Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Hüseyin Erdinç
Hüseyin Erdinç

Modern Zihin Üzerine: Farkındalık, Özgürlük ve Çağdaş Kaos

Yorum

Modern Zihin Üzerine: Farkındalık, Özgürlük ve Çağdaş Kaos

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

76

Okunma

Modern Zihin Üzerine: Farkındalık, Özgürlük ve Çağdaş Kaos

Modern Zihin Üzerine: Farkındalık, Özgürlük ve Çağdaş Kaos

Ben, insanın çağlar boyunca dünyayı dönüştürmekle meşgul olduğunu görüyorum.
Platon’un ideal formları peşinde koştuğu gibi, modern insan da dışarıdaki karmaşayı kontrol etmeye çalışıyor; ama kendi içindeki kaosu gözden kaçırıyor.
Platon’un mağara alegorisinde ışığı göremeyen insanlar gibi, biz de modern çağın ışığında çoğu zaman kendi içimizde karanlıkta kalıyoruz.

Zaman, Aristoteles’in işaret ettiği gibi yalnızca ölçü değildir; bir deneyimdir.
Bergson’un süre (durée) kavramına göre, gerçek zaman, saatlerin ve takvimlerin ölçemeyeceği, bireyin içsel deneyimiyle yaşanan zamandır.
Benim gözümde modern insan zamanı bir araç olarak kullanıyor, biriktiriyor, planlıyor; ama “şimdi”yi yaşamıyor.
Geçmişin pişmanlıkları ve geleceğin kaygıları, insanın anı hissetmesini engelliyor.
Benim felsefemde zamanın değeri yalnızca farkındalıkla ortaya çıkar: anı kavrayabilen, geçmiş ve gelecek zincirlerinden özgürleşir.

Benlik de bir tuzaktır.
Descartes “Düşünüyorum, öyleyse varım” dedi; ama ben görüyorum ki modern insan, “ben”i düşüncelerinin ardında arıyor, kendi özünü değil başkalarının beklentilerini yaşıyor.
Heidegger’in varoluş (Dasein) kavramı, insanın kendi ölümünün farkında olmasını ve kendi olasılıklarıyla yüzleşmesini önerir.
Benim felsefemde benlik, yalnızca bir hikâyedir: toplumun, geçmişin ve korkuların yazdığı bir hikâye.
Farkındalık, o hikâyeyi gözlemlemekle başlar; yargılamadan, kaçmadan, sadece izleyerek.

Sessizlik, yalnızca sessizlik değildir.
Krishnamurti’nin dediği gibi, düşüncenin sınırlarını görebilmek için sessizliğe ihtiyaç vardır.
Benim felsefemde sessizlik, özgürlüğün kapısıdır: zihin sustuğunda, insan ne geçmişin ne geleceğin etkisi altında değildir.
O an yalnızca farkındalık vardır; ve farkındalık, insanı hem kendi zihin tuzağından hem de modern dünyanın kaosundan kurtarır.

Modernleşme, dış dünyada güç sağladı ama iç dünyayı unutturdu.
Nietzsche’nin ifade ettiği gibi, değerler sistemi değişebilir ama insanın kendi özünü unutması, kaosu büyütür.
Ben görüyorum ki bugün insan, dış görünüşe, sosyal medya onayına ve hızlı yaşamın ritmine odaklanırken, içsel özgürlüğü gözden kaçırıyor.
Benim felsefemde devrim, içeriden başlar; ideolojiler, sistemler ve sloganlar bir işe yaramaz.
Gerçek devrim, bilinçli gözlemle, kendi farkındalığıyla ve zihnin sessizliğinde ortaya çıkar.

Modern çağın kaosu, yalnızca dış dünyada değildir.
Her bireyin zihni, sürekli bilgi, sosyal medya, hız ve beklentiler arasında bölünmüş durumdadır.
Bu bölünmüşlük, Sartre’ın özgürlük ve sorumluluk anlayışında olduğu gibi, insanın kendi seçimleri ve kendi farkındalığıyla yüzleşmesini zorlaştırır.
Ama ben, insanın hâlâ kendi içindeki sessizlikten başlayarak özgürlüğü yeniden inşa edebileceğine inanıyorum.

Farkındalık, özgürlüğün temelidir.
Benim gözümde modern insan bunu hatırladığında yalnızca kendini bulmaz; kaotik çağda insan olmanın anlamını yeniden keşfeder.
Ve belki de çağın en büyük sorusu hâlâ geçerlidir:
“Bunu fark edebiliyor musun?”

Hüseyin Erdinç

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Modern zihin üzerine: farkındalık, özgürlük ve Çağdaş kaos Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Modern zihin üzerine: farkındalık, özgürlük ve Çağdaş kaos yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Modern Zihin Üzerine: Farkındalık, Özgürlük ve Çağdaş Kaos yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL