Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Âsûde-68
Âsûde-68

KENDİNE AŞIK İNSANLAR ÇAĞI

Yorum

KENDİNE AŞIK İNSANLAR ÇAĞI

( 2 kişi )

1

Yorum

5

Beğeni

5,0

Puan

124

Okunma

KENDİNE AŞIK İNSANLAR ÇAĞI


Son zamanlarda çevremize baktığımızda, ne kelebek gibi zarif ne de kartal gibi asil insanlar görür olduk.
Aynaya baktığında dünyanın merkezini seyreder gibi, kendine hayran, kendine âşık, başkasının varlığını yalnızca kendi ışıltısına fon yapanlar sardı etrafımızı.
Bu nedenle diyoruz ki; zaman değişti, insanlar değişti değerlerin yönü, kalplerin sesi değişti. Artık insanlar sevilmekten çok beğenilmek, takdir edilmek ve alkışlanmak arzusu içerisindeler.
Bir zamanlar “gönül gözüyle” bakan insanlar, şimdi “ön kamera”yla kendilerine bakıyorlar.
Her şeyin merkezine kendini koyan, karşısındakine asla değer vermeyen, ucuz maceralar için anlık duygular yaşayan bir nesil türedi.
Ve ne acıdır ki, bu nesil “sevgi” kelimesinin anlamını en çok kullanan ama en az hisseden bir nesil oldu.
“Sevgi” denen kavram iki kişiliktir. Biri sever, diğeri hisseder. Biri yürekten verir, öteki o sevgiyi büyütür. Şimdi ise herkes kendi aynasında parlıyor.
Değer verdiğini söylüyor ama aslında kendi değerini onun üzerinden ölçüyor.
Bu çağda “değer vermek” geri kalmışlık, “vazgeçmemek” zayıflık, “sadakat” ise anlamsız bir yük gibi geliyor insanlara…
Oysa bunlar, insanı insan yapan en yüce duygulardı.
Kendine âşık insan, merhameti tanımaz. Çünkü merhamet, egoyu değil kalbi dinler.
Ve kendini dev aynasında gören, kendine âşık insan eninde sonunda yalnızlığa mahkûmdur.

Toplum olarak da bu narsistik bir ahlakın akımı içerisindeyiz. Sosyal medyada herkes bir sahne kurmuş, alkışı da, ışıltıyı da kendine ayırmış. “Bakın ben nasıl özelim” yarışında. Güzel görünmek, iyi olmaktan; dikkat çekmek, karakterli olmaktan; konuşulmak, anlaşılmaktan daha kıymetli hale geldi.
Bu da ilişkileri yavaş yavaş tüketiyor, hiçbir ilişki, iki “ben”in savaşıyla ayakta kalamaz.
Gerçek sevgi, kendine değil, karşındakine yer açmaktır.
Gerçek değer, “ben”i büyütmek değil, “biz”i yaşatmaktır.
Kendine âşık insan, başkalarını sevmeyi beceremez, O insan, her ilişkide kendisine alkışçı arar.
Birini sevmek değil, sadece kendini sevdirmek ister.
Sevgisini sunarken bile çıkar gözetir; karşısındaki insanı bir kalp olarak değil, bir platform olarak görür.
Kendini sergiler, gösterir ve parlatır.
Ama dokunmaz… Isıtmaz… Anlamaz…
Oysa eskiden insanlar kalpleriyle görür, gözleriyle severdi.
Bir bakış, bir sessizlik bile duygunun derinliğini anlatmaya yeterdi.
Şimdi ise her şeyin ölçüsü görüntüye göre değişti.
Ne kadar güzel görünüyorsan o kadar değerlisin; ne kadar alkış alıyorsan o kadar “var”sın.
Ama gönül dünyası sessiz, iç huzuru eksik, ruhu yorgun insanlar çoğaldı.
Birine kıymet vermek, karşılık beklemeden sevebilmek, fedakârlıkla yürüyebilmekti...
Şimdi bu kelimeler bile unutulmaya yüz tuttu.
Kendine aşırı değer veren insan, aslında içten içe eksiktir.
Çünkü gerçek özgüven, sessizdir; kendini anlatma ihtiyacı duymaz.
Ama içi boş kibir, sürekli konuşur; sürekli görünmek ister.
Bu yüzden, kendine âşık insanlar dışarıdan güçlü görünür ama içlerinde derin bir yalnızlık taşır.
Hiç kimse onlara gerçekten dokunamaz; çünkü onlar kimsenin dokunmasına izin vermez.
Sevgi, “ben”i değil “biz”i ister.
Merhamet, “haklı olmayı” değil “kalpli olmayı” seçer.
Fakat kendine âşık biri ne “biz”i bilir ne “kalp”i duyar.
Sadece kendini dinler, kendini över, kendini haklı çıkarır.
Ve bu benmerkezci tutum, her ilişkiyi çok fazla yorar ve eksiltir.
Bugün pek çok insanın yalnız olmasının sebebi, benlik duygusunun ön planda olmasıdır.
Oysa insan; karşılık ister, hissedilmek ister, anlaşılmak ister.
Ama kendine tapan insan, karşısındakinin ruhunu göremez.
Sadece kendi yansımasının daha güzel görünmesiyle ilgilenir.
Belki de insanlığın en büyük sınavı budur:
Kendini sevmekle, kendine tapmak arasındaki ince çizgiyi ayırt edebilmek.
Biri insanı olgunlaştırır, diğeri yalnızlaştırır.
Biri kalbi besler, diğeri kalbi kurutur.
Günün sonunda, o parlak aynalar bir bir kırılacak.
O zaman herkes, yansımasının ardında ne kadar eksik kaldığını fark edecek.
Ve belki o gün, bir çift gözün içten bakışının, bir dostun sessiz desteğinin, bir sevdanın gerçek kıymetini yeniden anlayacağız.
Çünkü en güzel ışık, insanın içinden yanandır;
Ve en büyük sevgi, “ben”i değil “biz”i yaşatandır.
“BEN”İ DEĞİL, “BİZ”İ YAŞAMANIZ TEMENNİSİYLE…
Asûde Fatma Erbaş
05.11.2025

Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Kendine aşık insanlar Çağı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kendine aşık insanlar Çağı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KENDİNE AŞIK İNSANLAR ÇAĞI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
10.11.2025 03:43:12
5 puan verdi
Şeytanın eliyle, öldürdük hası
Gönülden silemez, silinmez pası
Yalnızlıktır artık, bircik yoldaşın
Ağlaman ve gülmen, dağıtmaz yası

Hayatı anlamlı kılardı çile
Bu çileyi kimsecikler göze almadı
Ne olduysa hayat kalmadı

Çok saygımla Üstadım
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL