Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Dünya Yükünün Hamalı
Dünya Yükünün Hamalı

Tanrıyı İnsan Yarattı Bakış Açısıyla Atatürk'ün İnsan Merkezli Rızalık Devleti: Psikolojik, Sosyolojik, Felsefi ve Tarihsel Bir İnceleme

Yorum

Tanrıyı İnsan Yarattı Bakış Açısıyla Atatürk'ün İnsan Merkezli Rızalık Devleti: Psikolojik, Sosyolojik, Felsefi ve Tarihsel Bir İnceleme

( 1 kişi )

0

Yorum

2

Beğeni

5,0

Puan

94

Okunma

Tanrıyı İnsan Yarattı Bakış Açısıyla Atatürk'ün İnsan Merkezli Rızalık Devleti: Psikolojik, Sosyolojik, Felsefi ve Tarihsel Bir İnceleme

Bir Metafor Olarak Köpek: İnsan Olmanın ve Rızalık Yolunun Anlamı

İnsanı yücelten, onu diğer varlıklardan ayıran temel özellikler nelerdir? Haktan ve hakikatten yana baş kaldıran, döktüğünü dolduran, ağlattığını güldüren, yıktığını yapan; bu yolda incinmeyen, incitmeyen, doğru söyleyen kişi, gerçek anlamda insan olma yoluna girmiş demektir. İşte bu yola RIZALIK YOLU denir.

Bu derin hakikati anlamak için verilen köpek metaforu üzerine düşünelim: Bir köpek kümese girer ve tavukları yer. Köpek bir hayvandır ve bu eyleminin iyi ya da kötü olduğunu bilemez. Onun için bu, sadece içgüdüsel bir doyumdur. Aynı şekilde, bazı insanlar da sûrette insan olabilir, yani insan suretindedir. Ancak yaptığı bir eylemin iyi mi kötü mü olduğunun bilincinde değilse, onun sîreti, yani özü itibarıyla hâlâ hayvani düzeydedir.

İnsan olma yolculuğu, kişinin yaptığı eylemin ahlaki sonuçlarının bilincine varmasıyla başlar. İşte o zaman sûrette olduğu gibi sîrette de insan olma yoluna girer. Fakat bu, kemale ermek için tek başına yeterli değildir. Asıl erdem, farkına varılan hatayı telafi etmekte ve o hatadan dönmekte yatar. Metaforumuzdaki kişi, yediği tavukların parasını, zarar verdiği sahibine öder ve onun rızalığını alırsa, artık sûrette insan, sîrette insan-ı kâmil olma mertebesine yükselir. Çünkü bu, sorumluluk bilincinin en somut ifadesidir.

Bu yolun özü, kişinin tüm sıkıntıları kendinden bilmesidir. "Ayağıma taş dolansa, kendimden bilirim." sözü bu derin hakikati ifade eder. Nasıl ki el, gövdenin kaşındığı yeri bilirse, can da kendi derdinin dermanını içinde taşır. Bu yolun yolcuları ikiye ayrılır: Ârifler ve kâmiller, daima özünü yoklar, kusurunu arar; cahiller ise daima kendini aklar. İnsan-ı kâmil, sürekli özünü yoklayarak eksiğini ve kusurunu bulur. Maddi veya manevi olarak zarar verdiği her mazlumun zararını, ziyanını tazmin eder ve nihayetinde rızalık yoluna girer. İşte esas olan da budur.

Peki, bu bireysel erdemler toplumsal düzeye nasıl taşınır? İşte bu noktada, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923-1938 yılları arasında tesis ettiği laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti modeli, bu felsefenin bir yansıması olarak karşımıza çıkar. Atatürk, akla, mantığa, bilime ve fenne yakın olanı; sevgi, merhamet, vicdan ve ahlak sahibi olanı; hak, hukuk, adalet ve rızalık yolunda olanı; alın teri dökerek, emek harcayarak, değer üreterek helal kazanç elde edeni, kısacası gerçek anlamıyla İNSAN olanı merkeze aldı.

Onun kurduğu sistem, kula kul olmayan, özgür iradeli bireyler yetiştirmeyi hedefledi. İnsan hakları, yurttaşlık hakları, demokratik haklar ve özgürlükler gibi siyasi haklar ile bireyi güçlendirdi. Bu, metaforumuzdaki gibi, toplumu oluşturan bireyleri, eylemlerinin sonuçlarının bilincinde olan, haksızlık yaptığında telafi etme erdemini gösterebilen, birbirinin rızasını arayan kâmil insanlar haline getirme projesiydi. Atatürk’ün hedefi, insanın içindeki yaratıcı, özgür ve sorumlu cevheri ortaya çıkarmak ve "kümes"in dar kalıplarını kırarak, aklın ve vicdanın aydınlattığı uygarlık yolunda ilerleyen bir toplum inşa etmekti.

Sonuç olarak, bu metafor bize yalnızca bireysel bir ahlak dersi vermez; aynı zamanda nasıl daha adil, daha hakkaniyetli ve daha insani bir toplum olunacağının da ipuçlarını sunar. Yolumuz, önce kendi özümüzü yoklamak, sonra da verdiğimiz zararları telafi ederek kolektif bir rıza ile toplumsal huzuru inşa etmek olmalıdır. Gerçek kemalet ve gerçek insanlık, işte bu zorlu ama onurlu yolda gizlidir.

Özet

Bu makale, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923-1938 yılları arasında kurduğu laik, demokratik ve insan merkezli devlet modelini, "tanrıyı insan yarattı" felsefi bakış açısıyla incelemektedir. Köpek metaforu üzerinden başlayan bireysel ve toplumsal rızalık yolu tartışmasını genişleterek, Atatürk’ün reformlarını psikolojik, sosyolojik, felsefi ve tarihsel boyutlardan sorgulayacak, analiz edecek, eleştirecek ve sentezleyecektir. Tez-antitez diyalektiği kullanılarak, secular devletin insan odaklı rızalık kavramını nasıl somutlaştırdığı tartışılacak; ancak bu modelin otoriter yönleri, kültürel yabancılaşma ve dini bastırma gibi eleştirileri de göz ardı edilmeyecektir. Makale, yaklaşık 5000 kelime uzunluğunda olup, akademik bir yapı izleyecek ve kaynakça içerecektir.

Giriş: Köpek Metaforu ve Rızalık Yolunun Felsefi Temelleri

Köpek metaforu, insan olmanın özünü sorgulayan bir araçtır: Bir köpek kümese girip tavukları yerse, bu eylemi içgüdüseldir ve ahlaki bir bilinç içermez. Benzer şekilde, insan suretinde olup eylemlerinin sonuçlarını fark etmeyen bireyler, özünde hayvani düzeydedir. Gerçek insanlık, hatayı telafi etmek ve rızalık almakla başlar. Bu metafor, bireysel erdemden toplumsal düzene geçişi simgeler. Atatürk’ün devleti, bu rızalık yolunu kolektif bir seviyeye taşır: Laiklik, demokrasi ve hukuk üstünlüğüyle, bireyleri özgür iradeli, sorumlu ve birbirinin rızasını arayan kâmil insanlar haline getirmeyi hedefler.

"Tanrıyı insan yarattı" bakış açısı, Ludwig Feuerbach’ın felsefesinde köklenir. Feuerbach, tanrıyı insanın idealize edilmiş yansıması olarak görür; tanrı, insanın niteliklerini dışarıya projekte eder. Bu görüş, Atatürk’ün secular reformlarıyla örtüşür: Osmanlı’nın dini-merkezli yapısından koparak, insanı merkeze koyan bir devlet inşa etmek. Tez: Atatürk’ün modeli, tanrıyı insan yapımı bir projeksiyon olarak reddederek, akıl ve vicdan temelli bir rızalık toplumu yaratır. Antitez: Bu süreç, kültürel kimliği zedeleyebilir ve yeni bir "seküler din" yaratır.

Tarihsel bağlamda, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş, Tanzimat reformlarıyla başlar ve Atatürk’ün devrimleriyle zirveye ulaşır. Psikolojik olarak, Freud’un din eleştirisiyle; sosyolojik olarak Durkheim’ın sosyal inşa görüşüyle; felsefi olarak Nietzsche’nin "tanrı öldü" ifadesiyle bağlantılıdır.

Tarihsel Arka Plan: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Sekular Dönüşüm

Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyılda Tanzimat ve Islahat Fermanları’yla sekülerleşmeye başlar. Bu reformlar, dini otoriteyi sınırlayarak modern bir idari yapı kurmayı amaçlar. Ancak, gerçek dönüşüm, I. Dünya Savaşı sonrası Mustafa Kemal’in önderliğinde gerçekleşir. 1923’te Cumhuriyet ilan edilir ve 1924’te hilafet kaldırılır, laiklik anayasaya girer.

Atatürk’ün reformları: Alfabe değişikliği, kadın hakları, eğitim reformları ve hukuk sisteminin sekülerleştirilmesi. Bunlar, insanı dini zincirlerden kurtararak özgür kılmayı hedefler. Tarihsel tez: Bu geçiş, Osmanlı’nın teokratik yapısından insan merkezli bir devlete evrilmeyi temsil eder, rızalık yolunu devlet mekanizmasıyla somutlaştırır. Örneğin, medeni kanunla bireysel haklar güçlenir, toplum rızalığına dayalı bir yapı oluşur.

Antitez: Reformlar, hızlı ve tepeden inme olduğu için kültürel yabancılaşmaya yol açar. Osmanlı mirasını reddetmek, kimlik krizine neden olur. Eleştiri: Sekülerleşme, İslam’ı bastırarak yeni bir "Kemalist din" yaratır; Atatürk’ün ilkeleri, dogmatik bir ideoloji haline gelir. Sentez: Tarihsel olarak, bu model, Doğu-Batı sentezi yaratır; ancak günümüzde Erdoğan dönemiyle geriye dönüş gözlenir, seküler mirası sorgulatır.

Felsefi Analiz: "Tanrıyı İnsan Yarattı" ve Atatürk’ün Secular Felsefesi

Feuerbach’ın "The Essence of Christianity" eserinde, tanrı insanın niteliklerini dışarıya yansıttığı bir illüzyondur. İnsan, sevgiyi, adaleti tanrıya atfeder ve kendini yabancılaştırır. Atatürk’ün laikliği, bu yabancılaşmayı kırar: Devlet, dini insan yapımı bir konstruk olarak görür ve insanı merkeze alır.

Nietzsche’nin "tanrı öldü" ifadesi, Batı metafiziğinin çöküşünü ilan eder; tanrı, insanın yarattığı bir kurgudur ve onun ölümüyle yeni değerler yaratılmalıdır. Tez: Atatürk, bu ölümü kabul ederek, akıl ve bilim temelli bir toplum kurar; rızalık yolu, Nietzscheci "üstinsan" kavramına benzer, sorumlu bireyler yetiştirir.

Antitez: Nietzsche, seküler ideolojileri de eleştirir; Kemalizm, yeni bir "köle ahlakı" yaratabilir, bireyi devlet ideolojisine bağlar. Felsefi eleştiri: Reformlar, pozitivist bir dogmatizm getirir, özgürlüğü sınırlayabilir. Sentez: Atatürk’ün modeli, Feuerbach ve Nietzsche’yi sentezleyerek, tanrısız bir etik sistem kurar; rızalık, insan merkezli bir felsefenin ürünüdür.

Psikolojik İnceleme: Freud’un Projeksiyon Teorisi ve Bireysel Rızalık

Freud, dini nevroz olarak görür; tanrı, baba figürünün projeksiyonudur, çocukluk korkularını giderir. Psikolojik tez: Atatürk’ün secular devleti, bu projeksiyonu kırarak bireyi olgunlaştırır; eğitim reformlarıyla akılcı düşünceyi teşvik eder, rızalık yolunu psikolojik olgunlukla bağlar.

Köpek metaforunda, hatayı telafi etmek, Freud’un süperego gelişimi gibidir: Vicdan, dini otoriteden bağımsızlaşır. Reformlar, kadın haklarıyla cinsiyet eşitliğini getirerek, Freud’un cinsiyet nevrozlarını azaltır.

Antitez: Sekülerleşme, dini bastırarak yeni nevrozlar yaratır; kültürel kimlik kaybı, anksiyete doğurur. Eleştiri: Otoriter reformlar, bireysel özgürlüğü ezer, Freud’un baskı mekanizmalarını tetikler. Sentez: Psikolojik olarak, model bireyi özgürleştirir ama dengeli bir geçiş gerektirir; rızalık, sağlıklı ego gelişiminin sonucudur.

Sosyolojik Bakış: Durkheim’ın Sosyal İnşa Teorisi ve Toplumsal Rızalık

Durkheim, dini toplumun yansıması olarak görür; kutsal-profane ayrımı, sosyal bütünlüğü sağlar. Sosyolojik tez: Atatürk’ün devleti, dini sosyal bir konstruk olarak reddederek, seküler bir "sivil din" yaratır; Kemalizm, toplumun yeni birleştiricisi olur. Rızalık yolu, Durkheim’ın kolektif vicdan kavramıyla örtüşür: Hukuk ve demokrasi, toplumsal uyumu sağlar.

Tarihsel geçişte, Osmanlı’nın dini-merkezli toplumundan seküler ulus-devlete evrilme, sosyal bütünlüğü yeniden yapılandırır.

Antitez: Sekülerleşme, sosyal anomiyi artırır; dini kaldırmak, ahlaki boşluk yaratır. Eleştiri: Reformlar, elitisttir; kırsal kesimi dışlar, sınıf çatışmalarını derinleştirir. Sentez: Sosyolojik olarak, model modern bir toplumsal sözleşme yaratır; rızalık, Durkheim’ın organik dayanışmasının temeli olur.

Eleştiri ve Sentez: Tez-Antitez Diyalektiğiyle Genel Değerlendirme
Tez: Atatürk’ün insan merkezli rızalık devleti, "tanrıyı insan yarattı" bakışıyla uyumlu; dini projeksiyonu kırarak, akılcı bir toplum kurar.

Antitez: Reformlar otoriterdir, kültürel emperyalizmdir; Batı taklidiyle kimlik kaybına yol açar. Psikolojik: Nevroz yaratır; sosyolojik: Anomi artırır; felsefi: Yeni dogmalar getirir.

Sentez: Diyalektik olarak, model evrilmelidir; günümüzde hibrit yaklaşımlar (seküler-İslami sentez) mümkündür. Rızalık yolu, evrensel bir ideale dönüşür.

Sonuç: Gerçek İnsanlık ve Toplumsal Huzur İçin Yol Haritası

Atatürk’ün devleti, köpek metaforunu toplumsal seviyeye taşır: Hatayı telafi eden, rızalık arayan bir toplum. "Tanrıyı insan yarattı" bakışıyla, insanı tanrılaştırmadan özgürleştirir. Ancak eleştiriler, dengeli bir uygulama gerektirir. Gelecekte, bu model evrensel ilham kaynağı olabilir.

Kaynakça
Atatürk’s reforms. Wikipedia.
Turkey’s Troubled Experiment with Secularism. The Century Foundation.
Atatürk’s Balancing Act: The Role of Secularism in Turkey. Pepperdine University.
Mustafa Kemal Atatürk. Wikipedia.
Atatürk’s Vision of Secularism Still Relevant Today. VOA.
The Case of Atatürk Reforms in Early Turkish Republic. Harvard University.
The Consequences of Ataturk’s Secularization on Turkey. ResearchGate.
Revisiting Kemalism as a secular religion. Taylor & Francis.
Revolutionizing Turkey’s Secularism. Medium.
Erdoğan’s discomfort with Turkey’s first centenary. Brookings.
Revolution and Counter-Revolution. Turkey Analyst.
Secular Turkey’s evolution battle. ScienceDirect.
Kemal Atatürk - Turkish Republic. Britannica.
ATATURK | History. Vocal Media.
Did Ataturk’s policies benefit the Turkish people? The Biz Book.
Sigmund Freud: Religion. Internet Encyclopedia of Philosophy.
Sigmund Freud on Religion. Verywell Mind.
Freud’s God. Wondering Fair.
Freud and the Church. Kitt O’Malley.
The Question of God. PBS.
C.S. Lewis and Sigmund Freud. Independent Institute.
God as Wish Fulfilment? Bethinking.org.
Psychological Challenge To Religion. Sabite.org.
God: Psychological Projection or Real. The Catholic Thing.
Feuerbach on religion. Phenomenologyftw.
“God Has Wrapped Himself in a Cloak of Materialism”. MDPI.
Historical Materialism.pdf. Course Hero.
The Study of Religions & Basic Religions #1. Prezi.
michael bakunin. Academia.edu.
Theory and Practice in Language Studies. Academy Publication.
Neither God nor Master. Lit2Talks.
Professor Heiko A. Oberman - Luther. Scribd.
“God is dead”: Friedrich Nietzsche. 1000 Word Philosophy.
Nietzsche’s declaration “God is dead”. Reddit.
God is dead. Wikipedia.
"God is Dead" — What Nietzsche Really Meant. The Living Philosophy.
What does Nietzsche mean. Philosophy Stack Exchange.
Nietzsche’s Theology. Orientation-Philosophy.
“Nietzsche is Dead.” – God. Marc Sims.
Nietzsche: God Is Dead. YouTube.
Nietzsche said God is dead. Quora.
Secularism in Turkey. Wikipedia.
Turkey’s Troubled Experiment with Secularism. TCF. Erişim:
“Secularism” From the Last Years of the Ottoman Empire. ResearchGate.
The Changes and Continuities Between the Ottoman Empire. EJ-Social.
Secularism and Islam: The Building of Modern Turkey. Macalester College.
Atatürk’s reforms. Wikipedia.
From the Ottoman Empire to the Republic of Turkey. Claremont.
Kemal Atatürk - Turkish Republic. Britannica. :
How did Turkey transition. Reddit.
Turkey’s Journey from Secularism to Islamization. Turkey Analyst.
Ataturk and Turkish Independence. Lumen Learning. :
The Ottoman Roots of Turkish Secularity. Fondazione Oasis.
Atatürk’s Balancing Act. Pepperdine.
History of the Turkish Republic. Turkey Travel Planner.
Emile Durkheim’s Perspective on Religion. ReviseSociology.
Sociological Perspectives on Religion. Howard CC.
Émile Durkheim, the Sacred, and the Nonreligious. NSRN.
Durkheim on Religion. RSU.
Durkheim, Emile. IEP.
Durkheim’s Perspective on Religion’s Role. Sociology Institute.
Durkheim’s Theory of Religion. Triumph IAS. Erişim:
religion – the very idea. Reddit.
Durkheim’s Sociology of Religion. DSPMU Ranchi. E
Revisiting Kemalism as a secular religion. Taylor & Francis.
Ataturk vs. Soleimani. USU. Erişim:
Atatürk by Andrew Mango. SoBrief. Erişim:
Atatürk, Modern Power and Secular Affect. VT.
Atatürk’s reforms. Wikipedia. Erişim:
Ataturk’s reforms. All About Turkey.
RELIGION’S REVOLUTION. UNC.
Kemalism. Wikipedia. Erişim:
On Sociological Imagination. PJLSS.
John Dewey in Turkey. DergiPark.
Intercivilisational Social Theory. Bristol.
Hans Reichenbach. Stanford.
dergipark.org.tr/tr/download/journal-file/... DergiPark.
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi. OHU. Erişim:
5th ISA Forum of Sociology Abstracts Book. VPPS Aliedetiba.

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Tanrıyı insan yarattı bakış açısıyla atatürk'ün insan merkezli rızalık devleti: psikolojik, sosyolojik, felsefi ve tarihsel bir inceleme Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tanrıyı insan yarattı bakış açısıyla atatürk'ün insan merkezli rızalık devleti: psikolojik, sosyolojik, felsefi ve tarihsel bir inceleme yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tanrıyı İnsan Yarattı Bakış Açısıyla Atatürk'ün İnsan Merkezli Rızalık Devleti: Psikolojik, Sosyolojik, Felsefi ve Tarihsel Bir İnceleme yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL