0
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
163
Okunma
dalından düşer...
Kıyıdan az ötede bir ağaç parmak uçlarından bir yaprağı bırakır kara toprağa ve rüzgar onu esnete esnete derin dalgalı denize üfler. deniz ise yeşilin boz kırı mavi ise gök bulutçuk ve yaprak hafifliğin emdamı ile limanlardan, teknelerden dalyanların kenarlarından sıyrılır , umut öz veri
Bin yıl denizleri dolaşır (abartı netlensel yücelik) ve gelir dolaşır balıkların iç yuvalarına bilmediği lagünlerin üzerinden kaya ve kıyılarına, yavru balıkların titreşen sevimli yanlarını bile hisseder, o günün gecesi hava durgun deniz bir carsaf gibi dümdüz, sağdece yıldız arası ay ve denizin iyot kokusu sabahı arar gibi bekler saatler erir gibi hava biraz soğuk olmasına rağmen ( sabrın güçü)
Birden bire gök dolar kızgın bir yıldırım nöbeti tutar durup durur iken merhamet sahibinin güzelliği yağmur yağdırır o bulutsuzluğun sessizliğinde kuru yaprağın küçük yüreğine çünkü... yol sır üstü bilinmezlik (aŞk gibi) kavramların çoğul türküsü, hem üzer kırar hem içinde titrer bir çift KelebeK inceliğinde sevgi neşesi aynı durup dururken gülümsemek aynada.
O günün sabahında dalgalar durur gece güneşin ılımlı güzelliğine bırakır gün kımıl kımıl sağde ve berrak bulutlar çekilir yuvalarına dağların meskenine.( huzur)
ama birden iki kanatlı bir gölge üzerinden gelip gecer bir kaç kere ve birden pike yaparak üzerine gelir martı,,, telaşasında zaman üzerinden bir parca alır yaprağın azçık daha hafifler ama korku onun içinde büyür tuzlu denizde nutubet. ( kaos karmasık ve ters orantıların içinde bile bir düzen saklıdır)
O korku yaprağın daha hızlı gitmesin için bir araç arar balıklar alt da deniz hafif dalgalı ams kıyıya yakın, birden aklına ışık parlar rüzgarı çağılır ama nasıl olaçak bilmez ( güvensizlik ve kusku) biraz daha bekler arar bakar sorar kimsesizlik bu ya kendi içinde boğulmak sesin içinde sessizlik.
Öğleden sonrası rüzgar tüm hasmeti ile gelir ufak ufak üfleyerek kıyaya doğru yön verir. (körlük kalkar zihin yolunu bulur) kıyıda güneşle uyuya kalır ve daha fazla kurur çünkü bünyesi yorgunluktan bezmişdir (hayatın zorlukları ve etkin madde insan)
Biraz sonra akşam olur, ama eski yerinde değil, karıncalar onu çimlerin arasında bir ağacın kabuğuna bırakıp gizlemiştir (özlem) ve o sıkışık yerde devamlı rüzgarın seseni duyar ve güneşin hafif puslu ışıkları ona hala bir umut gibi görülür. Zaman belirsizlik...
Uzun anıların ardından bir bahcivan ağaç kabuğunu keser tabiki neden? Ağaç içinden yara aldığı için kurur öz suyu kurur aynı yaprak gibi oda düşmüştür kara toprağın bağrına. Yetmez gibi bahcivan hem ağacı parcalar kuru yaprak gibi hemde ışınmak için ikisini birden yakar hiç acımaz.
( unutmak)...
...