0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
187
Okunma
Gerçek dost, insanın unuttuğu yanını hatırlatır bazen.
Bir söz söylemeden, içini görür,
bir cümleyi yarıda bıraksan bile,
sonunu kalbinden tamamlar.
O, hayatın kalabalığında bir sessizliktir.
Yargısız, hesap sormaz, ölçmez.
Sadece dinler…
Ve dinlerken iyileştirir.
Gün gelir, herkes seni anlamaya çalışır,
ama o anlamaz, hisseder.
Bir bakışıyla,
içindeki fırtınayı susturur.
Gerçek dost birlikte gülmek değildir sadece;
aynı suskunluğun içine oturabilmektir.
Birlikte ağlamasan bile,
yanında birinin ağladığını bilmek rahatlatır.
Zaman değişir, insanlar uzaklaşır,
konuşmalar seyrekleşir, yollar ayrılır.
Ama gerçek dostluk,
konuşmadan da sürer,
çünkü kelimelere ihtiyaç duymaz artık.
Bir dost, geçmişinin yankısı,
geleceğinin duasıdır.
Onunla çocuk olabilirsin yeniden,
ya da kırılmadan susabilirsin.
Ve bilirsin, o gitse de sende kalır,
çünkü gerçek dostluk
insanın içinde kök salan bir varoluştur.
Bazı insanlar geçer, iz bırakır;
bazıları kalır, seni bırakmaz.
Dostluk budur işte:
Birlikte yürünmeyen yollarda bile
aynı yöne bakabilmek.
Ve gün gelir, her şey biter,
ama bir dostun sesi kalır kulağında:
“Unutma,” der,
“düştüğünde bile yanındayım.”
5.0
100% (1)