğu çözüm yolu var.”
Enes Ergüner ve Murat Kirazoğlu bu çözüm yolunu merak etmişler. Soruyorlar: ”Nedir acaba?”
.
Şimdi ellili yıllara gidelim. Kayseri’deyiz. Kayseri Belediye Başkanı Osman Kavuncu. Osman Kavuncu ki bu günün Kayseri’sinin mimarı. Ufak tefek yapılı olmasına bakmayın, mangal yürekli. Tuttuğunu koparan, vurduğu yerden ses getiren bir cesur yürek… Hem de iyi saz çalar. Kayseri türkülerini yöre tavrıyla çalar söyler.
.
O sıralar Kayseri’nin dört bir yanı bahçe. Bahçelerde her türlü sebze yetişiyor. Buralara doğal gübre atılıyor. Bataklık yerler bir hayli fazla. Bahara doğru karasinek istila ediyor Kayseri’yi. Karasineğin kökünü kurutmak gerek. Bu iş nasıl olacak?
O sıralar İlaçlama makineleri, alet ve edevatı yok. Motorlu araçlarla bu işi yapmak bir hayal.
Belediye Başkanı Osman Kavuncu düşündü taşındı. Kayseri’yi karasinek belasından kurtarmak için Belediye Meclisi’ni topladı. Konu görüşüldü. Bir karar alındı. Buna göre Kayseri Belediyesi kilosu 30 liradan sinek alacaktı. Belediye bütçesinden yüklü bir miktar ödenek ayrıldı.
İnanılır gibi değil ama bir hakikat…
Kayserililer’in çoğunluğu esnaf, ticaret erbabı, asvata adamı... İşlerin kesat olması, iyi gitmemesi anlamına gelen “sinek avlamak” pek hoşuna gitmedi Kayserililer’in. Ama durun bakalım ne olacak? Bir kazanç kapısı açıldı. Oturduğun yerden sinek avlayacaksın. Gidip avladığın sinek ağırlığına göre paranı alacaksın. İyi iş. Sermaye yok, sıfır risk! Oh ne âlâ…
.
Kayserili’nin biri ikircimli. Sineği ölü mü istiyorlar, diri mi? İşi sağlama almalı. Gidip muhtara sordu:
- Muhtarım! Biz sinek avına çıkacağız. O iş kolay. Amma bu sinekleri sağ mı yakalayacağız, ölü mü?
Muhtar zaten bu sorudan bıkmış:
-Lan oğlum, ister sağ yakala, ister ölüsü olsun. Sen sinek yakalamaya bak, diye çıkıştı.
.
Kayseri’de herkes, eciğinden cücüğüne “sinek avlama” peşine düştü. Herkes vuruyor sineklere. Kimisi sinek öldürücü gereçler geliştiriyor. Kimisi, kap kacak içine koyduğu şeker şerbeti ile avlıyor karasinekleri…
Ölü veya diri toplanan karasinekler belediyenin “sinek alım merkezi”ne götürülüyor. Tartım sonrası avcıların hak edişi anında ödeniyor. Alan memnun, satan memnun…
.
Sinek avlama seferberliği tüm sıcaklığıyla sürerken bir ali cengiz oyunu bu seferberliği sekteye uğrattı. Hatta son verilmesine sebep oldu.
.
Bazı açıkgözler daha fazla para almak için şeytanın bile aklına gelmeyecek bir oyuna başvurdular. O zamanlar mutfaklardaki tel dolapların tellerini sinek ayağı boyunca kırpıp kırpıp sinek ölülerinin arasına serpiştirdiler. Bu tel parçacıklarının sinek ayağından hiç farkı yok. Çıplak gözle ayırmak çok zor.
.
Bu cinivizler epey para aldılar belediyeden. Lakin tartım yapan görevlilerin dikkatini çekti. Aynı kapsamdaki torbanın biri 200 gram geliyor, bir diğeri 600 gram. Bu işte bir iş var. Bir araştırdılar. Gerçek meydana çıktı.
Belediye Başkanı Osman Kavuncu’ya anlattılar bunu. Kavuncu hayretler içinde kaldı. Sinek avlama kampanyasını hemen sonlandırdı.
Kayserililer’i karasinek belâsından kurtarmak için başlatılan “sinek seferberliği” ne yazık ki yarıda kaldı böylece.