0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
86
Okunma
İnsanlar, insanların fikirleri, hızlıca koşan bir çocuğun saçları gibi savruldu zihnime. Hep böyle mi oldu bu? Kör bıçakların keskin uçları doğruldu yüzüme ve benden hep, bir şey beklendi. Bir şey. Adil olduğunu düşünmediğim istekleri vardı insanların. Kimi konuları, yıllar geçtiyse de anlatamadım. Ben anlattım da anlamalarını sağlayamadım. Hem de yıllarca. Bıraktım. Bir yerden sonra ben de sıkıldım. Kendi safımdaki tek asker olmaktan, ben de sıkıldım. Bana kalırsa, ne istedilerse yaptım ama yine de olmadı. En harbi tarafımla söylüyorum, sevemedim onları. Sevemedim insanları. Öyle çıkarcılar ki, bütün fikirleri çıkarlarının etrafında değişiyor. Yalnızca fikirleri de değil. Alışkanlıkları, algıları, etik yasaları... Bir tek benim kafamda mı yaşamıyor şu küçük muhasebeci? Bir tek ben mi yorulup duruyorum bu hesap kitap işlerinden? Ne yalnız yaşanan bir yorgunluk bu, hiç kimsenin fikri dahi durmuyor yanımda.