Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Sözlerim yüreğim
Sözlerim yüreğim

Gönül Açları- 1

Yorum

Gönül Açları- 1

( 1 kişi )

1

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

194

Okunma

Gönül Açları- 1

Gerçek açlık nedir biliyor musunuz??
Gönül nasıl doyar doyurulur...

İlk Ana rahminde kanla canla insan doygunlukla tanışır.
Aylarca içinde o cana tutunur, o can ki sağlıkla büyüsün diye her türlü tedbir alınır.
Henüz Ana rahminden kopmadan, esas besini verilir " Sevgi" her türlü zorluk ve acıdan bağımsız.
Hiç bir gıdayla yada takviye ile kıyaslanamaz, bir canın yaşam boyu edineceği her koşulda kalbini iyileştirecek.



İnsanların karınları doyar, binblr çeşit yemekle ,envayi çeşit tatlılar içecekler karınları doyar ,göz doyar. Peki gönül Gönül doyar mı ?

Saçları ömür billah okşanmamış, elleri güvene değmemiş, yüreğine dokunulmamışlar doyabilir mi ?
Dünyayı midesine sığdırsa, dünya küçülmez mi ?
Zerrenin içinde zerre iken İnsan, kendinden olana neden acımasız, kendine benzeyeni neden aç bırakır.
Yüreğe hırka giydirmeyen, ruhu sevmeyenler tokluk beklerler, oysa ki yokluk giderilmeden tokluk beklenir mi ?
İrintili bir yaşam sorgusuna düşmez mi gönlü aç olan, tökezlemeden yara almadan nefes alması ne kadar mümkün.
Yürüdüğü her yol dikenli yokuşlu görünmez mi ?
Sizler karnınızı doyurmanın peşine düşerken, çocuklarınızın kalbinde ki açlığı düşündünüz mü?
İçlerinde açılan boşluğa hangi yemeğin adını koydunuz.
Gözlerinde ki eksikliği cebiniz gibi mi doldurdunuz, ruhlarındaki yoksunluk hissini hangi restoranda giderdiniz,kırılan yıkılan umutların yerine, ihtişamlı masalar mı kurdunuz?
Okşanmamış saçlarını kimlerin elinde yolunmasına izin verdiniz.
"Anasının doyuramadığını dünya doyuramaz" unuttunuz mu ?



Şu soğuk ayaza kesmiş sokaklar, kaç insanın hayal kırıklığına, yalnızlık köşesine mesken olur, duyulmaz sesler arasında nice çığlıklar yükselir.
Kahkahalar atanı parmakla gösteren toplum ,hıçkıra hıçkıra ağlayana acıyarak yada tepki vermeden uzaklaşıyor.
Birbirimizin yüzüne baktığımızda yorulmuş bıkmış yılmış, acıdan yıllanmış gözler...


Ne çok Gönül açları var, ağzına tıka basa lokmalar bassa, kana kana sular içilse kalpteki açlık diner mi ,yürekte ki susuzluk biter mi ?
Düşünün ki kurak topraklara yağmur duasına durulmuş, Leylası kayıp Mecnun.
Doyar mı Gönül açları, sevginin olmadığı yerde mideye lokmalar dizelse ne kâr.
Aslında zor olmamalı, sevgiyi koşulsuz sunmak, ruhları beslemek zor olmamalı,
Ne başka gözlerde, aranmalı menfaat düşkünü sevgiler, ne de sığınmalı insafsız yüreklere, göğe bakar gibi maviliği bulmaksa amaç ,neden gecenin sessizliği tüketiyor.
Dört duvarlara sığmayan yalnızlıklar, çıkmayan ses, ve duyulmayan gözyaşları.
Yüksek sesle söylenmeyen cümleler altında ezilen bir açlık bu!
Geride ezilmiş yıkılmış harcanmış bir yaşamın,keşkeleri ile adına hayat denen nefes alma biçimi.
Bulunmakla aramak arasında ki döngü, yeni birini tanıma korkusu ile heyecanı arasında sıkışıp kalmak,
Uğruna verilen çabalara değmeyeceğini bilerek " Nasılsa alıştım" cümlesiyle alışılmadığını kalbine fısldayan o sesle, açlık dizelir boğaza.
Kursakta kalır yaşanmamış yaşanamamış hevesler, hayaller, gönlü aç olana nasıl anlatırsın, hayatın koca bir hayal kırıklığı olduğunu.
Umutları yok yere tükenenlere açıklanır mı neden sevilmediği, el uzatılmadığı yaralarına yenileri eklendiği. En çokta bu acı kahreder, açıkta görünen yaraları acımasızca kanatılması.


Her insan sevme duygusunu içinde taşır, fakat pek çoğu hissetmesini bilmez, öğrenilmemiş bir duygu biçimi. Sonrasında ise öğrenmekte istenilmemiş, çünkü doğduğu evde normaldi bunu göstermemek.
Sıcak gülümsemeler, içten bakış güven yuvası, huzur kalesi inşaa edilmemiştir.
Üzerine tuğla atılmayan yapı ,yapı olabilir mi ?
Cephesi çatısı onarılmayan yapı ne kadar ayakta durabilir ki.


Konu tek seferlik anlatımla söylemle dile gelecek kadar basit değil!
Toplumun her evin, pek çok kalbin ve nesillerin kanayan yarası.



Ben kim miyim?
Gönül açlığı çeken ,uzun zamandır karnına doyana kadar lokma koymayı redden, yürek fukarası, sevgi açılığı yaşayan herhangi biri...!

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Gönül açları- 1 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gönül açları- 1 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gönül Açları- 1 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
karann
karann, @karann
2.12.2025 02:06:27
her hangi birisinden fazlası olmamanız
konuyu perçimlemiş, nihayi erdemlik budur, saygıyla kutlarım paylaşımı
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL