1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
186
Okunma

Allah aşkına bir dönüp bakın… Yakınlarınıza değil, birazcık uzaklara ama gerçekten bakın. İnsanların yüzlerine, gözlerine iyice bakın. Neler göreceksiniz neler? Umutsuzluk, yorgunluk, çaresizlik ve dahası… Sanki hayat, insanların omuzlarına ağır bir taş bırakmış ve zamanın kendisi bile bu yükün altında ezilmiş.
Hayatın ne kadar adaletsiz olduğunu, kimlerin ne kadar yaşadığını sadece Allah bilir. Ama birde bir gerçek var ki, Siz ve sizin gibi bir avuç kişi hariç, hiç kimse hayatının en güzel dönemlerini böylesine bir zindana çevirmedi. Çocukluğunu, gençliğini, umut dolu hayallerini… Her biri birer sessiz çığlık olarak gökyüzüne savruluyor. Allah aşkına, bunu inkar edebilir misiniz?
İnsanların yüzüne bakın. Sonra gözlerine… Peki, ne görüyorsunuz? Umudunu kaybetmiş, yaşama hevesi tükenmiş, çaresizlikten ötürü adeta hareketsiz kalmış bir kitle. Onların sessiz çığlıklarını hiç duydunuz mu? Siz ve sizin gibiler sayesinde, bu insanların çaresizliği çözümsüz bir hal aldı. Oysa her göz bir hikaye anlatır, her çizgi bir yaşamdan iz taşır.
Ve siz… Allah’tan korkuyor musunuz? Yaptıklarınızdan, görüp de görmezden geldiğiniz adaletsizliklerden utandınız mı hiç? Onların yediklerini gördüğünüzde kendi yediklerinizi düşündünüz mü? Devletin imkanlarını, halka ait kaynakları bir sülük gibi emerek kimlerin hakkını gasp ettiğinizi gördünüz mü?
Ahlak dersi vermeden önce ahlaklı olmak gerek. Hele ki ahlaksız birinin ahlaktan söz etmeye hakkı yoktur, kim olursa olsun. Siz, sözde ahlakın elçisi olurken, gerçekte bu insanların umutlarını çalıyor, yaşamlarını gölgeliyorsunuz.
Bakın… İnsanlara gerçekten bakın. Yüzlerine, gözlerine, ellerine… Ellerinde umut olmalıydı. Gözlerinde karanlık değil, ışık olmalıydı. Ama siz ve sizin gibiler, o ışığı söndürdünüz. Peki, buna değdi mi?
Ve işte buradayız, denemenin sonunda, bir uyarı ve çağrı olarak duruyoruz, Ahlak, vicdan ve sorumluluk sadece sözde değil, eylemde de var olmalıdır. İnsanlara bakın… gerçekten bakın. Belki o zaman, ne kaybettiklerini fark edersiniz ve belki, en azından birazcık vicdan uyanır.
Unutmayın, gözler sadece görmezler, aynı zamanda yargılar, hatırlatır ve çağrıda bulunur. Siz gözlerin karşısında duruyorsunuz. Peki, o çağrıya kulak verecek misiniz?
*
Mehmet Demir
12924
5.0
100% (2)