AVRUPA İLE DEĞİŞ TOKUŞ
Hele gel sino kardaş gel. Gel de silleni çarşaf gibi aç, avucuna tükür tükür ve olanca gücünle yanağımda patlat. Öyle bir patlat ki şaklaması bulutları ürkütsün. Az gelir amma belkim idere eder.
Neden? Deme kardaş. Uyudum. Uyudum amma çok mu uyudum az mı uyudum bilmiyom ki. Yüzüme pis pis gülme Sino kardaş, ben ashab-ı Kehf değilim ki 900 yıl uyuyam. Evet, biraz uzun uyudum. Ben deyim 50 yıl, sen de 60 yıl uyumuşum. Hiç farkında değilim. Uyandım uyandım amma bir saşırmışım ki ne şaşırma. Bilmem ki aklım mı uçmuş memleket mi göçmüş bir türlü anlayamadım. Dur hele, dur. Dur ki izah edem
Uyandım ki Kurt gibi acıkmışım. Dedim bakkala gidip ekmek alam, gitmez olaydım. Dışarı çıkıp biraz yürüdüm, baktım ki önümde bir çift yürüyor. Dikkat kesildim, peşlerinden baktım baktım; bir tuhafıma gitti ki sorma. Pantolonları aynı, tişörtleri aynı, ayakkabıları aynı küpeleri aynı. Birinin saçı uzun birinin saçı kısa.
Birisinin ensesi buğday tenli birinin ensesi koca Benli. Ben/e dikkat ettim, timsah desem değil, kertenkele desem değil. Bir türlü ayıramadım. Neyse. Kendi kendime dedimki kısa saçlı olan erkektir, uzun saçlı olan da bayandır. Bunlar ecnebidir memleketime gezmeye gelmişler. Peşlerinden kuşup yanlarına vardım. Saçı kısa olanın omuzuna dokunup hello dedim. Hello yu ezberlemışım
Bana döndü, ne hello su manyak, dedi. meğersem kadın sandığım erkek, erkek sandığım kadınmış. Kadın, bana bir Tokat attı, vay bee. Gözlerimin çakmakları çaktı çaktı. Bakkala doğru kuşmaya başladım. Gittim bu sefer bakkal yerinde yok. Yerinde, aha iki minare boyunda aynaları üst üste koymuşlar koymuşlar ucu bulutlara saplanmış.
Beni anlıyorsun mu? Sino kardaş
Etrafında dolanıyom kapısı yok. Karşısına geçip oturdum. Koca koca levhalar (tabelalar) asılı. Kapısının üzerinde plaza yazıyor. Okumaya çalıştım ama hepsi ecnebice. Bazı harfler sağa dönmüş, bazı harfler sola dönmüş. Bazıları baş aşağı. Anlamadım sino kardaş, anlamadım. Harfleri tek tek okuyom ama cümle kayıp. Sözcüklerin arasına da bir tane sekiz koymuşlar. Sadece sekisi tanıdım ama onunda kenarına bir çene yapıştırmışlar. Sakallarımı kaşıyp düşündüm, sekis sekistir ama neden kenarına bu çeneyi yapıştırmış lar. Çözemedim sino kardaş, çözemedim. Ekmekte alamadım. Ee aç durulmaz ki yeniden gittim
...



Kim demiş Avrupa insanı medeni?
Ne edep var ne haya çırılçıplak bedeni!
Eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni;
Desenize hayvanlar bizden daha medeni!

Kul olmak çağdışıyken, soyunmak çağdaşlık,
Din kardeşliğini bıraktık biz, ecnebiyle kaynaştık..
Sünnet sakal yobazlık, top sakalsa medeni..
Unuttun sen ey vefasız ehli sünnet dedeni..
...Dilek Pınarı...