Akşam üstü bir kadın iş yerime geldi.
-Bir şapkam var hatıra da getirsem tamir eder misiniz diye sordu.
-Getirinde bakayım mümkün se yaparım.
O akşam telaşıyla uzaklaştı..Biraz garip göründü gözüme..yüzünü kulağına kadar sarmış sarmalamış.Arkasından ya gelir ya gelmez diye söylendim.
Pazar sabahı,çay ve kitaplarım arasında keyifle okurken geldi.Selam verdi
-Şapkayı getirdim al bir bak diye söyledi Tam çay ve kitap okurken geldin diye sitem ettim.
-Bende çayı severim lütfen işiniz bitince yapın ,bende bir yere uğrayacağım dedi ve gözden kayboldu.
Şapka çok eskiydi..İlk çıkan modern şapkalardan.Ama oldukça eskimiş.Düğmesi neredeyse paslanmıştı..O gelmeden astarını değiştirdim.Kalıba aldım.
-Şapka kimin
-Babamın
-Çok eskimiş yirmi yıllık olmalı
- Sen otuz sene de .O kadar eski..
O zamanlar ilk moda olmaya etken Tv de Baretta diye bir dizi vardı.İyi bir polis..popüler kültürün etkisi ile moda olmuştu.
Babanız kaç yaşında
-Yetmiş sekiz var dedi.O eski zamanlarda babası zenginmiş.O zamanın en iyi şapkası..Alışkanlık o giysi artık takıntı oluyor.Ondan başka birşey beğenmiyor.Artık tutkuya dönüşüyor.
Bu ara şaşkın bakışlarla kitaplarıma bakıyor
-Bunların hepsini okudun mu?
-Bazı okumadıklarım var sırasını bekliyor.
O da giyim meslek kursu gördüğünü sınav sonunda birinci geldiğini Vali nin çeyrek altınla ödüllendirdiğini anlattı.Yüzünü sinizütten dolayı sardığını anlattı.
Bazen de gözlem yaparım.Bana en iyi şapkadan bir tane ver diye gelirler.En zor müşteriler onlar.Sanırsın en iyi şapkayı almış da eskitmiş gibi.Hiçbirini beğenmeden çıkarlar.
Kadın çıkarken söylendi.Bende bir aldığımın aynısı kalsın diye en az üç tane birden alırım.
Demek ki aynen babaya çekmiş diye düşündüm
Hayırlı işler dileyerek ayrılırken yenilenmiş şapka ile mutlu şekilde uzaklaştı