KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]
e-mail: [email protected]
edebiyatdefteri.com
şiirdefterim.com
antoloji.com

ŞİİR AŞKINA


SELÇUKYA KÜLTÜR SANAT DERNEĞİ, şimdiye kadar birçok okulda şiir programı yaptı. Öğrencilere; şiiri, edebiyatı, yazmayı, okumayı sevdirme konusunda ön ayak oldu. Şiir, hayatın özü, kendisi, bizden biri. Aşk olmadan şiir yazılmaz. Şiire yan bakanlar, şiiri anlamıyor. “Hıhh, şiir mi?” diye burun kıvıranların gönül dünyalarında boşluk vardır.
Şiir aşk işidir. Aşk olmadan ne şiir yazılır, ne yazı kaleme alınır, ne muhabbet edilir ve ne de türkü söylenir. Bayrağımız, aşkla Al Bayrak oldu!
Şiir aşkına değil bu yolları kat etmek, Fizan’a gidilir. Tabiatı, şiirlerle ve şair gözüyle kavrayabilmek gerekli. Bunun örnekleri çoktur. Mesela şiir uğruna Kars’a gidenleri bilirim. Kastamonu, Urfa ve ülkemizin muhtelif şehirlerini devran eden şair tanırım.
Ferhat’ın, Şirin için dağları delmesinin hikmetini bu durumda anlıyor insan.
Başyayla Milli Eğitim Müdürlüğü ile Selçukya Kültür Sanat Derneği olarak 07 Kasım Cuma günü Başyayla’daydık.
Başyayla, Konya’mızın Kapadokya’sı. Harika manzarası var. Her ne kadar yolları virajlı, sarp ve gizemliyse de görmeye, gezmeye, Rabbimizin muhteşem nimetini temaşa etmeye değer doğrusu.
Cennet vatanımın her yeri harikalarla dolu. Vatan toprağının her karışında; şairlerin, ozanların, yazarların, gönül ehlinin, dilârâ insanların izi var.

"Yeryüzünü gezin" buyuruyor ya Yaratanımız. O’nun bu emri istikametinde hareket etmek yerinde olur. Bu güzel tabiat manzarası karşısında Tevhidi anlayışı idrak etmemek, Allah’ın; kudret ve hikmet tecellisini görmemek mümkün değil.
Kainat Vahdet dengesiyle ayakta. Ağaçların rengarenk yaprakları, dağların devasa yapısı ve insanı büyüleyen görünüşü, Eğiste Viyadüğünün o muhteşem duruşu, Taşken’tin cana şifa veren iksirli suyu, kayaların arasından insanlara gülen çam ağaçlarının; "biz buradayız, kayaları delip gün yüzüne çıktık, size oksijen vermek, temiz hava temin etmek için el ele verdik, birlik oluşturup ormana dönüştük, memleketimiz yeşile bürünsün diye" deyişlerini anlayabilmek...
Şiir şölenlerimiz devam ediyor.

Dilârâ (RUBAİ)

Vezin: (Mef’ulü+ Mefaılü+ Mefaılü+ Feul)

Can iksiri içen ebedi dilşad olur
İnsan-ı kamiller muhabbetle şad olur
Dilârâ bağbanlar gülistanı har etmez
Gönül Kâbeleri her zaman küşad olur!



Bir Avuç Toprağız (RUBAİ)

VEZİN: (Mef’ulü+ Mefaılü+ Mefaılü+ Feul)

Bir avuç toprağız rahmetle gelen suyuz
Havva’nın neslinden, Adem babadan soyuz
Bakarsan; "kün" emrine "feyekün" görürsün
Budur Hakkın tecellisi, işte biz buyuz!


Başyayla’da Ben

Oğuz Türklerinin üç ok kolundan
Kimse döndüremez onu yolundan
Asla Hak kelamı düşmez dilinden,
Mesajımı aldım Başyayla’da ben!

Kutb-ul Aktab dosttur gönül şad eder
Kirazlı yaylası, an küşad eder
Avşar Türkmenleri can irşad eder,
Hayretlerde kaldım, Başyayla’da ben!

Tarihinden ders çıkaran hali var,
Selçuklulardan gelen cemali var,
Ay yıldızlı Bayrağı hilali var,
Tarihimi buldum Başyayla’da ben!

Vatana, Bayrağa sevdalı gördüm,
Ormana, toprağa vefalı gördüm
Halkını imanlı, dualı gördüm,
Gözyaşımı sildim Başyayla’da ben!

Eskilere giden asırları var,
Mana heybesinde ne sırları var
Sevgiyi anlatan nesirleri var,
Yön bulmaya geldim Başyayla’da ben!