0
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
261
Okunma

Bugün bazı yetkililer, erken emeklilik ve vatandaşların uzayan yaşam süresi nedeniyle sosyal güvenlik sisteminin mali yapısının bozulduğunu ileri sürüyor. Ancak bu tür açıklamalar, ödenmiş emeklerin ve insan onurunun değerini hiçe sayan bir bakış açısının ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Emekli olmak, bir lüks değil aksine yıllar boyunca teriyle, emeğiyle ve üretimiyle bu ülkeye hizmet etmiş insanların en doğal haklarından biridir.
Ne yazık ki, milyonlarca emekli, yıllarca ödedikleri primler karşılığında bugün açlık sınırının altında bir gelirle yaşamaya mahkum edilmişken. Buna karşın bazı yöneticiler, emeklilerin yaşam süresini bir “maliyet” olarak görmekte, onları yük gibi algılamaktadır. Bu, yalnızca ahmakça bir yaklaşım değil, aynı zamanda toplumsal vicdanı zedeleyen bir skandaldır. İnsan, sadece yaşam süresiyle değil, onuruyla yaşar. Onursuz bir yaşamı anlamak, insan olmanın temel değerlerini kavrayamamak demektir.
Emekli vatandaşlarımız da bu ülkenin gerçek hak sahipleridir. Onlar, üretimleri ve emekleriyle topluma katkıda bulunmuş, toplumun temel taşlarını oluşturan insanlardır. Bu emeğin karşılığını vermek, devletin asli görevlerinden biridir, onları “yük” olarak görmek değil, onurlu bir hayat sürmelerini güvence altına almak esastır.
Ayrıca, toplumun farklı kesimlerinin mali yükleri arasında ciddi bir dengesizlik bulunduğunu da göz ardı etmemek gerekir. Sadece birkaç yıl milletvekilliği yapanların aldıkları maaşlar, çoğu emeklinin ömür boyu biriktirdiği primlerin kat kat üzerindedir. Bunun yanında bürokratların ve bazı yöneticilerin devlet kasasına olan maliyetleri de göz önünde bulundurulduğunda, emeklinin yaşam süresinin “sistem için sorun” gibi gösterilmesi kabul edilemez bir çarpıtmadır.
Emekli olmak, her koşulda bir onurdur. Bu onurun korunması, yaşam hakkının ve toplumsal adaletin teminatıdır. Ülkenin yöneticileri, vatandaşlarını bir maliyet olarak görmek yerine, onların onurlu ve insanca bir yaşam sürmelerini güvence altına almalıdır. Çünkü insanın değeri, sadece ürettiğiyle değil, yaşadığı onurla ölçülür.
*
Mehmet Demir
282025