0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
84
Okunma
Şu anda çoğu ilişkinin, arkadaşlığın yalnızca çıkar üzerine kurulabildiği ve bunların birçoğunun yalan temeller üzerine inşa edildiği bir dönemdeyiz ki sosyal medya ile bu daha da kolay bir hâle gelmiş durumda. Böyle bir ortamda aklımda şöyle bir soru uyandı: “Dünya aslında bir yalan âlemi değil midir?” Yani etrafımızdaki her şey aslında küçük parçacıklardan oluşan birkaç cisimden ibaret değil mi?
Burada herhangi bir bilimsel makaleden veya kanıtlarını sunabileceğim bir kavramdan bahsetmeyeceğim. Anlatacaklarım tamamen benim öznel fikrim, bakış açım. Yanlış bir ifade kullanabilirim; bunun için şimdiden özür dilerim.
Şimdi doğaya bir bakın: Gökyüzüne, denize, bulutlara… Ne kadar güzel değil mi? Fakat işin içine girince aslında hepsi Güneş’in birer yansıması. Sadece bir ışık kırılmasının eseri. Kapalı bir günde etrafa bakın: gri tonlar, basık ve karamsar bir hava… O “bahar havası” dediğimiz renkli, çiçekli, huzurlu; kısacası olumlu duygular yaratan doğa nereye gitti? Bakıldığında her şey Güneş’e bağlı. Oyun bir yalan ya da bir yansıma. O olmasa geceleri bile güzel Ay’ı nerede görecektik? Ama Güneş gibi yıldızlar her zaman koşulsuz parlar; ömürlerinin sonuna kadar parlamaya devam ederler.
Evrene baktığımızda aslında görüyoruz ki bu “yalancılar” o kadar popüler ki birçok kütle onların etrafında toplanmak istiyor. Gezegenler sanki onlara tapıyormuşçasına etraflarında dönüyorlar. Bilmiyorum, belki de abartılı bir ifade biçimi oldu ama düşününce öyle geliyor. Yalan söylüyor; biliyorlar ama düzeni bozmaya korkuyorlar. Bakınca buradaki her şey geçici. Yıldızların bile bir sonu var. İnsanlar ne kadar unutmak istese de bu hep var olacak bir gerçek, bir kanun. Bu yüzden ne kadar yalan da olsa bu hayatı dolu dolu yaşamak gerek. Örneğin şu anda sevdiğinle birliktesin ama elbet bunun devamı gerçeklerle pekişecek. Burada tabii inanç şekli de önemli fakat bu konuya hiç girmeyeceğim.
Yazımı bitirmeden önce aklıma takılan soruları paylaşmak istiyorum: Gerçek dünya nasıl bir yer? Biz bu gerçekliği kaldırabilecek miyiz?