0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
142
Okunma
...ve bazen, hayatın en dik patikalarında durakladığımda, o eski defterin arasındaki kuru yaprak gibi aklıma düşerdi sözleri. Omuzlarımda dünyanın yükü, ciğerlerimde yetersiz bir hava. Tam "buraya kadarmış" diyeceğim an.
Zihnimin içinde yankılanırdı.
Didem öğretmişti bana: “Yokuşlar da sever insanı, yeter ki nefesinle konuşmasını bilsin kalbin.”
O an durup derin bir nefes aldım. Soğuk hava genzimi yaktı ama kalbim, evet, kalbim o yokuşla konuşmaya başlamıştı bile. Bir adım daha attım, sonra bir tane daha. Yokuşun sonu görünmüyordu belki ama yolun sonu yaklaşmıştı.