4
Yorum
12
Beğeni
4,8
Puan
215
Okunma

Sevilmek ne renk acaba,
hiç düşündün mü?
Belki de mor…
Hani içinde hem hüznü saklar, hem asaletin ağır kokusu var ya;
Bu kalp kaç kere kırıldı? diye sorduğunda
Yine de vazgeçmedi diye cevap veren o mor.
Yok yok… Belki yeşildir sevilmek.
Kim bekler hâlâ umutla? dersin,
Ben… ben işte, inadına filiz veren yanım diye fısıldar sana.
Belki beyazdır sevilmek,
temizliğinden değil,
Bunca fırtınada nasıl ayakta kaldın? sorusuna
Sığındığım tek liman oldu diye cevap verdiğin için.
Ama bir de şu var…
Sevilmek bazen siyaha benzer.
Karanlık olduğu için değil
Niye korkuyorsun? diye sorarsın,
Çünkü kıymet verdiğim şeyi kaybetmekten korkarım der içindeki ses.
Ya da gökkuşağı gibi…
Bir yağmurun ardından sessizce doğar.
Ne zaman çıkar ortaya? diye sorarsın,
En çok da kırıldığında ama hâlâ inandığında diye cevap gelir içinden.
Sevilmek gökkuşağıdır;
gösterişli olduğu için değil,
arkasında biriken bütün bulutlara rağmen var olabildiği için.
Peki bu kadar kıymetli yapan ne? dersin,
Bir tek renge mahkûm olmamayı öğretmesi diye fısıldar yüreğin.
Ve sonunda anlarsın:
Gökkuşağı, ne bir başlangıcın ne de bir sonun adıdır.
Sevilmek de öyle…
İnsanı tek bir duyguya sığdırmaz,
birden çok hâlinle kabul eder seni.
Sorarsın son kez:
Gökkuşağı ne demek?
İç sesin şöyle der:
Sevilmek, yağmurunu da güneşini de aynı kişide bulabilmektir.
Sonra düşünürsün…
Sevilmek hangi renktir gerçekten?
Belki de renk değildir.
Niye? dersin.
Çünkü bazen bir bakışta çöker içime,
bazen bir sözde açar bahar…
Bir renge sığmayacak kadar geniştir,
diye cevap verir yüreğin.
Ve işte o an anlarsın.
Sevilmek, insanın içine dolan görünmez bir ışıktır.
Rengi yoktur belki…
Ama sen hangi halinle seviliyorsan,
işte tam olarak o renk olur.
Havva Yalçın..
5.0
83% (5)
4.0
17% (1)