0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
185
Okunma

God bless boeing 757-200:
Yeni kiraladığımız eve taşınalı bir sene olmadı hiç. Ev güzel ama önünden geçen caddenin sesine dayanmak mümkün değil.
Etiler caddesi, Fatih, Sincan ve Eryaman gibi kalabalık bölgelerine gidiyor ve o yüzden bayağı yoğundur.
Yaşlanmışım ve tekrar taşınmanın düşüncesi bile beni korkutuyor ama bizimkiler taşınmakta israrlılar.
Çocuklar, Etiler caddesinin trafiğinden ne kadar rahatsız olmasalarda binamızin altındaki baklavacı Hidayet usta, bu durumdan bayağı memnundur. Baklava ve pasta almak için yoldan geçen arabaların bir çoğu orada durup Hidayet ustanın dükkanını uğruyorlardı. Dükkandaki tepsilerin hepsi akşama böşalıyordu.
Caddenin karşısında askeri bir havalimanı var ve oraya sadece özel jetler ve askeri uçaklar inebiliyor. Pencereden baktığımda Çubuk çayıyla paralel olan onun uzun beyaz pistini iyice görebiliyorum. O ikisi, bir birleriye yeni tanış olmuş çift gibi mesafeli bir şekilde caddeye doğru gidiyorlardı. Sanki pist, niyahyet bir noktada aşkına dokunabilme umuduyla Çubuk çayına yakın hareket etmekten vazgecmiyordu, ama sonunda zavallı hayal kırıklığına uğrayıp caddeye bir kaç metre kala bitiyordu. Çubuk çayı ise pistin ona karşı olan aşkını umursamadan işveli biçimde köprünün altından akıp gidiyordu ve Etiler caddsini keserek yüreği parçalanmış olan pisti terkediyordu.
Ama ...
"God bless Boeing 757-200"
Ama bir kaç gün önceden Etiler caddesi trafiğe tamamen kapatıldı.
ABD başkanı Donald Trump özel uçağıyla yakında Ankara’ya gelecekmiş. İşe bak ki Trump’ın özel Boeing 752-200 uçağı bizim evin tam da karşımızdaki askeri havalimanına inecekmiş, ama havalimanının pisti onun uçağına uygun olmadıği için pisti uzatmak zorunda kalmışlar. Bu yüzden de Etiler caddesini tamamen kapatıp hemen pistin üzerinde çalışmalar başlatılmıştır.
Bizimkiler Etiler caddesinin sesinden ve ben de taşınma derdinden kurtulmuştum artık. Askeri havalimanının pisti de Çubuk çayına olan aşkının bir, iki yüz metre daha uznmasından epeyi memnun görünüyordu.
Ama Hidayet ustanın durumu pek de iyi değildi. Dükkana gelip, giden yoktu. Akşam olunca da tepsilerdeki baklavaların ve pastaların çoğu öylesine duruyorlardı.
Hidayet ustanın çaresi yoktu. Ya dükkanını başka bir yere taşıyacaktı, ya da intikam almak için bomba yeleği giyip kendisini Trump’ın uçağı altına atacaktı.