1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
104
Okunma

İĞNELİ PEMBE HATUN: UNUTULAN BİR KAHRAMAN
Tarih, yalnızca erkek kahramanların destanlarından ibaret değildir. Milli Mücadele’nin sinesinde yanan o sessiz kahramanlardan biri de İğneli Pembe Hatun’dur. O, Anadolu kadınının vakarını, cesaretini ve imanını ete kemiğe büründürmüş bir kadındır.
Bir Dağ Köyünden Cepheye:
Giresun’un Alucra kazasına bağlı Doludere köyünde doğduğu bilinen Pembe Hatun, halk arasında “İğneli” yahut “Gülpembe” olarak anılır. Toprak kokan elleriyle hayatı omuzlamış bu Anadolu kadını, savaş başladığında “Evde oturmak bana yakışmaz” diyerek gönüllü cepheye koşmuştur.
Dikiş iğnesiyle yaralarını diker, her defasında yeniden savaş meydanına dönerdi. İğneli” lakabı da işte buradan gelir. O iğne, hem direnişin, hem onarımın, hem de umudun simgesiydi.
Pembe Hatun, Giresun’un yiğit gönüllüleriyle birlikte 47. Gönüllü Piyade Alayı’na katılmıştır. Topal Osman Ağa’nın kuvvetleri içinde sancak çavuşluğu yapmış, savaşın en ön saflarında yer almıştır. Rivayet edilir ki, savaş borusu çaldığında, erkekler daha silahını kuşanmadan o, elinde Türk bayrağıyla koşardı.
Sekiz kez yaralandığı, buna rağmen “Vatan sağ olsun” diyerek cepheyi terk etmediği anlatılır.
Asker pantolonu ve ceket giyer, başını siyah bir çemberle örter, bir elinde kılıç, diğerinde sancak tutardı.
Milli Mücadele’nin kadın kahramanları çoğu zaman “yardımcı” veya “anne” olarak anlatılırken, İğneli Pembe Hatun bu çizgiyi aşmıştır. O, cephede kadın değil bir asker gibi yer almıştır.
Ne acıdır ki, tarih onu resmi sayfalarına yeterince yazmamıştır. Cephede kanını döken bir kadının adı, yıllar sonra köy arşivlerinde, ağıtlar arasında silik bir hatıraya dönüşür.
Oysa milletler, kahramanlarını unuttuklarında kendilerini de unutur.
İğneli Pembe Hatun’un adı ne okul kitaplarında, ne resmi törenlerde geçer. Fakat Anadolu’nun rüzgârı hâlâ onun adını fısıldar.
İğneli Pembe Hatun, yalnızca bir savaşçı değil, bir irade simgesidir. O, Türk kadınının, İslam inancının ve Anadolu vicdanının aynı bedende vücut bulmuş hâlidir. Bugün onu anmak, sadece bir kadını değil; vatan, iman ve haysiyet üçlüsünü bir arada taşıyan o yüce ruhu anmaktır.
5.0
100% (1)