0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
113
Okunma

Bir avuç ateş koymuştur esatın gözleri defnenin içine yanar da yanar defne yine yanar hasretine abla evde cahitle defne içeri girer cahiti alır kucagına öper başlar hıçkırıklarla ağlamaya aglar koklar aglar için için yanar işte konuşmaz ablası ile defne dünya ile bagını yine koparmıştır bütün herkez bilir artık defne yalnız kalacak kendi yaralarını kendi saracak yanacak pişecek kül olacak ve küllerinden yeniden doğacak filizlenip yeşerecek defne aglayacak kendi kendine kendini iyi edecek neden dir kimse yaklaşmaz o günlerinde defneye ayça usulca çıkar doğru dedesinin yanına esata bakmaya oradadır esat ne yaptın der sorar esat bişey yapmadıgını bişey söylemedigini söyler ama ayça da tabiki bişey söyleyemez nedenleri defne terstir herkez kendi işine geldiği gibi defneyi bir kalıba koyar anlıyormuş yardım ediyormuş gibi davranır çünki en kolayı budur defne artık anlamıştır esat bir ÖKÜZ DÜR DEFNEDE BİR ÖKÜZÜ SEVMİŞTİR çare yok artık bir düşünür ne demiştir (kadınlar hayatının bir dönemi budisttir) günler günleri aylar ayları kovalar esat telefon eder bakmaz haber gönderir defne dönmez esat istanbula gelir defne izmire gider esat izmire gitse defne ankaraya gider görüşmez kaçar esattan artık esatın askerliği gelir askere gidecek yine görmez esat askerde dedesi ile görüşür anlatır ben artık defne ne istiyorsa yapacam der söz verir yemin eder esat ne olur getir görüşelim askerden sonra birlikte nerede olursa orada birlikte yaşayalım der dedenin de zorlaması ile esatın yanına askere esatı ziyarete giderler ama defne esatın yüzüne bile bakmaz kırılmıştır incinmiştir defne esatı sever ama esat hala aynı esat bir degişiklik göremez esatta gördügü gözleri dir görmek istemiş görmüş sesini duymak kokusunu sıcaklığını hissetmek istemiştir ve öylece arkasına dahi bakmadan çekip gider defne esat telefonlarda arar defneyi askerlik biter defneyi ziyarete gider görüşür konuşur yada konuştuğunu zanneder esat özür dilemek yerine defneyi anlamak yerine bi an defnenin yerine kendini koymak yerine defnenin kırlan yerlerini onarmak etmek derman olmak yerine o zaman BEN GİDİP EVLENİYORUM der heyyy hat heyyy insan oğlu ve burası dünya işte daha ne denirki sözün bittigi yer işte tam burasıdır yaşar kemal ne diyor insan düşleri öldüğü gün ölürmüş defne yaşayacagı en büyük acıyı bu sözü duymak zanneder ama daha ne acılar defneyi beklemekte düşlerini hayallerini öldü zanneder ama ne çare esat aşkı öyle bir yer etmişki kalp otagında ve defne kanadı kırılmış bir kuş gibi sanki topallaya topallaya yürümekte ayakları bedenini taşımaz sanki omzuna daglar yüklenmiş gibi başı yerdedir ah esat ah ah der ve cemal süreyya nın şu sözü gelir aklına
Keşke sen, ben olsan seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlasan.
Keşke ben sen olsam,
Bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam...yıkılsa bitsede defne yinede inanmaz bilir ama inanmaz esat bu şaka yapmaz yalan konuşmaz yapar mı aceba der kendiyle kıyaslar bi an gülümser işte kays mecnun oldu ama leyla aynı leyla der bir ümit kırıntısına daha tutunur defne
5.0
100% (2)