0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
98
Okunma
İstanbulun fethi için yola çıkanlar
Bismillahirrahmanirrahim Gizli konuşmalar şeytandandır...
(Mücâdele, 58/10)
Televizyonda ilahi bir ses içli sesli eşsiz bir ilahi okuyordu Taleal Bedru Ömer usta gözyaşlarını sildi bu ilahi karşısında küçük osmanına evlat dedi bu ilahi islam tarihinde en çok dinlenen ilahidir Peki hikayesi nedir diye sordu küçük osman ömer baba bak evlat dedi efendimiz SAV Mekkeden Medineye girer iken yer ve gök secde etmekteydi Rabbe ve hep bir ağızdan bu ilahiyi söylediler Efendimiz SAV Mekkede bir çok sınavdan geçti ilk hicret emri sahabelere verildi daha sonra Hz Aliyi kendi vekili tayin eden efendimiz Hz Ebubekir ile birlikte hicret yoluna çıktı ve Allah onu hedefine ulaştırdı evlat iyi bilki gizli ve boş konuşma birer şeytan işidir efendimizin sözü ise yaşayan kuraan ile güzel ahlâktır Allah onun ahlâkı ile yaşayıp dirilenlerden eylesin bizi dedi ve hikaye yarım kaldığı yerden devam etti efendimiz girer iken Medine sokağına onu bekleyenler o geliyor o diyerek coşku ile sevindiler birbirlerine sarıldılar Medine sokaklarını tevhid nağmeleri gül kokuları sarmaya başladı radyoda ise mısırlı arap ses sanatçısı ümmü gülsüm gazelhanları kıskandıran sesi ile ay doğdu üzerimize veda tepelerinden diye okuduğu sırada tüm aile çağrı filmini seyrediyordu ailece birlikte yapılan aktiviteler ne güzel bir tablo aynı anda aynı yere bakmak
Kasvanın haşmet ve ihtişamı
Bismillahirrahmanirrahim Ve kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, Allah’a karşı gelmekten sakınanları en iyi bilendir.
(Necm, 53/32)
Ömer emmi oğlu sınavında başarılı olunca o da bir adak adamıştı hayvan pazarında develer dizi dizi kuzular ise saf saftı kimisi sattığı hayvanı övüyor fakat hayvanın yüzü kızarıp öteye kaçıyordu
Sattığı hayvanları överek satan Davut ustaya şöyle dedi ömer emmi ustam besmele ile başla satışına günün hayrına ve sen malını değil malın seni övsün Allah sakınanları sığınanları en iyi bilendir sonra
oğlu osmana döndü 15 yaşında balık tutmayı öğrendi ömer emminin gözü bir deveye ilişti yalnız ve tek başına sükut içindeydi haşmetli hayvan sükut hiç bir zaman susmaz onun kendine ait bir
gürültüsü vardır diyen Ömer bey amca peygamberimizin sessiz sessiz medine sokaklarına girişini anlattı Allah şüphesiz onları temize çıkaracak mükafatların en iyisini kendisine sığınanlara verecektir
Kasva kulağındaki kesikten dolayı bu isimle anılırdı 400 dirhemle Hz Ebubekir tarafından satın alınıp aynı ücretle
efendimiz SAV e satın alındı ücretini vermediği hediyeyi kabul etmezdi
ResullAllah Medinede Mekkede canlar sana feda efendimiz dediler deve kasva nereye çökerse evim orasıdır diyen efendimiz Kasva Eyyub el Ensarinin evine çöktü ve orası mübarek bir yurt oldu sahabeler Allah katında en pak nesildi ve onlar temizlikleri ile en iyi sakınanlardı
İstanbul mutlaka fetholacaktır
Ceza yolu ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler içindir. İşte onlar için çok acıklı bir azap vardır.(Şûrâ, 42/42)
Peygamberimiz devesi kasvayı can yoldaşı bilmiş bineklerin cihat sevabına aracı olduklarını belirtmişti kasva ise üzerine binen sayesinde şereflenmişti veda haccı ve hicret esnasında efendimiz
SAV hep Kasvanın üzerindeydi Ebu eyyub el ensari mübarek efendimizin pek çok hadisine şahit olacak onun için candan geçenlerin kervanına oda katılacak ve mihmandar diye anılacaktı Kuraan buyuruyor efendimiz SAV istanbul fethini müjdeliyordu ceza yolu insanlara zulmedenler için açılırken müminlerin tek gayesi taşan zulüm suyunun önüne set çekebilmekti ve zulüm azabını önlemekti
29 Mayıs 1453 mübarek fetih bir kızılelmaydı şüphesiz her müminin hayal ve düşüydü İstanbul elbet fetholunacaktır; onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel
askerdir Ümmetimden Kayser’in şehrine ilk gazâ eden ordu, mağfirete nâil olmuştur, onların günahları affedilir” buyurmuşlardı efendiler efendisi işte bu şerefe nail olmak için ilk sefere çıkan
Ebu Eyyub el ensari oldu gazavat ve cihat aşkı ile emevilerle birlikte istanbul kapısına dayandı mübarek şehadet yoluna koşarken bu şehir elbet Allahın izni ile fethedilecektir beni bu şehre defnedin
Cenâb-ı Hak onlara, tesbih ve tekbirlerle Kostantîniyyenin fethini müyesser kılacak
İstanbul kaç kez kuşatıldı
Bismillahirrahmanirrahim Ey iman edenler, sadakalarınızı(n sevabını), başa kakıp incitmekle boşa çıkarmayın...(Bakara, 2/264)
Bak evladım dedi ömer amca adağını almış bir yandan oğlu ipi tutmuş diğerini baba tutmuş Allahın bu güzel nişanesini eyyüp sultana götürüp keseceklerdi Allah kabul etsin ömer amca dedi komşuları
Ömer Amca diline sağlık olsun inşAllah Allah sadakaların gizlisini kabul eder sadakalar söylenmek için değil unutmak için kul değer bilmesede iyiliğin değerini o iyilik ile nice hazineler kazanırsınız diyip istanbul tarihini anlatmaya geri döndü bir yandan gözyaşı döküyor o içli ve samimi yaşlar mutlaka ona dönecek biliyormusun oğlum bu şehir tam 29 kez kuşatıldı dua etti Eyyub Ensari Hz. lerine En muazzam medeniyetler bu şehirde kuruldu tarih boyunca her uygarlığın gönlünde yatan bir arslan oldu koca şehir dedi yerdeki izmarit ve çöpleri toplayan ömer efendi ah bu kirleten torunlar deyip bir of çekti derinden dedeler fethetsin torunlar kirletsin demeden edemedi istanbulki tüm medeniyetlerin başkenti Hz peygamberin müjdesi dünyada tek devlet olsa başkenti istanbul olurdu dedi Napolyon peki baba dedi kimler niyet etti şehri fethetmek için Romalı sezarlar iranlı keyhüsrevler emeviler abbasiler istanbul şehrini fethetmek için yola çıksada peygamber hadisine nail olmayı kızıl develerden daha kıymetli bilen bir kartal şehri fethedecekti Fatih Sultan Mehmed şehitlere fatiha
İstanbul surlarına dayanan Türkler
Bakara / 89. Ayet
وَلَمَّا جَٓاءَهُمْ كِتَابٌ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ مُصَدِّقٌ لِمَا مَعَهُمْۙ وَكَانُوا مِنْ قَبْلُ يَسْتَفْتِحُونَ عَلَى الَّذ۪ينَ كَفَرُواۚ فَلَمَّا جَٓاءَهُمْ مَا عَرَفُوا كَفَرُوا بِه۪ۘ فَلَعْنَةُ اللّٰهِ عَلَى الْكَافِر۪ينَ
Allah tarafından onlar kitap getirecek peygamberi bekliyor ve onun hürmetine gâlibiyet ve fetih dileyip duruyorlardı.
Kuruluşundan itibaren binlerce kuşatma geçiren istanbul kendisine hakim olacak ve o kitabın hükmü ile yönetecek galip bir komutan bekliyordu bu şehri adaletle yönetecek bir hükümdar elbette şarttı
İstanbul müjdelenen kutsi şehir insanlara seslendi Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin pek çok kişinin gözü istabuldaydı mutlaka fetholunacaktı onu kazanan fetheden ne güzel komutandı
Milattan Önce 340’da Makedonya Kralı Filip bize zafer lütfedildi zafer için tüm inancınız ile galibiyeti temin var gücünüz ile şehrin kapısına dayanın desede başarılı olamadı şehrin surları geçit
vermiyordu Milattan Önce 194’te ise Roma İmparatoru Septim Sever bu şehir elbet düşecek fakat siz Romalılar yılgınlık gösteriyorsunuz diyip şehrin fethini gerçekleştir şehirin kapısı Romalılar
tarafından kırıldı şehir harap haline göz yaşı dökerek ağlıyordu 616’da İran hükümdarı Keyhüsrev bu inci tanesi şehir felaketlere karşı korunaksızdır diyip taarruz etsede hüsrana uğrayanlardan
oldu iranlıların yardımcı kuvveti türk askeri olan Avarlardı kafirlere karşı tek desteğimiz Cenabı Haktır Allah bize zafer lütfeder deselerde pek çok asker şehit olup Tekbir Allahu Ekber sesleri ile şehri fethedemeden omuzlar üstünde taşındılar
Binlerce şehit kefensiz yatıyor
Bismillahirrahmanirrahim Mümin erkekleri ve mümin kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden incitenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.,(Ahzâb, 33/58)
Binlerce mazlum incinirde bir mümin nasıl ağlamaz ortodokslar bile incinen canları günahlarının yükü altında kalan insanları gördükçe eziyet iftira ağır günahtır bu yükü yüklenmeyin diye birbirini ikaz
ediyordu kalplerinde hastalık bulunanlar adeta yaptılar felaket geldiği zaman ne korkar ne de döneriz diyerek zalimliklere devam ettiler kim bilir Allah müminlere zafer ihsan eder ve kavimleri birbirine
musallat ederek o zalimlerin kökünü keser işte istanbulun gözyaşı döktüğü bu yıllarda Eyyub ensari kızıl develeri değil efendimiz SAV in hadisini şeref bilin diyip. hak için istanbul surları önünde şehit oldu
Vazgeçmeyeceğiz bu şehri güzin istanbul düşene kadar cenk edeceğiz diyip Hak aşkına Muhammed Resul yoluna vursada küffara kılıcı salgın hastalıklar izin vermedi şehrin fethine Emeviler devrinde
5 kere kuşatılan İstanbul seferleri sonunda Galata kulesine islam bayrağını nimet kapısı müslümanlar için açıldı Ya Hak Ya Hu diyen Abbasiler Romalıları ve istanbul şehrini haraca bağladı milyonlarca şehidimiz kefensiz yatıyor müslümanlar soruyordu size öğüt eden olmadımı uyarıları unuttunuz oysaki sizlere nimet kapıları açılmıştı açan kapatmasınıda bilir ve şehre giren müminler binlerce insanı kurtardı inşAllah
İnsanlardaki iki huy, nimete nankörlükten kaynaklanmaktadır: Soya sopa dil uzatmak, ölüye feryat ederek ağlamak.
Hadisi şerif
İstanbul Hz Abbasın soyundan gelenler ve emevi halifeler tarafından 9 kere kuşatıldı Müslüman komutanlar şöyle diyordu şehit olan hakka kavuşur ona ağlanıp feryat edilmez mümin için ölüye feryat etmek
yoktur ölüye feryat kişinin dönüş yerini varacağı en son yeri bilmemesinden ileri gelir bizim amacımız göğün kapılarını müminlere açmaktır günahkârları ise elbet cezalandırırız azabımız çetindir
Romalılar ise okuyorlar anlamıyorlar duyuyorlar fakat işitmiyorlardı ve şöyle diyorlardı bizler iğne deliğinden geçecek ateşe düşmeyeceğiz çarpışacak vuruşacak fakat ölmeyeceğiz İstanbul müslümanlardan başka bir çok devlet tarafından kuşatıldı 864’te Ruslar, İstanbul’a saldırdılar fakat Roma eşsiz bir sanata sahiplerdi sağlam kale duvarları onları yenilmez kılıyordu vakti saati vardı
Ey Rus askeri her kale yıkılır her kapı açılır desede Romalılar çılgın ateşler inançlı askerin yumruk darbeleri ile geri püskurtüldü kara geçit vermez o zaman denizden geliriz desede Rum ateşi
binlerce Rus askerini yaktı yıktı kül eyledi haçlı seferleri düzenlendi bu şehre 1203 te haçlılar kadıköy ve üsküdarı ele geçirdi binlerce bizans eseri harap edildi tarumar oldu Galata önlerine kadar gelindi şehir işgal altındaydı istanbul ağlıyordu
Fetih yolu açılıyor inşAllah
A’râf / 89. Ayet
“Allah bizi sizin o bâtıl dîninizden ve yolunuzdan kurtardıktan sonra yeniden ona dönersek, bu takdirde elbette yalan isnadıyla Allah’a iftirada bulunmuş oluruz.
Niğbolu zaferinden sonra Yıldırım lakabını alan 1.beyazıtın askerlerinede ani sabit ve kararlı hareketlerinden dolayı Yıldırım askerleri adı verilmişti bunun nedeni batıl olanla hak için vakit kaybetmeden şimşek
hızı ile çarpışmaları Yıldırım Han müminler Allah yolunda birbirlerinin kardeşleridir birbirleri ile değil küffar ile cenk ederler batıldan dönmeyin Hak aşkı için zalimin başınıza çalın kılıcınızı dedi
Ve batıla dönülmemesi için şehirler birer misk ve gül bahçesine çevirildi gül kokan şehirlerden biriside yeşil bursa şehri oldu şehrin en merkezi yerine ulu cami inşa edildi binlerce kişi namaz kılmaktadır
Evet bizanslı krallar biz hakikat kapısıyız yıllarca yıkılmadan kaldık savaş ilmimiz her şeyi kuşatmıştır hükmü veren biziz hükmümüz bizans ayakta durdukça bu şehre müslüma takkesi girmeyecektir
demek olsada Yıldırım Han Timur tehlikesine rağmen Müminler, ancak kardeştirler Bismillahirrahmanirrahim sözü ile şehre girsede Timurun faliyetleri artınca geri döndü Bizansa boyun eğdirdi
Fatih Han dönemine kadar yapılan diğer kuşatmalar ise Musa Çelebi ve 2.Murat devrinde gerçekleşsede Hak aşkına Bizans surlarına ateş eden toplar kaleyi yeterince sarsamadı fakat kale gittikçe zayıflıyor umut artıyor fetih yolu açılıyordu
Müminler Allaha güvenip dayansınlar
Bismillahirrahmanirrahim Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler.
Hadisi Şerif
Ve beklenen Fatih gelmişti artık ey iman edenler düşmanı küçük görmeyin kibire kapılmayın bir topluluk olurki sizden iyidir siz ona saygı gösterin bastığınız toprak sizi hakka yükseltmekte aracıdır o toprak
sizi göğe yükseltmiyor ise aşağı doğru çöker birbiri ile savaşan iki orduda ibret vardır birisi Hak için savaşıyordu diğeri batıl için Allah Teala hakkın binasını göğe doğru yükseltir zaferi veren Cenabı Haktır
diyip askerlerinin kalbine cihat tohumunu ekti Muhammed ordusu bizim için kayıp yoktur ya şehidiz ya gazi Allah kimi dilerse onu destekler galibiyet ondandır diyip çıktılar harp sahasına cenk
meydanına Fatih Sultan Mehmet şu duayı etti görecek göz için ibret vardır Allahım sen dilediğini kuvvetlendir güçlendirirsin imanlı islam askerini kuvvetli yenilmez kıl diyip Hadisi Şerifin müjdesi ile askerleri
ile düşmanın üzerine atıldı Çandarlı Halil paşa geri dönelim bizansı vergiye bağlayalım desede hücum emri veren bir lider bir daha geri dönmezdi cenkteki kararsızlık anı zaferi düşmana kendi eli ile
teslim etmekti son saldırı son hücum ve tekbir sesleri ile artık istanbul fethedildi mehteran dünyayı titretirken Ayasofya cami şu ayetleri okuyordu Âl-i İmrân 122. Ayet Allah onların destekçisiydi mü’minler sadece Allah’a güvenip dayansınlar amin
.
Bismillahirrahmanirrahim Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır..
(Hucurât, 49/12)
Evet dedi ömer beyzade amca küçük osman yiğit osman ne öğrendin bakalım istanbulun fethinden bizim yağız osman dedelerini örnek aldı elindeki bıçağı bileyledi sonra adaklık kurbanın boynuna
çaldı zandan sakınalım kalbe şüphe tohumu ekmeyelim Allah için yapılan işte kalbe şüphe tohumu ekmek insanı cihat aşkından geri koyar örnek insanların hayatını okuyalım ve yaşayalım Kuraan
olalım babası sevindi evet oğul dedi sen yeterki sabırdan ve haktan yana ol o zaman Allah Teala seni düşmanlarına karşı galip getirecek muvaffak kılacak ve beş bin melek sana yardıma gelecektir
O günde 29 Mayıstı her yıl bu zamanda insanlar mübarek sahabe Hz Eyyübün makamında ona dua eder Fatih Camiinde Sultan Mehmeti ziyaret eder top atışları zikir ve dualar Allahu Ekber sesleri
duyulurdu istanbul semalarında Ya Rab dedi kesilen bu kurbanımızın hayrını kabul et istanbul için ölen şehitlerimizin ruhunu bir melek gibi pak et onlar ki sana sığındı sen onları makamına kabul eyle diyip
Kurban etlerini Eyyub el ensarinin huzurunda dağıttı evet Allah Teala bizden ona sığınmamızı ondan sakınmamızı istiyor ve Âl-i İmrân / 125. Ayet buyuruyor
siz sabredip Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, o düşmanlarınız üstünüze geliverseler bile size yardım edecektir