Bazen istem dışı denk geldiğimiz bir çift göz, bazen bir çiçek, bazen bir çocuk bizde değişik duygular uyandırabilir. En karamsar anımızda, o bir çift gözde yakaladığımız sevgi dolu bir bakış, bize farklı dünyanın kapılarını aralayabilir. O bir çiçek, farkına varmadığımız ne çok güzelliğin olduğunu hatırlatabilir.

Bir kaya parçasının ortasından fışkıran yabani bir ot, yaşamın ne kadar değerli olduğu, bunun için bazen büyük bir mücadele içinde olmamız gerektiği konusunda bizi düşündürebilir. “O yabani ot bile yaşamak için kayayı delip gün ışığına kavuşuyorsa biz neden zorluklar karşısında ayakta durmayı başaramayalım.” düşüncesi yaşamımızdaki olumsuzlukları bertaraf etmenin yollarını gösterebilir bize.

Yuvasına yiyecek taşıyan bir karıncanın telaşı, bizi hayata dair güzel noktalara yönlendirebilir.

Her gün geçtiğimiz sokakta karşılaştığımız bir temizlik işçisi, neden ona selam verme gereği duymadığımızı düşündürebilir.
İki kişinin tartışmasında gözlemlediğimiz öfke patlamasının çirkinliği, öfkemizi bastırmanın gerekliliği konusunda bize ayna tutabilir.

Tabiattaki her bir şey, çevremizde vuku bulan her bir olay, hayatın sadece yaşanması değil, sorgulanması da gereken bir süreç olduğu gerçeğidir aynı zamanda…

Ülkü Duysak