Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Mahire.ria
Mahire.ria

Sanıklara Ne Yapılmalı?

Yorum

Sanıklara Ne Yapılmalı?

( 1 kişi )

4

Yorum

6

Beğeni

5,0

Puan

242

Okunma

Sanıklara Ne Yapılmalı?


Ülkemizde gittikçe artan kadın cinayetlerinden ötürü toplumdaki bazı tarafların da fikirleri mevcut. Evet, bilindiği üzere sadece İran’da, "Evlendirme yaşını daha da alta indiriyoruz." yasasının kafasını yaşayan birtakım iki bacaklı yaratıklar da yaşamakta. Birçok yerde münazara konusu olan bu "Makyaj ürünleri için deney malzemesi olarak hayvanlar yerine toplumda kadınlara istismarda bulunan erkekleri kullanalım." diyen kesimin münakaşası.

Aslında tam olarak bunu şiddetle uygulamak istediklerini söyleyemem, sonuçta bu, sadece münazaralarda çokça adı geçen bir fikir ama özellikle lisede biz öğrencilere konuşma sınavlarında konu olarak veriliyorsa düşünülen bir eylem.

Kozmetik ürün konusuna gelirsek o başlı başına farklı bir konu, bilmeyenler içinse kısaca açıklayayım; Toplumda kullanılan parfüm, fondöten, ruj vb. daha bilmediğimiz birçok kozmetik ürünlerinin belli bir testten geçmesi için özellikle tavşanlar olmak üzere birçok hayvan üzerinde deneniyor. Peki nasıl bir deney bu?

Ürünleri şırıngayla gözlerine, vücuduna ve daha birçok yerine enjekte etmek gibi ya da ürettikleri birtakım karışımları vücutlarına temas ettirmek gibi eylemlerde bulunuluyor. Bu ürünlerin içindeki katkı ve kimyasal maddelerse hayvanlarda hem psikolojik hem de bedensel travma bırakıyor.

Aslında hayvan araştırmalarının önemli bir kısmı insan ve hayvan hastalıklarını incelemek amacıyla yapılır. Bazı durumlarda, bunlar insanlar ve hayvanlar tarafından paylaşılan hastalıklardır, ancak hayvanların türlerinde doğal olarak bulunmayan hastalıkları incelemek için de kullanılabilir. Bu, yalnızca insana ait hastalıklar da hayvanlar üzerinden test edilebiliyor anlamına geliyor. Yani bu tür durumlar her ne kadar türden türe değişiklik gösterse de, insan sağlığı ile ilgili birçok konuyu da içerse olan yine o masumlara olmakta.

Peki bu durum; "Üretilen kozmetik ürünlerinin ve ortaya çıkan hastalıkların hayvanlar üzerinden incelenmemesi gerekiyor." hipotezini çürütüyor mu? Hayır. İlerleyen teknoloji birçok şeyi beraberinde getirdi. Deney hayvanı yerine kullanılabilecek alternatif yöntemler arasında hücre ve doku kültürleri, tahlil metodları, video kullanımı, bilgisayar metodları ve yapay modellerin kullanımı, tek hücreli organizmaların kullanımı ve epidemiyolojik çalışmalar sayılabilir.

Herşeyden önce, bu konu ile alakalı daha fazla bilgi edinmek ve daha duygusal tarafla bakılmak gerekirse kısa sürede internet aleminde oldukça ünlü olan "Save Ralph" adlı kısa filmi izlemenizi tavsiye ederim. Peki şimdi "Bu tür deneylerde, hayvanlar yerine bu sanıklar kullanılmamalı." hipotezini çürüttük mü? Gelin birlikte inceleyelim.

Olaya hukuken bakacak olursak elbette bu durum, insan haklarını ihlal ediyor çünkü bu, çok eski çağlarda kullanılan "Kısasa Kısas" sistemini bile karşılamıyor. Kısasa Kısas sistemi, karşılıklı ceza sistemiyle toplumda adalet ve asayiş sağlamak anlamına gelir.

“Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır."

"Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız." (Bakara, 2/178-179)

Ortada olan durum, belki on kötülüğe on kötülük olarak doğru karşılanabilir ama bu on farklı kötülüğe on farklı kötülük demek. Bir adamın bir kız çocuğuna istismarda bulunmasının cezası işkence ve ardından ölüm olursa hem dinen hem de hukuken uygun olmaz ama gerçek "Kısasa Kısas" sistemi uygulanıp, sanıklara da işledikleri suçla aynı muamele gösterilirip hukuken ebediyen esaret altına alınırsa daha uygun olur.

Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Kadınlara ve kız çocuklarına istismarda bulunan bireyler bu kozmetik ürünlerinde kullanılan deney hayvanlarının yerine geçmeli mi yoksa sadece hukuken doğru bir şekilde yargılanmalı mı?

Rüya

Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Sanıklara ne yapılmalı? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sanıklara ne yapılmalı? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sanıklara Ne Yapılmalı? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi Etkili Yorum
Tamer Umut
Tamer Umut, @ervh-ifirkat
3.11.2025 07:38:25
5 puan verdi

Yazının konusu öylesine çarpıcı ki, öncelikle bu konuda kutlamalıyım seni. Suç ve ceza, bir yanda olayın mağdurları ve yakınları, diğer tarafta suçlu durumunda olanlar. Ve elbette geleceğin adalet dağıtıcısı adayı olarak biliyorsun, ; “Themis ” yani ilahi adalet tanrıçası heykeli ve bu heykelin neredeyse tüm toplumlarda “adalet” heykeli olarak ön kabul görmesini. (Bir gün belki bu konuda da yazarsın, yani neden heykel kadın, neden gözleri bağlı ve bir elinde kılıç, diğer elinde terazi var. Çok bilinmeyen detaydır, ayağıyla bir yılanın üzerine basar ve hemen yanında kitap vardır.)

Çağlar boyunca süregelen ve günümüzde dahi bir türlü kesin sonuca vardırılamamış bir konudur “ceza” kavramı. Gelişmiş toplumların neredeyse tamamında bu cezanın en uç örneği olarak “idam cezası” kaldırılmış durumda. Nerdeyse dememin sebebi, A.B.D nin bazı eyaletlerinde bu ceza uygulanmaktadır.

İlk anda mağdurların bir ölçüde de olsa yüreklerini soğutabilmek adına “idam” doğru bir seçenek gibi duruyor. Fakat dünyada karşılan pek çok örnek vardır ki, bir suçlu idam edildikten yıllar sonra suçsuz olduğu ortaya çıkmıştır, yani “idam” bir noktadan sonra geri dönüşümü, telafisi olmayan bir ceza olarak da karşımıza çıkabiliyor.( bu konuda “yeşil yol” filmini izlemediysen eğer, mutlaka ama mutlaka izlemeni öneriyorum sana)

Tek seçenek olarak, suçlu için ömür boyu ceza düşünülebilir. Fakat bu ceza dahi belli bir süre geçtikten sonra “suçlu lehine” insan hakları gerekçe gösterilerek esnetilebiliyor,“umut hakkı” diyorlar buna ve kişisel görüşüm, özellikle kız çocuklarına karşı işlenen suçlarda ( örneğin “Narin” ve senin birkaç gün önce şiirinde bahsettiğin kızlarımız) asla uygulanmaması yönündedir.

Yazının ana sorusuna gelirsek eğer, ömür boyu hapis ile cezalandırılan bir suçlu üzerinde, hangi amaç için olursa olsun deney yapılmasını hem ahlaki, hem insani açıdan doğru bulmuyorum. Bu deneylerin hayvanlar üzerinde yapılması da aynı şekilde kabul edilemez. Gelin ortak bir noktada buluşalım, tüm canlılar âleminde “dişisi süslü” sadece insan yani kadınlarımız var. Tüm makyaj malzemelerini boykot etsinler. İnsanların ruhları güzel olsun yeter ki ve ruhlarındaki güzellik “nur” olarak yansıyacaktır yüzlerine.

Tebriklerimle çocuk, kucak dolusu tebriklerimle.
Onursu
Onursu, @onurunlu
13.11.2025 23:55:41
İstismarcının cezası Şeriata göre idamdır. Hz. Ömer Müslüman bir kadına tecavüze yeltenen yahudiyi idam etmiştir. Aynı hüküm müslümanlar için de geçerlidir. İdamın şekli ise recm yahutta kılıçla boynunu vurmak şeklindedir. Günümüzde kurşuna dizmek olarak da uygulanabileceğini düşünüyorum. Kurşun da bir nevi taş hükmündedir. Bundan fazla veya farklı bir ceza olmamalıdır. Zaten idamdan sonra Allah öbür dünyada müstahakını verecektir.
Etkili Yorum
mnea
mnea, @mnea
3.11.2025 02:34:40

günümüzde hukuki yollarla adaletin tam sağlanamaması, insanlarda bu tarz sert fikirleri tetikliyor olabilir. bazen idam cezası bile yaşatılması gereken acıyı erken bitiriyor. hayvanların deneylerde kullanılması da ayrı bir vicdan meselesi… bana göre idam bu kadar ağır suçlar için fazla kolay bir ceza. sonuçta bu insanlar kurbanlarına yalnızca zarar vermiyor, çoğu zaman uzun süreli işkenceyle canlarını alıyorlar. böyle bir durumda, hızlı bir ölümle kurtulmaları adil gelmiyor. cezanın işledikleri suçun ağırlığıyla eşit olması gerektiğini düşünüyorum. ancak o zaman gerçek bir adalet duygusu sağlanabilir.

yazıyla doğrudan bağlantılı değil ama hayvanlar konusunda da bir şey söylemek istiyorum. denek olarak kullanılmalarının dışında, yaşam alanlarını da ellerinden alıyoruz. mesela hayvanat bahçelerinde, özgürce yaşaması gereken canlıları insanların merakını gidermek için dört duvar arasına hapsediyoruz. insanlar dünyayı yalnızca kendilerine ait sandıkları sürece, hiçbir şey gerçekten yoluna girmeyecek gibi görünüyor.

adalet, sadece insan için değil; dünya üzerindeki her canlı içindir.

böyle önemli ve duyarlı bir konuyu vicdanlı bir bakış açısıyla yazdığın için içten teşekkür ederim.

selam ve sevgimle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL