Nefret ediyorum bazen yaşamaktan. İstenmeyen olmaktan. Zorunda olmaktan. Yetmemekten.
Beni olduğum gibi kabul edecek, beni sevecek kimse mi yok?
Takmayayım diyorum ama evde tek başına bütün gün oturunca aklıma geliyor. Dışarı çıkmak için para gerekiyor. O da yetmiyor benim gibi..
Niye ben..
Dayanacağım bir ailem olsa, yaslanacağım.. Onlar bile ümidi kesmiş..
Sürekli kitap okuyorum. İki yabancı dil biliyorum. İşe yaramıyor. Neden?
Kendimi sevemiyorum. İtecek bir güç lazım. Kimsenin umrunda değil.
Ne yapacağım ben?
Nereye kadar sürecek?
Bilmiyorum. Çok sıkıldım. Üzülmek için mi geldim dünyaya?
Düğüm nerede biliyor musunuz? Para..
Ben kalbimi seçtim ama bu dünyada paraya değer veriyor herkes..
Ne yazık ki..
Not: Çalışmıyorum sanmayın. Her gün değil sadece. Yarı zamanlı gibi..
Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
merhaba para sıkıntısı, yalnızlık ve değersizlik hissi… bu üçü bir araya geldiğinde, hayatın ne kadar ağır ve bunaltıcı bir yüke dönüştüğünü anlamak zor değil, bir fırtınanın ortasında tek başına kalmak gibi umudunuzu tüketmiş
bilmenizi isterim ki hissettikleriniz gerçek, geçerli ve zorlu yaşam koşullarının son derece doğal bir sonucu bir zayıflık işareti değil, bizimle paylaşmanızdan cesaret alarak size hayatınızın pratik alanlarında kontrolü ele alabileceğinizi görmenizi sağlamasını umut ederek bir kaç şey söylemek istiyorum
her şeyden önce dış dünyadaki fırtınalarla mücadele edebilmek için önce iç dünyanızda güvenli bir sığınak yaratmalısnız, fnansal ve sosyal sorunları çözebilmeniz de önce içsel onarımınıza bağlı bence çünkü panik ve değersizlik hissiyle alınan kararların sağlıksız olacağına inanırım hep
kendinize yönelik, kendinize özgü bir şefkat sanatı geliştirmelisiniz, bunu yapabilmenizin iki ayağı vardır, öz-saygı ve öz-şefkat
öz-saygı, dışarıdan gelen onaya ve kendimizi başkalarıyla kıyaslamaya dayandığı için işler yolunda gitmediğinde, para sıkıntısı çektiğimizde veya başarısız olduğumuzda sarsılır ve tabi bu hepimizin başına gelir ve sağlıklı bir insanın duygularıdır
ama öz-şefkat bu değil, koşulsuzdur, dünyanın en başarısız, en mahrum, en yalnız, en sefil insanı da olsanız kendinize şefkat duymalısınız, işte şefkat sanatı derken bunu kastediyorum, konu ne olursa olsun yetersiz kaldığınızda bile kendinize iyi bir dost gibi yaklaşabilmelisiniz çok amiyane ifadeyle siz kendinize acımadıktan sonra, kimse size acımaz, siz kendinize değer vermedikten sonra kimse size değer vermez
mesela açıkçası şuan sahip olduğum en büyük servetimden, zamanımdan sarfederek size bunları yazıyorum ama başka bir yazınızda da yine kendinizden çaresizmiş gibi bahsederken görecek olsam size tek bir harf dahi yazmaya kalkmazdım
o nedenle başkalarının size bir yere kadar göstereceği şefkati kendinizden esirgememelisiniz, sıkıntılı şeyler yaşıyor olsanız da kendinize anlayışlı ve destekleyici bir dil kullanmalısınız, mesala kendinizi, halinizi asla başkasına şikayet etmemelisiniz, bu kendi kendinize duyacağınız saygıyı yok edeceği, kendinize şefkat duymanızın da önüne geçer
hayatında sarsıcı şeyler yaşayınca, bunun üstesinden gelebilen insanlar kendisiyle iletişim kurabilen insanlardır, ben de ne zaman bir başarısızlık yaşasam kendime mektup yazarım :)
para konusuna gelince de paranın hayatınızın efendisi değil, bir aracı olduğunu tüm gerçeğiyle kabullenirseniz parasızlık sizi asla üzmez. size yazan bir başka arkadaşın da dediği gibi önemlidir ama hayatın kendisi değil… heleki samimi, gerçekçi dostluklar, ilişkiler arkasdaslıklar için büyük bütçelere asla ihtiyacınız yok, dostunuza bir kahve ısmarlayacak paranız varsa bu güzeldir ama yoksa ona bir çar ısmarlamanız daha güzeldir. bir arkadaşınızla evde hazırladığınız sandviçler ve bir termos çay ileyeşil alana giderek piknik yapabilirsiniz bunun için paraya gerek yok anlamlı, gerekli bir mearhaba sonrası yeter de artar
ve mükemmel olmak zorunda değiliz, kim mükemmel ki yeni uyanmış birinin ağzının dibine sokul bakalım, kim katlanabilir o kokuya önemli olan bu metafor gibi yıkayıp paklayabildiğimiz sonraları paylaşabilmektir
umarım bizi şahit ettiğiniz hususlarda samimiyetinize binaen bu yazdıklarımız bir nebze olsun yazma amacınıza karşılık gelir
size kendi hikayenizin güçlü bir yazarı olmanızı diliyorum
qroniqa tarafından 1.11.2025 21:13:09 zamanında düzenlenmiştir.
Çok teşekkür ederim. Kimse kimseyi bocalamalarıyla kabul etmez, ben de akıl sağlığı yerinde olmayan bazı kimselerle arkadaşlık etmiştim. Ama ne yazık ki süremiyor. Eve gelme zile basıp yaşlı babamı uyandırma, diyorsun anlayamıyor. Yine geliyor yine o zile basıyor. Tek yolu kalıyor o arkadaşlığı bitirmek. Bunun gibi bir şey sanırım. Ama ben bu zulmü hak etmediğimi düşünüyorum. Ben kendimi seviyorum. Çok teşekkürler güzel yorumunuz için.
Merhaba Ahmet bey kardeşim. Çok güzel ve samimi bir yazı yazmışsınız. İç aleminizi bir şair duyarlılığıyla dile getirmişsiniz. Bu dünya şairlere pek sevdirilmemiş. Şairler hep Kaf dağının ardını düşler. Sanırım sonbaharın da bizim psikolojimiz üzerinde etkisi vardır. Kimse dört dörtlük yaşamıyor bu dünyada. Yine de her insan yaşamayı sever. Bazen şartları eleştiririz. Bazen de kendimizi suçlarız normaldir bu, her şey gayet insanidir. Öz eleştiri yapmak insanidir. Her insanın amaçları vardır. İnsanı diri tutar bu amaçlar. Mesela sabah işe gitmek, kazandığını harcamak o da bir amaçtır. Küçük şeylerden mutlu olmaya çalışıyoruz. Çok büyük amaçlar, gerçekleşemeyecek hayaller önümüze koyup sonra da kendimizi başarısız görmemeliyiz. Küçük hedeflerimiz de olsun ki üstesinden geldikçe bizi mutlu etsin. Para her şey değildir ama önemlidir bence. Az da olsa çalışmalı kazandığını da ağız tadıyla harcamalı insan. Güzel şiirlerde görüşmek üzere...
Değerli üstadım. Duygu ve düşüncelerini cesurca anlatmışsın. Hiç kimseyi kendinden üstün görme.. Önce kendini sevmeli,kendinle barışık olmalısın. Kötü düşünceleri bir tarafa bırakıp, pozitif düşünmeye gayret et. Beterinde beteri var diye düşünüp.. yaşamın zorluklarıyla mücadele etmek lazım.. Belki de sana bu yolda, güzel ve anlayışlı bir dost lazım ümidini yitirme. kalemine sağlık. Dost gönüllerde yaşa .Saygılar.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.