1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
78
Okunma
"Ayaklarınız altına serili Cennet için hayâller kurarken, alınlarınızdan öpmeyi ihmal eden dudaklar çatlasın!"
Bazı kelimeler vardır; söyleyince bile içimizi usulca aydınlatır. “Öğretmen” de öyle bir kelime… Ama bugün, Öğretmenler Günü vesilesiyle aslında unutulan bir hakikatin kapısını aralamak isterim:
İlk öğretmenimiz, ilk harfimiz, ilk nefesimiz… Annemizdi.
Biz daha dünyayı tanıyamadan, dünyanın bizi tanıdığı ilk ses annemizin kalbi oldu.
Ağlamayı da ondan öğrendik, susmayı da…
Yürümeyi de ondan öğrendik, düşmeyi de…
Hatta hayata tutunmayı, tutunurken incinmemeyi, incinirken sabretmeyi…
Hiç kimse, hiçbir müfredat, hiçbir kitap bir çocuğa “sevgi”yi öğretemezdi.
Sevgiyi ilk defa bir annenin koynunda tanıdık.
Bir bebeğin elini tutarak ona dünyayı gösteren en büyük öğretmen, o merhametli ellerdi.
Aslında öğretmenlik, bir meslekten önce bir yürek hâlidir.
Ve bu yüreğin en saf, en incinmiş, en koruyucu hâli annelerde yaşar.
Bu yüzden her kadın biraz anne, her anne de ölümsüz bir öğretmendir.
Annenin öğrettiği hiçbir şey eskimez:
Bir lokmanın nasıl kıymet bileceğini,
Bir sözün nasıl yaralayacağını,
Bir gülüşün nasıl şifa olacağını…
Hepsini annemizin sessiz derslerinden öğrendik.
Kimi zaman sertti, kimi zaman yumuşak…
Ama her seferinde haklıydı.
Çünkü anne, evladının geleceğini görür ve ona göre konuşur.
Bir anne, çocuğunun yürüyüşündeki tökezlemeyi, dilindeki kırgınlığı, gözündeki fırtınayı herkesten önce sezer.
Bu yüzden anneler öğüt vermez sadece; öğretir.
Evet, sınıfların, tahtaların, müfredatların öğretmenlerini elbette saygıyla selamlıyoruz.
Ama gönlümüzün en derin yerinde bir isim daha var:
Ömrümüzün öğretmeni, kalbimizin mimarı: Annemiz.
Dünyanın bütün öğretmenleri arasında bir tek öğretmen var ki, emekliliği yoktur:
Anne.
Yorgun düşse de öğretir, kırgın olsa da öğretir, saçlarına aklar düşse de öğretir.
Çünkü annelik, nefes sürdükçe devam eden bir öğretme hâlidir.
Bu yüzden bugün bir kez daha inanıyorum ki,
İnsan önce annesinden mezun olur, sonra hayata başlar.
Ve her anne, ardında bıraktığı evlada kendi sesinden bir müfredat miras bırakır:
Merhamet, sabır, vefa, edep, iman, şefkat…
Maaşları sevgi, naaşları hicran olmuş olanlara rahmet, yaşayanlara hayırlı ömürler diliyerek; tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutluyorum.
Ramak Kaldı / Samim İğde
5.0
100% (1)