Dolu teneke sessizdir, tıpkı derin denizlerin durgunluğu gibi. Dolu olmayan, derinliği bulunmayan, saman çöpü gibi hafif kalır.
Ne yazık ki, aramızda boş teneke misali insanlar çoktur. Siyaset sahnesindeki pek çok politikacı da böyledir: boş tenekedirler. Yüksek ses çıkarırlar, bağırma ve gürültüleriyle adeta bir ses kirliliği yaratırlar. Nezaket kurallarını, edebi ve ahlâki sınırları aşarak adeta bir vandalizm sergilerler.
Kişiliği hafif olanlar, tıpkı boş teneke gibi çok ses çıkarır; ancak bu hep boş konuşmadır. Bir ceviz kabuğunu dahi doldurmayacak nitelikte, sanattan yoksun, basit sözlerdir. Bazen insanın midesini bulandıran, iğrenç, ahlâk dışı söylemlerle, kaba kuvvet ve şiddet içeren, cahilce konuşmalarla ortamı gererler.
Kâmil insan ise nezaketle, kibarlıkla, edeple, edebiyatla, tatlı, güzel ve tane tane konuşur. Bilgili ve dolu olan kâmil kişi fazla ses çıkarmaz, derin bir derya gibi sakindir. Onun konuşmasından bal akar, ilim ve irfan ışık saçar.
Boş insanlar bahane arar, dedikodu yapar. Boş insanlar kibirlidir, kin tutar ve kıskançtır. Onlar sadece boş laf kalabalığı yaratır ve sık sık yalana başvururlar.
Milletvekillerinin ve pek çok politikacının konuşma üslubunu incelediğimizde, konuşma sanatından ne kadar yoksun olduklarını görmek acı bir gerçektir. Bu eksiklik, üzücü ve kırıcı konuşmalarla toplumun sürekli gerilmesine neden olmaktadır.
(6 Mart 2020