Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
birincikadükşahıs
birincikadükşahıs

Cehalet'tin Efendiye Mektup

Yorum

Cehalet'tin Efendiye Mektup

( 8 kişi )

8

Yorum

17

Beğeni

5,0

Puan

174

Okunma

Cehalet'tin Efendiye Mektup




İnsanlığa ihanetiyle mimlemiş Cehalettin efendi
Kanıtlanmadan kanıksanmış
Gözle görünmeyenlerin
Görülse bile ne idüğü belli olmayanların
Yüceltildiği çağların silahşörü
Şeytanın kuzu postu giymiş yaveri
Bitmez fitnelerin efendisi

Bir çıkmaz sokağın tabelasında yazıyordu adınız
Bir kere girdin mi
Bir daha çıkamazsın diye not düşmüştü tetikçileriniz

Bir ucu
Sokağın sonundaki aşılmaz duvarı gösteriyordu
Bir ucu
Gözlerinize bakanları kör eden aymaz bağnazlığınızı

Tıpkı sınırlara mıhlanan
Dikenli teller arası mayınlar gibi öğretileriniz
Tıpkı kendinizi beğenmişliğinizle efsunladığınız
Tıpkı sadece ruhu doyuran kokular saldığınız
Rehavetli vecizleriniz gibi zikriniz

Kifayetsiz kefaretinizi kefalet yapıp
Sunağınızdan akıttığınız ne kadar ifritlik varsa
Size biat etmiş ruhlar gibi nahoştur
Müridlerinizin dimağından istifra eden sarhoşluğu

Biliyorum
Soğuk bir ölüm gibi yüzüme vuran
O bütün boş bakışlar sizin

Biliyorum
Melun bir sırra kadem basmış
Ve soysuz bir iştah ile hayatlarımıza iliklenmiş
O kımıltısız miskinlik de sizin

Biliyorum
Bu her şeye kulağı tıkalı olanların hepsi sizsiniz bayım
Üç vaktini
Üç maymuna çevirenler de sizsiniz

Biliyorum
Ceplerinde recm taşları ile gezenler de sizsiniz
Kafalarında sürüngen besleyip
Uçkurunu sakalıyla gizleyenler de
Ve dünyayı düze indirgeyip
Memleketi ihanetle peşkeş çekenler de

Ben biliyorum
Sizi bilenler de biliyor
Siz rehaveti cennet kapısı diye bildirenlerdensiniz


Sizin olsun bayım
Bilmemek en büyük mutluluktur teraneniz
Sizin olsun


(Babadan yadigâr
Anadan mirassa bu hayat bize
Sahip çıkmak gerek her saniyesine

Onur’unun nur’u giderse O kalır elinde
O ki bir sıfırdır aynı zamanda
Nur kalmaz sonra
Ne hayatta
Ne yüzde

- Onuruyla yaşayanlar, başı dik ölür bayım. O güne kadar içimizde hapis olan vicdan, işte o gün özgürlüğüne kavuşur -

Biz böyle bilir
Böyle yaşarız bayım
Böyle de ölürüz biz)

Bırakınız efendi
bırakınız boş lakırtıları
Sizin ininiz de belli
Diliniz de
Dininiz de

Savulun
Ya da savrulun salvolarınızın rüzgarında

Ne kadar örselenmiş olursa olsun yolları
Ne kadar içleri volkan gibi çağlasa da
Ne kadar hep yalnız kalsalar da

Bilin ki
Aydınlık öğretmenlerimiz var arkamızda

Onlar ki

Atamın öğretilerini karargâh
Yolunu ve düşlerini istikâmet bilenlerdir

Onlar ki

Bize istisnasız sevmeyi
Her şartta doğruyu seçmeyi
Bize size karşı savaşın anahtarını verenlerdir

Size diyorum Cehalettin efendi size
Sonunuz onların
Ufku ile dudakları arasındadır

Yeter ki
Kulak versin nesillerimiz


::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::


Ülkemizin düşman işgalinden kurtuluşunun ilk şartının askerî alanda elde edilecek zafer olduğunu bilen, ancak zaferden sonra yapılacak işleri, bağımsızlık savaşı kadar önemseyen Atamız; savaş sürerken bile; savaş sonrasının sorunlarına hazırlanıyor, planlar ve çalışmalar yapıyordu. Bu çalışmaların ilk konularından birini de Millî Eğitim konusu oluşturuyordu...

Bu nedenle; Kurtuluş Savaşımızın sürdüğü zamanlarda, henüz memleketin akitebinin ne olacağı bile belli değilken, mutlak zafere inancı tam olan sevgili Atamız, bir yandan o günün şartlarına kafa yorup, mücadele ediyor, bir yandan da zafer sonrası eğitim seferberliği için çalışmalar yapıyordu...

Atamızın bu konuda yaptıklarının en bariz örneği ise: kurtuluşa yani tam bağımsızlığa daha 2 sene varken; 15-21 Temmuz 1921 tarihlerinde “I. Maarif Kongresi” düzenlemesini sağlamış olmasıdır.

Öğretmenlerimize:

"Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir… Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır."

"Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordunuzun zaferi için yalnız zemin hazırladı... Gerçek zaferi siz kazanacak, siz sürdüreceksiniz ve mutlaka başarıya ulaşacaksınız..."

"Öğretmenlik; ömür boyu sürecek bir öğrenciliktir."

Şeklinde seslenen başkomutan ve başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk ve onun açtığı yolda ilerleyen bütün öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun.

Cehaletin karşısında dik duran, hayatlarını onunla savaşa adayan Atamıza, Köy Enstitüsü kurucuları, eğitmenleri ile mezunları ve onların karanlığa karşı başlattıkları mücadelelerine devam eden tüm öğretmenlerimize sonsuz minnetle...



::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::



Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.


Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?




(Son iki kıta Ahmet Arif’in Anadolu şiirinden alınmıştır. Rahmet ve şükranla...)





Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (8)

5.0

100% (8)

Cehalet'tin efendiye mektup Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Cehalet'tin efendiye mektup yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Cehalet'tin Efendiye Mektup yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Larmina.
Larmina., @larmina-
26.11.2025 10:41:47
Güzeldi iyiki dedim okudum

Tebrik ederim
CAN-İ
CAN-İ , @can-i
24.11.2025 18:16:31
5 puan verdi
Geçmişi şu anı ve geleceği aynı örgüde hisleri ustalıkla islemissin üstadım emeğine yüreğine sağlık
Ali Rıza  Coşkun
Ali Rıza Coşkun, @alirizacoskun
24.11.2025 17:06:50
5 puan verdi
Kıymetli üstadım, kaleminizdeki sert ama haklı eleştiriler, cehalete karşı bir manifesto gibi yankılanıyor.
Her dize, karanlığa karşı aydınlığın, suskunluğa karşı vicdanın güçlü bir haykırışı olmuş.
Cehaleti bir kişilik gibi betimleyip ona mektup yazmanız, edebî açıdan çok etkileyici bir yöntem.
Atamızın Maarif Kongresi’ne ve öğretmenlere dair sözlerini hatırlatmanız, metninizi tarihî bir derinlikle taçlandırıyor.
Öğretmenleri cehalete karşı bir ordu gibi konumlandırmanız, geleceğe dair umut verici bir bakış açısı sunuyor.
Şiirsel bölümlerdeki dayanışma çağrısı, okuyucuya hem güç hem de sorumluluk hissettiriyor.
Metniniz, bir yandan eleştiri, bir yandan da direnişin ve umudun belgesi gibi okunuyor.
Vicdanı özgürlüğe kavuşturan onurlu duruş vurgusu, yazınıza ayrı bir değer katmış.
Kaleminize sağlık; hem edebî hem de toplumsal bir bilinç uyandıran güçlü bir eser ortaya koymuşsunuz.
Okuyucuya, cehaletin karşısında dimdik durmanın bir görev değil, bir yaşam biçimi olduğunu hatırlatıyorsunuz.
Ali Rıza  Coşkun
Ali Rıza Coşkun, @alirizacoskun
24.11.2025 17:06:31
5 puan verdi
Orhan Gülaçar
Orhan Gülaçar, @egemavi
24.11.2025 12:44:57
5 puan verdi
1927 yılında okur-yazarlık oranı, genel nüfusa göre % 8.16 idi
Bu oranın % 5-6 eski yazıyı bilen Türklerden, geri kalanı da gayrimüslimler oluşuyordu .
Türkiye’de Latin harflerine dayanan yeni bir alfabe 1 Kasım 1928 tarihinde (TBMM) kabul edildi
Harf İnkılabının ardından 1 Ocak 1929 tarihinde
açılan Millet Mektepleri, okul dışında kalan bütün vatandaşlara okuma-yazma öğretmek , ve onları kulluktan çağdaş bir cumhuriyet vatandaşı
olarak topluma kazandırmak amacıyla yurdun her yanına yaygınlaştırıldı .

siyasal dinciler bazen homurdanırlar ama Mustafa Kemal Atatürk'ten önce okur yazarlık oranının % 5-6 olduğunu hiç düşünmezler .


Güne öze hazırladığınız bu paylaşım için teşekkür ederim yüreğinize sağlık .
Seval Doğan
Seval Doğan, @seval-dogan
24.11.2025 09:54:40
Çok ama çok güzel..
Kutluyorum
üçrenk (Italia)
üçrenk (Italia), @italia
24.11.2025 09:31:14
5 puan verdi
şiir ne güzelsin.
gönül diline tercüman olmuş..
teşekkürler.

sevgilerimle
Ay Parçası
Ay Parçası, @ayparcasi1
24.11.2025 09:24:20
5 puan verdi
Muhteşem...

Tebriklerim ve teşekkürlerimle


Ay Parçası tarafından 24.11.2025 09:27:53 zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL