Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Aşık TURHAL
Aşık TURHAL

Osmanlı İmparatorluğu'nda Astroloji ve Yıldızname: Göklerin Yönetimi

Yorum

Osmanlı İmparatorluğu'nda Astroloji ve Yıldızname: Göklerin Yönetimi

( 1 kişi )

0

Yorum

3

Beğeni

2,0

Puan

293

Okunma

Osmanlı İmparatorluğu'nda Astroloji ve Yıldızname: Göklerin Yönetimi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Astroloji ve Yıldızname: Göklerin Yönetimi



Osmanlı İmparatorluğu’nda astroloji, sadece bir batıl inanç veya halk merakı olmanın ötesinde, "İlm-i Nücûm" (Yıldızlar İlmi) veya "İlm-i Ahkâm-ı Nücûm" (Yıldız Hükümleri İlmi) adı altında, sarayda resmi bir kurum ve önemli bir bilim dalı olarak kabul görmüştür. Bu makam, imparatorluğun yönetimsel ve günlük yaşamında yıldızların etkilerine dair önemli kararların alınmasında kilit rol oynamıştır.

Müneccimbaşılık Müessesesi
Astroloji ve astronomi çalışmalarının kurumsallaşmasının en somut örneği, saray bünyesinde yer alan Müneccimbaşılık makamıdır.
Kuruluşu ve Önemi: 15. yüzyılın başlarında resmiyet kazanmaya başlayan müneccimbaşılık makamı, II. Bayezid döneminde sarayda resmi olarak görev yapmaya başlamıştır. Bu makam, imparatorluğun yıkılışına yakın, 1924 yılına kadar varlığını sürdürmüştür.
Müneccimbaşının Görevleri:
Takvim Hazırlama: Her yıl, günleri, ayları, mevsimleri ve önemli tarihleri içeren takvim ve Ramazan ayı için imsakiye hazırlamak en temel göreviydi.
Eşref Saat Belirleme: Padişahın, sadrazamın veya diğer devlet ricalinin önemli kararları, seferleri, tahta çıkışları, düğünleri, hatta denize gemi indirme gibi kritik eylemler için uğurlu anı (eşref saat veya saat-i muhtar) hesaplamak. Bu hesaplamalar için özel zayiçeler (doğum/olay haritaları) düzenlenirdi.

Kehanet ve Uyarı: Güneş ve ay tutulması gibi astronomik olayları, olası doğal afetleri, savaş veya doğum gibi önemli olayların yıldızlar üzerindeki etkilerini analiz ederek saraya yorum ve uyarıda bulunmak.
Yıldızname Hazırlama: Kişilerin doğum gün ve saatine göre burcunu, elementlerini ve hayatıyla ilgili bilgileri içeren yıldızname eserleri hazırlamak.
Eğitim ve Statü: Müneccimbaşılar, genellikle İlmiye sınıfından, medrese mezunu, geometri (hendese), hesap, hey’et (astronomi) ve ahkâm-ı nücûm (astroloji) gibi ilimlerde derin bilgiye sahip kişiler arasından seçilirdi. Başta Batlamyus’un Almagest’i gibi klasik eserleri okurlardı.

Astronomi ve Astroloji İlişkisi
Osmanlı’da "İlm-i Nücûm" terimi, günümüzdeki astronomi (gök bilimi) ve astroloji (yıldız falcılığı/hükümleri) ayrımını içermezdi. Her iki alan da tek bir disiplin olarak ele alınırdı. Müneccimbaşılar, hem yıldızların konumlarını hesaplayan birer bilim insanı hem de bu konumların dünyevi olaylara etkilerini yorumlayan birer astrologdu.
Rasathaneler: Müneccimlerin çalışmaları için gözlemevleri (rasathaneler) kurulmuştur. En bilineni, 16. yüzyılda Takiyüddin Er-Rasıd tarafından kurulan ve dönemin en modern İslam rasathanesi olan İstanbul Rasathanesi’dir. Ancak bu rasathane, uğursuzluk getirdiği inancıyla (kuyruklu yıldız gözlemi sonrası yaşanan salgın ve deprem nedeniyle) III. Murat’ın emriyle yıkılmıştır.
Muvakkithaneler: Müneccimbaşılığın yanı sıra, cami ve külliyelerde namaz vakitlerini ve yönünü belirlemek için muvakkithaneler kurulmuş, burada çalışan muvakkitler de ilm-i nücûm ile ilgilenmişlerdir.

Padişahların İlgisi
Bazı Osmanlı padişahları astrolojiye büyük ilgi göstermiştir. Örneğin:
Kanuni Sultan Süleyman: Burcunun Boğa olduğu ve bunun özelliklerini taşıdığı (hırs, sabır, adalet) belirtilir.
III. Mustafa: Astrolojiye olan yoğun merakıyla bilinir. Devlet işlerinde dahi kararlarını yıldız haritalarına göre aldığı ve yerine geçecek olan III. Selim’in doğum gününü dahi uğurlu bir saate göre planladığı rivayet edilir.

Dinî Perspektif
İslam dininde gaybı (geleceği) yalnızca Allah’ın bileceği inancı hakim olsa da, Osmanlı’daki astroloji ve yıldızname çalışmalarına genellikle "sebeplere sarılma" ve "ihtiyatlı olma" çerçevesinde bakılmıştır. Astrologlar da kehanetlerinin kesinlik ifade etmediğini belirtmişlerdir. Falnameler ve yıldıznameler hazırlanmadan önce abdest almak, dualar etmek gibi ritüellerle bu çalışmalara dinî bir meşruiyet kazandırılmaya çalışılmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu’nda astroloji ve yıldızname, sadece göklerin incelenmesi değil, aynı zamanda devletin işleyişi, önemli olayların zamanlanması ve hatta kişisel kaderin yorumlanmasında kullanılan, resmî bir müesseseleşmeye sahip derin bir gelenek olarak yüzlerce yıl varlığını sürdürmüştür.

Hüseyin TURHAL

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

2.0

100% (1)

Osmanlı imparatorluğu'nda astroloji ve yıldızname: göklerin yönetimi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Osmanlı imparatorluğu'nda astroloji ve yıldızname: göklerin yönetimi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Osmanlı İmparatorluğu'nda Astroloji ve Yıldızname: Göklerin Yönetimi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL