Dünyam,
Karşısın da bütün duygularımın hükümsüzlüğünü ilan ettigi kadın, şuan cigerlerimi kokunla dolduruyorum. Baskalarını bilmem ama şuan dunyanın en guzel kokusunu alıyorum ve dunyanın en guzel kadınını boynundan öpuyorum. Tum hüclerime kadar hissediyorum seni işliyorum ilmek ilmek ömrüme. Kollarımın arasında uyuyorsun ve parmak uçlarım ipekten narin saçlarında dolanıyor, nefes alışverişlerin gögüs kafesimde ve bu an hiç bitmesin istiyorum. Sen benim incinmis ruhumun yaralarının tek şifasısın. Dunyanin en guzel duygularını sende yaşıyor olmak öyle guzel ki tam da suan zaman dursun istiyorum. İzin ver gögüs kafesinde kuş olayım.

Sana bakmak , seni görmek izlemek bir mucizeye bakar gibi bakmak öyle tarifsiz ki kelimelere hüküm sürebilecekken teslim oluyorum koşulsuzca. Sen benim ömrümde koşulsuz teslim olduğum ilk insansin. Sen benim tüm çoraklaşmış toprağımda yeşeren en guzel umutlarım,yarınım, geleceğim ve hatta evim. Bu evrende yarına dair umudun var mi diye sorsalar seni gösteririm sevgilim. Uyuduğunda saatlerce oturup seni izlemek ve senden gözümü alamamak öyle guzel bir duygu ki bunu bile ilk sende yaşıyorum. Seninle tüm korkularımdan, kaygılarımdan uzaklaşıyorum. Sen benim başımı yastığa koyduğumda huzurla uykularıma daldıran,umutla sabaha kavusturan tek doğru insansın. Milyonlarca insan içinde bir sensin bana hayatın yaşanabilir olduğuna ikna eden ve ben her sabah varlığına şükrediyorum.

Başka bir evren de varsa ki bu nasıl anlatılır bilmiyorum ama seni her an ve her yerde ve ömrümün bundan sonra kalanında hep cok seviyor olacak olmamdan hiç şikayetci değilim. Seni düşünmeden geçirdiğim bir an yok her an her saniye sana sarılmak seni sarmak istiyorum. Biliyor musun insan sevince sevdiğinin kokusuna bile sarilabiliyormus bir insanin bir insana sesiyle sarilabilmesi gibi.