0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
49
Okunma
Hayat, ne vaatlerle dolu bir cennet, ne de sadece acılardan ibaret bir zindan. O, sürekli değişen bir ritim, bir nehrin akışıdır; zaman zaman sakin koylarda dinlenir, bazen de şiddetli çağlayanlarda sınanırız. Zorluklar, hayatın müfredatındaki en ağır derslerdir. Onlar kapımızı çaldığında, kendimizi mağdur veya kurban hissetmek kolaydır. Oysa bu fırtınalar, bize ne kadar güçlü olduğumuzu göstermek için gelir. Karakterimiz, rahat yollarda değil, tırmanışı imkansız görünen dik yamaçlarda şekillenir. Düşmek, kaybetmek ve kırılmak kaçınılmazdır; önemli olan, o kırık parçaları ustalıkla bir araya getirip, eskisinden daha sağlam ve daha parlak bir şeye dönüştürebilmektir. Unutmayalım ki, en değerli madenler en derinlerde bulunur ve en güçlü ağaçlar en sert rüzgarlara dayanarak kök salar. Hayatın zorluğu, yalnızca bir engel değil, içimizdeki o keşfedilmemiş gücü ve sınırsız potansiyeli ortaya çıkaran bir katalizördür. Mücadele etme cesaretini gösterdiğimiz sürece, her zorluk bizi daha bilge, daha merhametli ve en önemlisi, daha ‘biz’ yapar.
5.0
100% (1)