0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
136
Okunma

Gece tüm sıkıntıları bir yük gibi taşırken aynı zamanda etrafına ışık açıyordu onca yüke rağmen yıldızlar parlamaktan karanlığın içindeki ışık olmaktan biran olsun vazgeçmemişti peki biz insanlar bu ağır yüklerin neresindeydik kaldırabiliyormuyduk onca yükü yada sadece boşmu vermiştik herşeyi derin bir boşvermişlik hayatta bu değil miydi zaten yarısı gerçeklık yarısı derin bir boşvermişlik...
-Ama anlayamıyorum bir gölge sana nasıl iyi gelebilirki?
-O sadece bir gölge değil beni anlayan ve dinleyen tek kişi o
Vahşet dolu bir geceye uyandı gece bütün benliğini unutmuştu. Loş ışıkların altında yağmur damlalarını avucuna inmesini bekliyordu gece bir anlığına bu dünyayı unuttu farklı dünyalara daldı.Ruh ve sağlığı hastanesindeki tanıştığı toprak ilk ve en sevdiğini elinden almıştı.
Karşılıksız aşk en kötüsüydü. Geceye hiç bir zaman aldırış etmeyen ve yüz vermeyen diğer kızlarla takılan çağrı ve televizyonda ailesinin vefat haberiyle yıkılmıştı gece. Arkadaşı Betül ve halası yaren sayesinde ayaktaydı. Pencereden atlamaya karar verdi. Herkes o anı çekiyordu. Bu büyük ihtimal okulun zorbalıklarıyla tanınmış kızı nisan’ın işiydi.
Geceyi senin artık bir ailen bile yok kime güveniyorsun diye zorbalamış üstüne geceyi hırsızlıkla suçlamış çağrıda onun yanında olmuştu. Gece boş bir sınıfa girip camdan atlayacakken hocalara yakalandı. Hocaların kararıyla ruh hastanesine sevkedilmişti. Çağrı nisanın yanında durup geceyi sucladigindan pişman olmuştu. Ona özür mektubu yollamaya çalıştı. Halası mektupları yakmış ve gecenin sevdiğine ulaşmasını engellemişti. Evdede günlük tutuyordu gece çağrı yazdığı mektuplarını yandigini halasından duyunca sinirlenmis.
-Sen geceye dostmusun düşmanmi?
Diye cikismisti.