1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
184
Okunma

dünyada düşünen adam denilince aklına, bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesi, dolayısıyla "delirmek" gelen başka bir ülke, başka bir millet yoktur herhalde. ne güzel bir ironi. yoksa değil mi? her şeyin fazlasında olduğu gibi, fazla düşünmek insanı delirnenin sınırına getirebilir.
özellikle bu düşüncenin odağında tek bir mesele varsa. hele ki o mesele geçmişe sıkıca bağlanmışsa. artık çözme imkanı kalmamış bir kördüğümü, ip elinde değilken üstelik, sürekli zihinde tutmak, tutuculuğun en zorudur. delirmenin sınırı oradadır işte.
kendin sorup, kendin cevaplayamadığın yerde.
soru sormak bilmenin, öğrenmenin ilk adımıdır. ikinci adım bildiğinle eylem, sonrası keyfe kederdir. ama cevap yoksa ve sorular çoksa, ilk adım sonsuz tekrarlıysa.
bir insan düşününüz. sınırları biçimsiz bir boşlukta ayakta duruyor. gitmek istediği bir yer var, orada bulmak istediği bir şey. hareket edip ilerleyebilmesi için kendi zihniyle bir yol açmalı kendine. nasıl? soracak, cevaplayacak. her cevap bir adım olacak. bir noktadan sonra sorgu sual yok. bilecek çünkü. sormadan bilecek artık. aradığı yön hangi yanda.
şimdi ilk sorunun sorulduğu andayız. ilk cevap doğru olsun. bu arada cevabın doğruluğuna da soran karar verecek. nasıl? kalbiyle dinleyecek. neyse ilk cevap doğru. sağ ayakla bir adım. ikinci yanlış. sağ ayak geri. çünkü kalp diyecek ki, ilk cevap yanlış belki. ilk soru tekrar. ileri. ikinci soru. tekrar. geri. bu halin saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca olduğunu düşünün. ikincisi hep yanlış ilk cevap hep şüpheli.
şüphe aklın kurdurdur. kemirir durur. kelimeleri kemirmeye başlar önce. çünkü insan kelimelerle düşünür. kelimesi kalmamış insan, onu insan yapan şeyi yitirmiş olur.
bütün insanlar düşünür. se düşünemeyen insan olur mu? felsefik olarak çok tartışmaya açık bir konu gibi görünmüyor.
ne diyorduk? şüphe kurdu. bu kurt sürüsünü giderek büyütür. yanına önce öfkeyi, sonra pişmanlığı, yalnızlığı, bıkkınlığı ve çoğunu hepimizin tanıdığı diğerlerini de alır. o şeyler büyür hatta çoğalır. sürü genişledikçe başetmesi imkansızlaşır.
kelimeler kendini savunabilen şeyler değildir. kelimeler sessizdir. onları duyulabilir yapan anlamdır. kurtlar işini bitirdiğinde, anlamsız kalmış kelimelerin çoğu susar. bazılarıysa sağlıklı zihinlerin anlamlandıramadığı anlamlarla, garip seslere dönüşürler. ses olarak vardırlar. anlam olarak yok.
bu işte düşünmekten delirmektir. bundan zevk duyan o sınıra yaklaşıp, yerinde saymadan geri çekilmeyi bilen, üstün ruhlar, seçilmiş insanlar olabilir. sanırım onlara şair diyorlar. ben gibi sıradanlara dönecek olursak, halk arasında, yani bizim aramızda en çok başvurulan yol şudur, s!ktiret. bu yapabilene aşk olsun.
bende çalışmıyor. denedim yani günde belki yüz tekrarla falan olmuyor. ister istemez demek isterdim ama öyle değil, düşündüğümde delirecek gibi olduğum düşüncelerimi düşünmek için yanıp tutuşuyorum.
fakat delirmemem de lazım. delirirsem kelimesiz kalırım. kelimesiz kalırsam o’nsuz. bu yüzden düşünmemek için, başka şeyler düşünmeye çalışıyorum. düşünmemi sağlayan kelimelerime minnet için yazıyorum. biraz iyi oluyor. sadece biraz. biraz bazen çok az oluyor. sonuç olarak, düşünmemek mümkün değil. delirmemek belki.
en iyisi siz s!ktiredin.
ben edemedim...
5.0
100% (1)