Sen gidiyorsun, 2. üniversite olarak Sinema Televizyon, Sanat Yönetmenliği okuyorsun; TV’de sunuculuk yapıyorsun, sonra drama dersleri alıyorsun, oyunculuk kurslarına gidiyorsun, üç senedir bir tiyatroda rol alıyorsun, resim yapıyorsun, sergiler açıyorsun, öyküler, şiirler, bloglar yazıyorsun.

Sonra hayatında hiç tiyatro yapmamış, saldırgan ruhlu bir kadın geliyor; pavyon rollerine bayılan bir kadın. İki tane oyunda göbek atma rolü alıyor. Üçüncü oyunda bakıyorsun, başrole çok yakın bir rol almış. Hatta bir sonraki oyun onun için özellikle pavyonvari bir konudan seçilmiş.

Kendi rolüne bakıyorsun; sokaktan geçen herhangi birini oyuna zorla alıp oynatmış gibi, üç cümle.

Neden?? Kadın senin potansiyel ve yeteneğinin farkında. Orada burada sana itibar suikasti yapıyor, yapmadığı kötülük kalmıyor.

Bırak diyor adama: “Ver şuna iki satırlık rol, nasıl olsa gurur yapar, çeker gider.” Karakterli sağlam yönetmenimiz de aynen öyle yapıyor.

Yönetmen mi?? O da tabii yanında yatıyor olunca, birlikte senin rolünü belirliyorlar. Sen ise “Efendi ol, asil ol, git eğitim al, kendini geliştir, boş boş uğraş dur…”

Haa, bir de o kadın için “Merak etmeyin, ben bu varoşluğa, çirkefliğe göz yummam, onu yakında buradan gönderirim” diyen bir yönetmen. Bu da işin komedisi mi, gerilim sahneleri mi? Ayrı bir durum… Yalan dünya.

Yani sonuçta sanat diyorsunuz, mutluluk olsun, güzellik olsun diyorsunuz, her taraf çirkeflik ve çürümüşlükle dolu…

Sanat mı? Pardonnn…? Dünya kurulduğundan beri olan sanat, gerçek sanatı çoktan solladı.

Ne demişler? Şöhrete giden yol, eğitimden, liyakattan çok çalışmaktan geçer!!

Diğerleri mi? Çoğu birçok şeyin farkında ama iki satırlık rollerden olmamak için “Aman, ağzımızın tadı kaçmasın bey” diyerek hayatlarına görmeyerek, duymayarak, konuşarak devam ediyorlar. Bir de bu olayda “Yahu görmemezlikten gel, boş ver, aldırma işine bak” diyerek kadının, pardon yönetmenin verdiği rolleri oynamaya devam ediyorlar.

Faydalı not: Yükselmek isteyenlere tavsiye: En kısa zamanda göbek dansı, pavyon dansı dersi alıp, leopar giyinsinler. Cazgırlık da mutlaka olmalı.

“Keşke biraz daha kalsaydın” dansının içindeki derin anlamı anlayamayıp! Hak, liyakat arayan, kendini geliştirmek için çabalayanlar da iğrenç SANAT ORTAMINDAN çıkıp gidiyorlar tabii. Sonuç olarak olay, hangi sanatı nasıl icra ettiğinizle ilgili…