Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Filozof Sosyolog
Filozof Sosyolog
VİP ÜYE

ACABA OKUYOR MUYUZ, YOKSA - MUŞ GİBİ Mİ YAPIYORUZ?

Yorum

ACABA OKUYOR MUYUZ, YOKSA - MUŞ GİBİ Mİ YAPIYORUZ?

( 4 kişi )

2

Yorum

6

Beğeni

5,0

Puan

180

Okunma

ACABA OKUYOR MUYUZ, YOKSA - MUŞ GİBİ Mİ YAPIYORUZ?

ACABA OKUYOR MUYUZ, YOKSA - MUŞ GİBİ Mİ YAPIYORUZ?

Değerli okurlar, farkındasınızdır; herkes yazıyor ama kimse okumuyor. Okuyormuş gibi yapıyoruz.
Araştırıyormuş, dinliyormuş, anlıyormuş gibi davranıyoruz sadece. Herkesin elinde bir kalem, bir klavye, bir hesap. Herkesin anlatacak bir hikâyesi, paylaşacak bir düşüncesi var ama bu kadar çok sesin içinde artık kimse kimseyi duymuyor.

Yazmak, bir zamanlar anlam arayışının bir biçimiydi. Şimdi ise bir varlık bildirimi haline geldi. “Yazıyorum, öyleyse varım.” Cümlelerin, kelimelerin, düşüncelerin yerini artık görünür olma arzusu aldı. Bir düşünceyi paylaşmıyoruz; kendimizi onaylatıyoruz. Bir fikri tartışmıyoruz; varlığımızı tescillemeye çalışıyoruz.

Sanki hepimiz aynı fabrikanın işçisiyiz
Kelimeler artık birer üretim malzemesi; fikirler banttan geçiyor, hızla paketlenip sunuluyor. Tüketilmek üzere. Ne kadar derin olduğunun önemi yok; önemli olan ne kadar dikkat çektiği. Bu yüzden herkes üretiyor. Düşünce bile artık bir meta. Bir de bazıları tutturmuşlar: “Yapay zekâya yazdırmışsın.” Ne yani, insan beyni artık kendi fikirlerini üretemeyecek kadar mı acizleşti? Kendi insani duygularını yansıtamayacak kadar mı yapaylaştı? Yapay zekâya mı muhtaç kaldık? Böyle diyenleri gerçekten anlamıyorum. Yazık! Çok yazık. İnsanı diğer canlılardan ayıran özelliği nedir? Düşünme yetisini bu kadar hafife almak, en büyük cahilliktir. Bu da hiç okumamamızın, araştırmamamızın ve merak etmeyişimizin bir sonucudur.

Fikir üretmek, anlam yaratmak mıdır?
Her fikir, anlam yaratmaz ama her anlam bir fikirle başlar. Anlam, sessizlikten doğar. Sessiz kalabilen, düşünebilen, dinleyebilen, sorgulayabilen insanın içinden doğar. Bizse sessizliği unuttuk. Çünkü sessizlik, bu çağda görünmezlik demek; görünmezlikse unutulmakla eş anlamlı. Bu yüzden yazıyoruz, paylaşıyoruz, konuşuyoruz, bununla birlikte; yazılmış, anlam bulmuş değerli fikirleri okumuyoruz. Fikir, aklın ürünüdür. Anlam ise ruhun dokunuşudur. O insanın ruhunu, fikrinde bulma zahmetine girmiyoruz.

Sosyolojik açıdan baktığımızda, bu durum sadece bireysel bir tercih değil, sistemin bizi yönlendirdiği bir zorunluluk. Baudrillard’ın simülasyon toplumunda yaşıyoruz artık; herkes iletişim kuruyormuş gibi yapıyor, ama ortada gerçek bir iletişim yok. Goffman’ın sahnesinde herkes rolünü oynuyor; içtenlik, performansa dönüşmüş durumda. Kapitalist düzen üretim üzerine kuruldu, evet; bununla birlikte bugün üretim sadece nesnelere değil, duygulara, düşüncelere, hatta kimliğimize kadar uzandı. “Kendini ifade et” deniyor bize, ama aslında “kendini pazarlamayı öğren” anlamına geliyor bu.

Okumak, bu düzenin tersine bir eylem. Çünkü okumak yavaşlıktır. Okumak sabır ister, dikkat ister, özveri ve zaman ayırmak ister. Okumak, başkasına yer açmaktır; kendinden bir süreliğine vazgeçmektir. Oysa biz, kendi sesimizle o kadar doluyuz ki, bir başkasının cümlesi için yer kalmıyor içimizde.

Bu yüzden yazılar çoğalıyor, ama anlam azalıyor. Sözcükler artıyor, ama düşünceler seyrekleşiyor. Herkes konuşuyor, ama kimse dinlemiyor.

Modern dünyanın en büyük paradoksu bu belki de: İletişim çağında birbirimize bu kadar uzak oluşumuz.

Artık şunu diyebiliriz: Belki de bugün en radikal eylem, artık yazmak değil, okumak. Bir metni sabırla okumak, bir düşünceye alan açmak, bir cümlede uzun uzun kalabilmek. Ve bazen sadece susmak. Çünkü herkesin konuştuğu bir çağda sessizlik, en yüksek sestir.
---------------
Haberton.com da yazdığım yazıdır. iyi okumalar

Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

Acaba okuyor muyuz, yoksa - muş gibi mi yapıyoruz? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Acaba okuyor muyuz, yoksa - muş gibi mi yapıyoruz? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ACABA OKUYOR MUYUZ, YOKSA - MUŞ GİBİ Mİ YAPIYORUZ? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
8.11.2025 23:38:40
5 puan verdi
Evet okumayanların ben de farkındayım.
Çoğu başlığı bile okumuyor.
Noktasına virgülüne bile dikkat etmeyerek yazdığı yorumları yapıştır yapanlar çok.
Bazı arkadaşlarımız da konuyu çok uzatıyor. Bir dosya kağıdına sığacak yazıyı 10 sayfaya yayınca, hele hele pek çok yerde tekrara düşünce insanın ister istemez okuyası gelmiyor. Açıkçası ben öyle yazıları paragraf atlayarak okuyormuş gibi yapıyorum.
Aşağıdaki yorumda Volkan Bey'in 5.000 kelime-100.000 kelime örneklemesi bana çok uç geldi. Bildiğimiz kelimeleri sayma imkanımız yok ama fark o kadar olamaz diye düşünüyorum.

Sonuç olarak muş gibi yapıyoruz maalesef.
Selamlar.
Volkan70
Volkan70, @volkan70
6.11.2025 03:07:14
5 puan verdi
yazınızı zevk ve ilgi ile okudum..Okumak tekbaşına yeterli değil..kanımca.. okuduğunu anlama yetisi kelime haznenizin zenginliğine bağlı..5000 kelime bilen ve düşünen insan 100.000 kelimelik bir eseri anlaması, kavraması mümkün değil. Muş gibi yapmanın sanal alemdeki hıza erişemeyen insanın TIK layıp geçmesi ile başlıyor.. ikili ilişkide ise umursamamazlık, çok bilmişlikle şekilleniyor sanıyorum..Kapitalizmin etkisini PAZARLAMA etkisini de kattığınızda..dinlemekten çok konuşmaya meylediyor metalanmış satışa hazır hale gelmiş insan.. Sonuç, sağırlar dünyasında kördüğüm oluşların sahne alması.. Esenkilke
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL