4
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
290
Okunma
Bazen yemeden içmeden kesilir insan. Uykudan, ömürden kesilir. Çekilir bir kıyısına hayatın ve uzaktan seyreder akıp giden zamanı. Bir çeşit hesaplaşma veya yerli yerine koyabilmek içindir tüm yaşadıklarını. Olur mu peki,düzelir mi yanlış zamanı göstermesi duvardaki saatin? “hiç biri olmaz hâlbuki/ geçer süngüler namluya/ başlar gece devriyesi jandarmaların” sonrası bellidir zaten “ hırsla çakılır kibrit ve ilk nefeste yarılanır sigara”
Epey zaman önce okumuştum bir yerlerden, diyordu ki şair; “belliydi göğün kararmasından/ belliydi, dinmeyecekti bu fırtına” dinmedi…
Gittik geldik diyelim ve gördük bildirimlerdeki 993 rakamını. Yazma sebebim de bu aslında. Çoğu gün bildirimlere yetişmeye çalışmaktan şiir okumaya fırsat kalmıyor. Yazılarını ve şiirlerini sevdiğim insanları her koşulda arar bulurum, bunun için bildirimlere ihtiyacım yok. Bu yazıyı gönderdikten sonra tüm takip listelerinden çıkacağım. Hiç kimseye, hiçbir kırgınlığım yok. Tüm mesele Defterde geçen zamanı en doğru şekilde kullanabilmenin kendimce en doğru yolunun bu olduğuna inandığım içindir. Selam ve sevgilerimle