0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
120
Okunma
Tanrı demiş: "Yarattım seni. (Ottur, ağaçtır, bok böcek, kelebek, sinek falan filan bunların hepsini geç.) Yarattım seni bir insan olarak.
"Unutma ha, sen tıpkı bensin!"
Doğdun ve açtın gözlerini dünyaya. Kimden? Ananın karnından. Meme deyip emeceksin onun memesinden. Biraz süt. Böylece az biraz büyüyeceksin. Sonra gözlerin açılacak; göremesen bile eğri büğrü şekilleri, o gözler ışığı tanıyacak. Sonra ağzın açılıp kapanacak, ellerin biraz kalkacak, bacakların oynayacak. Biraz canlanacak o küçücük bebek bedenin. Sonra mama. Sütü az gelince anan papara verecek sana. Sonra su. Bardak veya tas değil biberonla. (suluk olsun Türkçesi) Nefes alıp vereceksin; hava bol. Kanın var damarlarında. Çünkü kalbin var tik tak, pompalayacak. Kan oksijen taşıyacak, bir sürü mineral ve protein, vitamin ’a’ sından ’z’ sine. tüm hücre içlerine. Onlar beslenecek böylece ve büyüyecek. Sonra bölünecek ikiye. Bir iken iki, iki iken dört. Sonra sekiz, sonra on altı, otuz iki ve ne çok; saymaya matematik yetişemez. Çoğalacaklar çiftleşmeden üreyerek... Ve bu sayede et but kemik, bütün yaşamsal organların büyüdükçe büyüyecek. Elbette baş içindeki beyin ve ense kökünde konuşlanmış o beyincik.
Ama bütün bunların altında yatan tanrı var tabii, o büyük ve ulu yaratıcı.
Bir kısım etkin yetkin, biçare kendiciğini öyle tariflendirmek isteyen egolu veya megolu zavallı insan onun adına Allah demiş. Öyle bir ad vermiş. Olsun, desin. Ne fark eder ki, ya Allah veya yallah! O ki kendi akıl yetersizliğinin insan olamamış bir şekilsizliği.
(Oysa Kral tanrılar vardı ta yazıyı bulan Sümerler döneminde. Eski Yunan dönemi! Mesela tanrılar tanrısı Zeus gibi mitolojik kişilikler!
Cennet diye bir yer varmış, uzay boşluğunda dahi olmayan bir yerde. İşte bu o ve o gibilerin fikri. Veya hiçbir hiçliği olmayan olan zavallı bir düşüncesi.
Orada Allah varmış. Ne ulu bir kişi! "Ki burada küçük ama anlamlı bir notum olsun; sanki o biz gibi insan bir kişi...) Şaşılası tabii!
(Zamanımızda, yani yirmi birinci yüz yılda; yan gel yat, yok öyle yağma diyen bildik birisi gibi.) O da aylak aylak canı sıkılınca
bir şeyler yaratmak istemiş. Yaratmış, Bir sürü melek mesela. Demiş ki kendisine; "bunlar bana sonsuz bir itaat ile kayıtsız şartsız hizmet edecek."
İşte o tanrı(Allah) biz insanlar gibi yiyip içiyor mu acaba? O yarattığı hizmetçiler ona yemekler pişirip sofra mı düzecekler?
Mesela manda yoğurdu, hurma ve kestane balı gibi... Gidip gören, gelip anlatan olmadı tabii. O yüzden bilemeyiz...
Şimdilik Stop, bu kadar yeter. Sanırım biraz sarhoş oldum hoş görünüze sığınarak...
İki diş sarımsak mı? O küçücük bir simge. Kaynattığınız çorbaya veya tencerede pişirdiğiniz sulu bir yemeğe atarsanız hoş bir tat verir. Bazı mikroplara da "Hop, dur bakalım orada!" diyesi gelir. Hatta öldürür. Çünkü Adem de Havva da bizleriz. Bütün mikroplara ölüm!
Ekim Sonu bugün. Sene 2025 Mekan Lozengrat (Bugün günbatımı güzel)