Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Aksakal
Aksakal

BESTEKÂR MERHUM RAHMİ BEY...

Yorum

BESTEKÂR MERHUM RAHMİ BEY...

( 4 kişi )

2

Yorum

5

Beğeni

5,0

Puan

108

Okunma

BESTEKÂR MERHUM RAHMİ BEY...


Araştırma: Enver ÖZÇAĞLAYAN

Türk Musikisi’nin önemli bestekârlarından
Merhum RAHMİ BEY... (1)


Türk Musikisi icracıları içinde edip ve şair olarak haklı yer tutan bestekârlarımızdan
biri olan Rahmi Bey 27.Aralık.1864 tarihinde İstanbul Beyazıt’ta, Divan-ı Âlî Mahallesinde dünyaya gelmiştir. Babası Gümülcine Sancağı muhasebecilerinden Trabzon’lu Ahmet Ahmet Hilmi Bey namında bir zattır. Rahmi Bey ilk ve Orta tahsilinin bir kısmını babasının görevli bulunduğu Gümülcine’de,bir kısmını da Bursa’da yapmış, 1886 yılında da Maliye Mektebini bitirmiştir. Aynı yıl Şurayı Devlet’te görev alarak, Devlet memuriyetine atılan Rahmi Bey, Şurayı Devlet’te azalığa kadar yükselmiş, bilahare atandığı temyiz azalığında da bir müddet görev yaptıktan sonra, bu dairenin lağvedilmesi üzerine açıkta kalmıştır.
Resmi görevinin toplamı 3O yılı bulan Rahmi Bey’in adeta birden bire sokağa terkedilmesi ve boşta kalması; maalesef O’nun sinirlerini fazlasıyla yıpratmış, sıhhatini bozmuş, ayrıca hayatı boyunca çekeceği maddi sıkıntıların da başlangıcını oluşturmuştur. Bu sıralarda Rahmi Bey’in yaşı elliyi aşmış bulunuyordu. Kısa bir müddet sonra Rahmi Bey’in Vefa İdadisi edebiyat hocalığına , daha sonra da 1918 yılında Ziya Paşa riyasetinde açılan Dârülelhan Musiki Okulu’nun Müdürlüğüne atandığına ve burada kıymetli talebeler yetiştirdiğine dair kayıtlara bir kaç yerde rastlıyoruz.
Rahmi Bey’in Musikideki sanat hayatına gelince:
Musiki dünyamıza sunduğu birbirinden güzel eserlere imzasını koyan Rahmi Bey’in şarkıları dinlenip incelendiğinde; sanatçının bu konuda yaradılıştan kabiliyetli olduğu açık-seçik anlaşılır. Rahmi Bey daha çocuk yaşta kendisini aile içinde bir edebiyat ve musiki toplumunun içinde bulmuştu.Sesinin çok güzel oluşu ve muhiti, musikiye yönelmesinde O’na rahatlık kazandırırken, bu arada edebiyatla da uğraşması O’nun nesirde ve şiirde gelişmesini hızlandırıyordu. Muhitinde her an canlılığını muhafaza eden sanat hareketleri içinde O, pişe pişe hem edebiyat adamı olarak, hem de bestekâr olarak ün yapmaya başladı. Zira şiirlerinden dolayı, daha küçük yaşta iken mahalleli O’na ’"Âşık" lakabını takmıştı.İşte küçük Âşık’ın tahsil hayatı, bu ortam içinde ve kendisini başarıya götürecek biçimde gelişti ve tamamlandı.
O artık Edebiyat-ı Cedide’cilerin toplantılarına katılıyor, yazılarıyla olduğu gibi, şiirleriyle de övgülere mazhar oluyordu. Aynı zamanda katıldığı musiki toplantılarının aranılan siması haline gelen Rahmi Bey güzel sesiyle şarkılarını okuyor, hele zaman zaman yaptığı o "nısfiye" (nefesli saz çalgısı) taksimlerinin gönüller yakan ahengi, dinleyenleri mestediyordu. Çoğunluğu kendi şiirleri üzerine beste kondurduğu şarkıları hem O’nun şöhretini kat kat arttırıyor ve O’nun geleceğe yönelen altın halkalarını oluşturuyordu.
Aşağıya aldığımız Nihavent Makamındaki Yörük Semâi (usûlü) O’nun gönülleri fethedecek güzellikte şuh ve baş eseri niteliğindedir. Bu eserin ortaya çıkışı ise şöyle gerçekleşmiştir. Recaizâde Mahmut Ekrem Bey’in oğlu Ercümend Ekrem Bey, Rahmi Bey’in Edebiyat-ı Cedide derneğine mensubiyetinden sonraki halini şöyle anlatıyordu:"Kısacık boyu, toparlak vücudu ile, önü daima ilikli redingotunun içinde Rahmi Bey Cuma günleri İstinye’deki yalıya gelir,Servet-i Fünûn Mektebini kuran Edebiyat-ı Cedîde toplantılarında hazır bulunurdu.Fakat ne davasına, ne vezin ve kafiye münakaşalarına, ne de şiir veya nesir tenkitlerine karışmazdı. Tevfik Fikret’in sık sık yaptığı şakalar dahi, Rahmi Bey’in dilini çözmeye yetmemişti." Ancak bir yaz günü, Üstâd Ekrem Bey’in bir sorusu üzerine; bu dava da zarafetle halledilmiş oldu. Üstad; bir köşede yine öyle bir sandalyenin kenarına ilişmiş, tombul ellerini dizlerinin üzerinde kavuşturmuş, efendi efendi oturan Rahmi Bey’e dönerek;
"- Rahmi Beyefendi, yeni bir şeyler yok mu?" diye sordu. Rahmi Bey kendisine hep birden yönelen bakışlara hiç aldırış etmeden, terbiyeli bir kalem efendisi tavrıyla; "Var efendim, Efendimizin (Reca-i zâde M. Ekrem) bir şiirini bestelemek cüretinde bulundum, affımı dilerim. Zira pek muvaffak olduğumu da zannetmiyorum." diye cevap verdi.
"Lütfeder misiniz?.."
Rahmi Bey yerinden kalkıp bir kaç adım yürüdü ve Nısfiye’sini alarak, yine aynı nezaketle sandalyesine oturdu. Biraz sonra haziruna ve boğaza karşı herkesi hayran bırakan Nihavent taksimini yaptı ve şarkısını okumaya başladı:

"Süzüp süzüp de ey melek o çeşm-i nîm hâbını
Neden ya rağbet etmemek dağıtmağa sehâbını
Gönül beğendi, sevdi pek hitâbını, cevabını
İç imdi iç şarâbını, ko bir yana hicâbını
Aç imdi aç nikabını, ayân et âfitâbını.

Zalâmı şek içinde bir hakikatin misalisin
Ya bir bulutta müstetir feriştenin hayâlisin
Venüs mü Zühre mi nedir, ânın meâl-i âlisin
İç imdi iç şarâbını, ko bir yana hicâbını
Aç imdi aç nikabını, ayân et âfitâbını.
Devamı var...

Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

BestekÂr merhum rahmi bey... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz BestekÂr merhum rahmi bey... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BESTEKÂR MERHUM RAHMİ BEY... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
28.11.2025 17:54:01
Tebrik ve de teşekkür ederim kendi adıma.

Emek dolu bir makale bilgilendiğimiz.


Ömrünüz çok kaleminiz daim olsun sevgili büyüğüm.


Ellerinizden öpüyorum


Selam sevgi saygılarımla üstadım
Etkili Yorum
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
28.11.2025 15:42:45
5 puan verdi
Kıymetli Üstadım
Kıymetli Ağabeyim

Maşallah literatünüze
Nezaket timsali sözler
Zaman o zaman, hayali cihan değer

Ellerinden öperim Allaha emanet olun
Çok saygımla Üstadım
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL