Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
hüseyin saban
hüseyin saban

CARSEAE

Yorum

CARSEAE

( 2 kişi )

1

Yorum

10

Beğeni

5,0

Puan

406

Okunma

CARSEAE


Antik çağda, bugünkü Sındırgı topraklarının adı Carseae idi.

Coğrafyacılar burayı “toprağın altında kalbi atan yer” diye tanımlardı. Çünkü bu toprakların altı sıcak, damarları su doluydu.

Efsaneye göre, yerin derinliklerinde Karsea adında bir tanrı yaşardı. Yeraltı sularının, madenlerin ve ateşin efendisi.

İnsanlar ona kurban vermez, saygı sunardı. Çünkü bilirlerdi ki, Karsea kızarsa, toprağın nabzı hızlanır; yeryüzü titrerdi.

Ve bir kehanet dilden dile dolaşırdı.

“Bir gün sularınız kesilirse,

Benim sabrım da kesilir.”

Asırlar geçti, sular çekildi.

Göller kurutuldu, termal pınarlara beton döküldü, bataklıklar “imar alanı” sayıldı.

İnsanlar toprağın damarlarına demir çubuklar sapladı.

Ve bir sabah, yerin altındaki tanrı nefes aldı.

Sındırgı titredi.

O sarsıntı, sadece fayların değil, unutulmuş bir antlaşmanın yankısıydı.

Bilim diyor ki; Sındırgı, birinci derece deprem kuşağında.

Jeologlar raporlarında “aktif fay hattı” diyor ama halk hâlâ “yerin kalbi attı” der.

Birbirine çok uzak iki cümle gibi görünse de, aslında aynı gerçeği anlatıyorlar.

Toprakla bağımızı kaybettik.

Sındırgı, Roma döneminde Carseae adıyla anılırken bir termal merkezdi.

Hisaralan, Ilıca, Eynallı suları… Hepsi yerin derinliklerinden gelen şifa kaynaklarıydı.

Bugün o kaynakların bir kısmı kurumuş, bir kısmı kaplıca otellerine hapsedilmiş, bir kısmı ise imar planlarına karışmış durumda.

Jeotermal damarların önü kesilince, yerin altındaki basınç yeni yollar buluyor.

Ve her defasında, yeni bir depremle kendini hatırlatıyor.

Bu topraklarda deprem sadece jeolojik bir olay değil;

insan ile toprak arasındaki diyalogun bozulmasıdır.

Modern çağın tanrıları artık Olimpos’ta değil harita masalarında yaşıyor.

Birisi “imar” diyor, diğeri “rant”, bir diğeri “yatırım”.

Oysa her imar planı, yerin altındaki bir damarı daha kesiyor.

Bir dere yatağı dolduruluyor, bir bataklık kurutuluyor,

sonra ilk yağmurda, ilk sarsıntıda herkes şaşırıyor.

“Ne oluyor?”

Olan şu.

Yerin sesi kesilmişti, şimdi o sessizlik geri dönüyor.

Carseae’nin tanrısı, bugünün müteahhitleriyle değil

doğayı unutan hafızamızla hesaplaşıyor.

Deprem, sadece doğanın öfkesi değildir.

O, insana yöneltilmiş bir sorudur:

Beni neden duymuyorsun?

[Alıntıdır.]

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Carseae Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Carseae yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CARSEAE yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
şaire şebnem örs
şaire şebnem örs, @airc-ebnemc-rs
1.11.2025 01:12:36
5 puan verdi
Yüreğiniz dert görmesin
Yüreğinize sağlık
Şiir tadında kalmak dileğiyle
Hayırlı geceler 🍂✍🌸👈
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL