1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
47
Okunma
(Mevlam gül diyerek iki göz vermiş
Bilmem ağlasam mı ağlamasam mı?
Dura dura bir sel oldum erenler
Bilmem çağlasam mı çağlamasam mı?)
Can kızım...
Hayatımda hiç kalleşlik görmediğim, bazılarının ’yürek’ diye adlandırdığı, benim ise adınla bir tuttuğum tek sıkımlık et parçası beni yanıltmıyorsa bana tanınan hayat isimli hakkımın uzatma dakikalarındayım.
Üzülme sakın.
İnan özlediğim, her gün doğumunda `acaba bugün mü?` diye kendime sorduğum varış noktasını görmek, birinci olarak bitiremesem de yarışmak adına anlamlıydı benim için.
Hatırlıyor musun? Şehrimize panayır gelmişti de sen ’baba götürür müsün?` demiştin.
Her defasında bir bahane uydurup, panayırların kötü bir yer olduğuna inandırmıştım seni.
Sen çocuk kalbinle bu yalana inanacak kadar masumdun belki ama ben paramın olmadığını sana itiraf edebilecek kadar cesaretli olamamıştım.
Hayatın boyunca beni parasız bir baba olarak hatırlamandansa, küçücük beynine panayırların kötü bir yer olduğunu kazımayı çıkar yol seçmiştim.
Biliyor musun? Bu göğsümdeki sızıların ilkini, işte o gün dönme dolabı sana uzaktan gösterirken tanımıştım.
O gün bu gündür, nerede bir dönme dolap görsem dünyamın ters döndüğü o günü hatırlarım.
Can kızım
Şimdi ancak hayallerimde yeşerttiğim kadar yakınsın bana.
Sana söylediğim tek yalanı itiraf etmeden gitmem, helalliğini almadan gitmem kadar sıkardı ruhumu.
Senin gözünde aslandı baban!
’Babam benim için her şeyi yapar` diyordun. Ama gel gör ki dönme dolaba binemedik işte. Aslan baban kaçak dövüştü.
Göğsümdeki sızı inadımdan üstün çıkarsa eğer, senden tek isteğim var.
Kenarda köşede senin için ayırdığım bazı maddi değerlerim geçecek eline.
Onun bir kısmıyla, o hani sana uzaktan gösterdiğim, senede bir defa gelen panayır yeri var ya.m?
Hani senin doğduğun evin yamacında.
Oraya daimi bir dönme dolap ve atlıkarınca kurulsun, girişine aynen yazılsın:
BÜTÜN ÇOCUKLARIN ÜCRETLERİ, ASLAN BABALARI TARAFINDAN PEŞİN OLARAK ÖDENMİŞTİR.
Sana gönderdiğim diğer mektupların eline ulaşmadığını biliyorum.
Ve yine biliyorum ki bu son mektubum, vakti geldiğinde mutlaka bir şekilde sana ulaştırılacaktır.
Aslında ölümden çok seni özlemiştim ama ciğerimde dönme dolaplar dönüyor can kızım. Hiçbir hakkım yoksa da, nüfus kağıdına soyadı olarak bıraktığım etiketi ben sınırsız ve şartsız helal ettim.
Sen de hakkını helal et ve iki şeyi hiç unutma
1- Parasız baba olarak hatırlanmak yalancı baba olarak hatırlanmaktan zor gelir bazen.
2- Panayırlar kötü yerler değildir.
Seni seviyorum can kızım...
(Yoksulun sırtından doyan doyana
Bunu gören yürek nasıl dayana?
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi söylemesem mi?)
Ali ERDİNÇ
Æ