1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
82
Okunma
Kadına Yönelik Şiddete Hayır
Türkiye’de Öldürülen Kadınların Adına…
Bu ülkede bazı kadınların adları artık sadece bir kimlik değil; birer çığlık, birer hatırlatma, birer isyandır.
Bu yazı onların adınadır.
Pınar Gültekin’in adı ormanın karanlığında yankılanan bir sessizliktir artık.
Emine Bulut’un “ölmek istemiyorum” diyen sesi, bu ülkenin vicdanına çakılmış bir çividir.
Özgecan Aslan’ın adı bir minibüsün karanlığında yarım kalan bir gençliktir.
Şule Çet’in adı gökdelenlerden düşen adaletin kendisidir.
Münevver Karabulut’un adı bir toplumun kadın acısını görmezden gelişinin simgesidir.
Aleyna Can, Nadira Kadirova, Fatma Şengül, Cemile… Ve daha yüzlercesi, binlercesi…
Türkiye’de öldürülen tüm kadınların adı, birer mezar taşına değil, bir ülkenin utanç duvarına kazınmıştır.
Onlar bu yazının her satırında yaşayacaktır.
Her biri bir hayatın, bir evin, bir çocuğun, bir geleceğin söndürülüşüdür.
Her biri “bir daha olmasın” diye haykırırken, aynı haberleri her gün yeniden okuyan bir ülkeyiz biz.
Bir kadının adının haber sitelerinde belirmesi bile kalplerimizi titretmeye yetiyor artık; çünkü biliyoruz:
“Bir erkek daha kadın öldürdü…”
Bu ülkede kadın cinayetleri sadece bir rakam değil;
bir annenin yarım kalan ninnisi,
bir kız çocuğunun öksüz kalan kahkahası,
bir kadının son bakışında saklı kalan umutlarıdır.
Ama bir şey daha var:
Öldürülen kadınların adı, aynı zamanda direncin adıdır.
Onların bizden istediği tek şey var:
Unutmamak.
Unutturmamak.
Bir isim daha eklenmesin diye ses çıkarmak.
Bu yüzden bu yazı, Türkiye’de öldürülen tüm kadınların adıyla yazılmıştır:
Pınar, Özgecan, Emine, Şule, Münevver, Aleyna, Fatma, Nadira…
Ve adı duyulmamış, hiçbir gazete manşetine taşınmamış, adaleti hiç aranmamış tüm kadınlar için.
Onların yarım kalan hayatlarını tamamlayamayız;
ama adlarına borçlu olduğumuz bir şey var:
Şiddetin karanlığını kırmak.
Adaleti seslendirip suskunluğu dağıtmak.
Kadını öldüren zihniyeti yok etmek.
Çünkü bir ülkenin geleceği, kadınlarının nefesleriyle ayakta durur.
Ve her öldürülen kadın, bu geleceğin koparılan bir dalıdır.
Biz bu ülkenin kadınlarının adını yaşatacağız.
Onları unutturmayacağız.
Ve hep bir ağızdan söyleyeceğiz:
Kadına yönelik şiddete hayır.
Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok.