0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
283
Okunma

Roma İmparatorluğu, askeri gücü, hukuku ve mühendislik başarılarıyla tanınsa da, gökyüzünün sırlarına duyulan derin ilgi de bu büyük medeniyetin önemli bir parçasıydı. Özellikle Helenistik dönemin etkisiyle yayılan astroloji, Roma toplumunda, siyasetten günlük hayata kadar geniş bir alana nüfuz etmiş, bazen yasaklanmış, bazen ise imparatorların bizzat başvurduğu bir araç haline gelmiştir.
Hellenistik Miras ve Yayılım
Roma astrolojisinin kökleri büyük ölçüde Helenistik Astroloji’ye dayanır. Büyük İskender’in fetihleriyle Doğu’dan, özellikle Mısır ve Mezopotamya’dan yayılan astrolojik bilgiler, Yunan felsefesiyle birleşerek sofistike bir sistem oluşturmuştu. MÖ 1. yüzyılda Roma’ya ulaşan bu bilgiler, başlangıçta şüpheyle karşılansa da, kısa sürede ilgi görmeye başladı.
Astrologlar: Yıldızların Yorumcuları
Roma’da astrologlara genellikle "mathematici" (matematikçiler) veya "Chaldaei" (Keldaniler) denirdi. Bu isimler, astrolojinin matematik ve astronomi gerektiren karmaşık bir disiplin olmasından ve kökeninin Mezopotamya’daki Keldani rahiplere dayandırılmasından geliyordu.
Astrologlar, bireylerin doğum anındaki gezegen konumlarına göre çıkardıkları horoskoplar (doğum haritaları) aracılığıyla kişinin geleceği, karakteri ve kaderi hakkında yorumlar yaparlardı. Bu hizmetler, soylulardan tüccarlara kadar her kesimden insan tarafından talep edilirdi.
Siyasette Astroloji: İmparatorların Kaderi
Astrolojinin en çarpıcı etkisi Roma siyasetinde görülür. Geleceği bilme arzusu, hem imparatorları hem de onların rakiplerini yıldız yorumcularına yöneltmiştir.
İmparatorluk Kehaneti: Birçok imparator, saltanatlarının gücünü ve meşruiyetini göksel olaylarla ilişkilendirirdi. Örneğin, bazı imparatorların saray tavanlarına kendi doğum haritalarını çizdirdiği bilinmektedir. Septimius Severus’un (M.S. 193-211) horoskopunu sarayına astırdığı, hatta haritada kadersel eşiyle tanışacağı yer ve zamanın da belirtildiği rivayet edilir.
Yasaklar ve Sürgünler: Astrologlar, zaman zaman imparatorluk gücü için tehdit olarak algılanırdı. Çünkü bir imparatorun ölüm tarihini veya bir rakibin yükselişini öngörmek, isyanlara ve suikastlara zemin hazırlayabilirdi. Bu nedenle, birçok imparator (Tiberius, Claudius, vb. dahil) dönem dönem astrologları Roma’dan sürgün etmiş veya astrolojik uygulamaları yasaklamıştır. Ancak bu yasaklar genellikle kısa ömürlü olmuş, imparatorların danışmak üzere bazı astrologları gizlice Roma’ya geri çağırmasıyla sonuçlanmıştır.
Günlük Yaşam ve Eserler
Siyasetin ötesinde, astroloji, Roma’da tıp, ziraat ve savaş zamanlarının belirlenmesi gibi günlük kararlar için de kullanılırdı.
Bu dönemin önemli astroloji yazarları arasında, M.S. 4. yüzyılda Eisagogika (Giriş Konuları) adlı önemli bir eser kaleme alan Paulus Alexandrinus ve ilk yüzyılda yaşamış olan Vettius Valens sayılabilir. Bu yazarların eserleri, o dönemde uygulanan klasik astrolojinin tekniklerini ve teorilerini günümüze ulaştıran temel kaynaklardır.
Sonuç
Roma İmparatorluğu’nda astroloji, ne sadece bir batıl inanç ne de tamamen bilimsel bir disiplindi; aksine, ikisi arasında salınan, kültürel ve siyasi hayatın merkezine yerleşmiş bir kehanet ve kader sistemiydi. Yıldızlar, hem sıradan bir Romalı’nın evlilik tarihini belirlemede hem de bir imparatorun saltanatının meşruiyetini sağlamlaştırmada güçlü bir rol oynamış, Roma’nın yıldızların gölgesindeki zengin entelektüel yaşamına önemli bir katkı sunmuştur.
Hüseyin TURHAL