6
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
261
Okunma
Hangi kapıya dayansam, içimde bir yankı başlıyor; bir vedanın tozu. Kalbimdeki bu soğukluk, o ilk karın ağırlığı değil de nedir? Soruyorum kendime, her nefesimde: Kardelenler neden ağlar karları?
O incecik boyun, toprağın kederini değil de hangi çaresizliği damıtıyor bu sessizliğe?
Güller neden kimi sarıdır, kimi kara? Bu ayrım, bu keskin hüküm, bu adaletsizlik nedendi ki?
Rüzgar hep mi götürür, neden bir kerecik getirmezdi o tohumları?
Oysa büyütürdüm, yemin edebilirim bu konuda, her birini gözbebeğim gibi korurdum. Sen de büyütürdün, biliyorum. Ama avucumda kalan sadece kurumuş emeklerin pası.
Toprağım aç, toprağım susuz ve o hoyrat rüzgar, son umut kırıntımı da savurdu.
Neden bekliyorum ki hâlâ o rayları yutmuş kara trenleri ?Dönmeyeceklerini, beni götürmeyeceklerini biliyorum. Sonunu göre göre, bile isteye kalıyorum burada. Kör mü bıçağım? Neden kesmiyorum bu bekleyişi?
Ölüm, köklerini kalbimin tam ortasına salmışken, neden toprak beni bu son sükûnete almıyor? Gülüşlerim nerede tuz’aklandı?
Ben, hiç bu kadar uçurumun dibinde büyümemiştim. Peki, şimdi neden gülün bittiği o acı yer oldu yüreğim?
Atmalıyım evet atmalıydım...
Kafamdaki o kahrolası tüm soruları bir çırpıda fırlatıp attım; çünkü biliyordum, cevaplarımı dahi alıp gitmişti rüzgarım.
Geriye sadece tek bir sır kaldı, bir delinin günlüğünden çalınmış, fısıltıyla yazılmış: "Şizofreni zamanın paranoyak düş saatlerinde, ben bir masal perisiydim."
Ben bir yalandım, yalanmışım, uyumak, uyutulmak için düşlere iliştirilmiş bir yalan. Yalan olmayı sevmişim. Biraz da elma olmayı. Bir ressamın resmetmesi için poz vermeye oturtulmuş bir elma. Şiir gibi çizildi sınır çizgilerim. Nakış gibi okundu oyulan içim.
Ve ben o yalan olmayı sevmiştim. Hayali bir iz kadar sevilmiştim. Koklanmadan, okşanmadan, düş perisi yüreğim tutulmadan...
Sonra, uyandım... Kimse o masal perisini şefkatle öpüp iyileştirmeden, kimse beni çağırmadan açtım gözlerimi. Gözlerimi gerçeğe açtığımda insandım... in..san...
Şimdi, o kanatların yokluğu mu ağır, yoksa insan olmanın bu soğuk yükü mü? Bilemiyorum ki.
Sadece rüzgarın taşıdığı tohumlar gibi savrulup duruyorum bu uyanışın içinde.
Ve kalbimin üzerinde biriken o erimeyen karın altında, titremekten başka hiçbir şey bilmiyorum artık.
İnsanken sevilmiyor mu ?
Benim kalbim Üşüyor...insanlığımdan...
5.0
100% (4)