0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
229
Okunma
Bazı kaynaklarda ve araştırmalarda Truvalıların Türk olduğuna dair bilgiler oluşmaktadır ki bu demek olur ki Türkler Anadolu’ya bilinen tarihin çok/çok ötesinde gelmiş ve küçük de olsa bugünkü Çanakkale bölgesinde yerleşik hayat yaşamışlardır. Bazı kaynaklarda Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul (Konstantin’in) fethi sonrası Hector’un intikamı da alınmış oldu denmiştir. Hector, Truvalıların, tarihte bilinen Hitit Medeniyetinin Anadolu’da hüküm sürdüğü dönemde Yunanlılarla savaşan lideriydi. M.Ö. 1200 yıllarında Truvalılar, Anadolu’ya set olan surlarla çevrili yerleşik hayat kurmuşlardır. Burada tarihçilerin bir sözünü hatırlayarak devam edelim: “Tarih tekerrürden ibarettir.” Şimdi Truvalıların bazı kaynaklarca Türk olduğu kabul edilirse, Anadolu ve Yunan savaşı sonrası buradan Doğu Avrupa, İtalya sahillerine göç ettikleri kaynaklardan elde edilmektedir. Bu göç dalgasının bir de yine kaynaklarda Türk olduğu bilinen Sakaların Karadeniz üstlerinden İtalya’ya geldiği bilinmektedir. Buradaki birleşme ve kaynaşmaları, yeniden güç toplayarak Etrüskler – Tursakaları kurarak birliklerini adlandırmışlardır. Bu iki kavim bölgede güçlenip tarihin en büyük imparatorluğu olan Roma İmparatorluğu’nun temellerini atmışlardır.
Tarih tekerrürden ibarettir; yürüyen ayak iz bırakırdan yola çıkarsak Türkler iki boy olarak Anadolu ve Avrupa’ya gelmişlerdir. Bizler bunu Attila ve Selçuklular olarak bilmekteyiz. Fakat Attila öncesi Sakaların bu coğrafyaya gelişleri, ardından gelenlere de ayak izi bırakmıştır. Türkler bilinen tarihte iki büyük boy halindedir: Kıpçaklar, yani Karadeniz üzerinden Avrupa ve Anadolu’ya göç edip seferler düzenleyip devletleşenler ki bunlar bu belgelere göre Sakalar ve Attila Kıpçak Türkü; Anadolu’ya Karadeniz altından gelenler ise M.Ö. Truva ve bunların izini takip eden Karahanlı–Selçuklu–Memlük ve Osmanlılar ise Oğuz boyunu ve bu yolu izleyenler olmuşlardır.
Tarih tekerrürden ibarettir. M.Ö. 1200 yıllarında Anadolu için Çanakkale’ye set olmuş Truva Türkleri, M.S. 20. yy’da “Çanakkale geçilmez” diye yeniden set olmuşlardır. M.Ö. 1200 yıllarında, henüz medeniyetlerin varoluş sürecinde Anadolu’da yerleşik hayat yaşayan Türklerin bu coğrafyada misafir değil, tam aksine Anadolu’nun ev sahibi olduğunun da tescili olmaktadır.
İbn-i Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözüyle, M.Ö. 1200 yıllarında İtalya sahillerinde birleşen Truva ve Saka kavimlerinden oluşan Tursakalar’ın temellerini attığı imparatorluğun adı Roma İmparatorluğu’dur.