0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
58
Okunma
"Bir sonbahar akşamıydı. Yine yollara düştü, soğuk ve yağmurlu havanın ahengiyle. Aşktan sevgiden bahsediyordu yanındaki arkadaşına. Fakat o gülüp geçiyordu. Aşktan canı yanmış bir adama aşkı anlatmak ne komik olaydı. Bir de onun ağzından dinlesek neler çekmiştir neler."
Kara günler geçer dostlar, bitmeyen geceler de geçer. Ama bir acıdır ki aşk acısı asırlar geçsede o geçmek bilmez. Herkesin tatması gereken bir duygudur aşk. Gülmek, ağlamak, üzülmek, mutlu olmak bile aşkın yanında somut bi duygu gibi kalır. Ne ucu vardır ne de bucağı. Kimi zaman mutlu eder kimi zaman doğduğuna pişman eder. Ama ona rağmen ne güzeldir aşk...
Herkesin derdi kaldırabileceği kadardır. Aşk da böyledir ki kimseye kaldıramıcağı yükler yüklemez. Mesela kimileri kavuşamadığına ağlar, kimileri de kavuşamadığının başkasının oluşuna ağlar. Kimse kendi seçmez sonuçta aşık olmayı. Anne karnında öğrenmedik ya bu duyguyu. İsyan etmek yakışmaz bize de Allah’tan gelene. O verdiyse böyle derin bir yarayı, dermanı da muhakkak ki onun elinde. Onun da şifasını verir elbet, yeterki olmasın kötülük ne içinde ne de dilinde.
Ağlama arkadaş bi sende midir aşk yükü. Niceleri geldi geçti hangisi aşktan öldü. Herkes alacak değil ya sevdiğini. Öyle olsa ne anlamı kalırdı yaşamanın. Acı çekmeden yazılır mı hiç sonu mutlu biten bu öykü...