Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
Tigem0663
Tigem0663
VİP ÜYE

Gazalinin hayatı

Yorum

Gazalinin hayatı

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

230

Okunma

Gazalinin hayatı

Gazali tam ismini peygamber efendimizden alır tam ismi şudur
ebu hâmid  b. muhammed b. ahmed 1058 yılında iranın tus şehrinde doğar ve burada vefat eder mezarı bu şehirdedir

Gazali doğmadan öncede babası  Kuraan okur insanlara ilim öğretirdi İhlâs’ı karıştıran âfetler kuvvetlidir bu afetlerin kimisi gizli kimisi açıktır diyerek insanları uyarır ikaz ederdi o zamanki iran coğrafyası siyasi bakımdan çatışmalı fakat ilmi yönden medeniyetin zirvesi idi beli bu dönemin iranında Nişabur Bağdat gibi ilmi merkezler ön plana çıkmış iran ilmi ve dini fikri ile islamı temsil eder olmuştu Gazalinin babasıda bu devirde yetişen bağdat şam kudüs mekkeyi bir kuş bir seyyah gibi dolaşan Kuraan mektebine öğrenci yetiştiren sayılı alimlerdendi evleri Tus şehrinde iran Meşhedin Kuzey tarafındaydı verdiği derslerden birinde öğrencilerine tavsiye ettiki ihlasınıza riya karıştırmayın Namaz kılan kimse ibadetinde ne kadar muhlis olursa olsun, şeytan onun kalbine âfetini sokar şeytanın afetlerinden amellerinizi güzelleştirerek korunun gazali doğmadan öncede Nişabur ve Tus İran’ın kadim iki şehri idi ve Gazalinin ailesi Tus şehrinin en saygı duyulan simalarındandı Gazalinin babası Mescidi evi gibi görür mescid ümmetin onurudur diyerek sabah namazı ile yerleri süpürür içini temiz eder cemaate hazırlardı işte böyle bir evde ve mescid düşerse ümmetin onuru düşer diyen bir babanın evlâdı olarak dünyaya gözlerini açtı Gazali Hazretleri


Nişabur dendi mi akla Hayyam ve Attar gelir, Tus dendiğinde de akla İmam Gazali gelir, Firdevsi gelir…Hayyam, dünyanızı süsler ve Attar, ruhunuza hitap eder…
Gazali, ötekine hazırlar sizi…

Bir şehri en güzel edebiyatçıları tanıtır ahiret insanın en kalıcı ve baki şehri olduğuna göre onu amelini güzelleştir. Belki de huşû ve ibadetin güzelliği hususunda sana uyarlar evet hiç şüphesiz her doğum mübarek bir müjdedir diyordu Gazalinin dedesi torununa Amelleri efendimiz Muhammed Mustafaya benzesin diyerek verdiği hâmid  b. muhammed b. ahmed ismi ile evde helvalar pişti yemekler kızartıldı komşular çağırıldı her çocuk doğumunu anne ve babalar böyle mübarek bir bayram havasında kutlarız diyordu Gazalinin babası 5 yaşında oğlunu sünnet ettirdi iranda defler çaldı aşıklar söze geldi davullar güm güm vurdu ve gazali 7 yaşında medreseye başladı Kuraan hafızı olduğu zaman 10 yaşında büyük bir islam alimi olacağının sinyallerini veriyordu Gazalinin babası derece, ince olup kulun nefsini denemesi ve şeytanın hilesine karşı uyanık olmasıdır diyerek deftere şerh düştüğü Kudüsün sembolü Hacı Ümmü ibrahimi hiç unutamayacaktı Ümmü ibrahim elinde baston beli bükük olsada 70 yıldır Mescid-i Aksa’nın kapısında nöbet tutuyor ve filistinin kenan diyarının simgesi olmuş bu yaşlı bey amca 85 yaşındaki Hacı Ümmü 70 yıldır şunu söylüyor Bu mescid ümmetin onurudur” Aksa düşerse ümmetin onuru düşer" diyerek işgalcilere meydan okuyor.


Hallac-ı Mansur’a asılacağı sırada tasavvuf un ne olduğu sorulduğunda, cevap olarak şöyle demiştir: ’Tasavvuf senin nefsindir. Eğer sen onu meşgul etmezsen, o seni meşgul eder!’

Gazalinin daha sonra Ahmet Gazali diye bilinen bir kardeşi daha olup o da kendisi gibi kendini ilme vakfetmişti Gazalinin babasının ismi Muhammed olup iran tus şehrinde iplikçilik işi ile uğraşırdı sabır nedir diye soranlara sabrın hakikati ve kemâli, dinen kötü olan herşeye sabretmek demektir cevabını verir aklına Kudüs halkından muhterem bir zat olan
kalb boş olmaz ve şeytan orada yuva yapar Boş olan bir kalbin şeytandan uzak olduğunu sakın zannetme diyerek ibrahim Amcanın 70 yıllık Mescidi Aksa nöbetini dili döndüğünce anlatmaya çalışırdı Hacı İbrahim kendisinin son sancak olduğuna inanıyor tüm zalimleri kastederek Şeytan hareket halindedir. İnsanın vücudunda kanın dolaştığı gibi dolaşır diyordu yine abdestini alıp her günki gibi Mescidi Aksanın kapısına koşmuştu sanki bir çınar olmuştu son kale düşmeden Mescidi Aksa düşmeyecektir diyordu sakallarına kurban ayağına turab olduğum sessiz ama imanı gür ve sarsılmaz bir nöbet Kudüsün son çınar ağacı Beli bükülmüş, yaşı ilerlemiş bu mübarek adam, "Aksa düşerse ümmetin onuru düşer" diyerek tüm ümmeti Kudüse çağırıyor ki son kale düşmesin işgalci gücler kudüsü kirletmesin evet dedi Gazalinin babası ümmetin yüreği hala diri ve sağ  Kudüs ise yalnız değil!MaaşAllah


Fudayl b. İyaz’a sabır hakkında sorulunca, şöyle dedi: - Sabır Allah’ın kazasına razı olmaktır!Ancak (Allah yolunda) sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir.(Zümer/10)


Gazali zamanındada Haşhaşiler suikastçi birliği ile Haçlılar ise yaptıkları binlerce mezalim ile ümmetin sırtına bıçak saplıyordu Gazali ise Hz. Peygamber buyurmuştur: Allah Teâlâ, boş duran gence buğzeder diyerek boş durmuyor ilim taşıyordu şehir şehir ülke ülke ilim müminin yitiğidir nerede bulursak alırız diyen cemaati müslimin Gazalinin sohbetlerine tebrizden tahrandan iranın her kentinden koşup geliyordu fakat Gazalinin hiç unutamadığı müslüman bir kız vardı küçük bir kız çocuğunun şehadeti ise bir dağ gibi kocaman o devirde Kudüsü işgal edenler müminlerin yüreğinde unutulmaz bir acı bıraktılar hani bir dağa anlatsanız acıyı dağ devrilir bu iman abidesi küçük kız Rajab’ın hikayesi
Ailesi birlikte çıktı Haçlıların karşısına demir silahlar ilk önce ailesini sonrada ucu sivri oklar küçük çocuğu şehit etti Gazali küçük kızın gözünü kapattığı zaman kız ona şöyle seslendi Bil ki musibetlerinden dolayı sabredenlerin ecri, âfiyetle yedikleri nimetten daha büyüktür!’ Küçük kızın iman ile gürleyen Allahu Ekber sesi tüm dünyanın vicdanına kazınmıştı ellerinde selçuklu bayrakları ve dilinde dualar ümmeti islam sancağı ağlıyor Bu acı unutulmayacak diyordu


Sakın dinin üstüne çıkmaya kalkışmayın. Muhakkak ki bu dine meydan okuyan bir kimseyi bu din mağlûp eder.

İhya/Gazali

Gazalinin babasının en güzel özelliği tasvvuf sohbetlerinden hoşlanması Tustaki iplikçi dükkânını gazalinin annesi ile birlikte açması ve gönül tezgâhında iplik dokuma maddelerini kullanarak en güzel tekstil kumaş ve gemiler için halatları birlikte yapmaları idi Gazali ve kardeşi Ahmette babalarının yanında medreseye verilene kadar çırak olarak çalışmışlardır Gazalinin annesi Bismillah diyerek işe başlamadan önce Sabır her yerde güzeldir der Allah’ın yardımıyla olan sabır bekadır. Allah ile olan sabır vefadır dedikten sonra işe başlardı iranın binbir gece masallarına konu olan Hereke halıları hep bu ailenin elinden çıkmaydı Allah’tan uzak olmak onlar için en büyük cefaya eş değerdi Gazali genç yaşta iranın kervanlarına katıldı seyahat notlarında irandan şöyle bahseder Binlerce yıllık tarihiyle İran, etkileyici kültürel çeşitliliğe ve doğal güzelliklere sahiplik yapan bir ülke Antik pers imparatorluğuna selçuklu devletinede bir zamanlar başkentlik yapmıştı kadim şehir bir ata toprağıydı gezdi yazdı aklına bir nakış gibi işledi iran sokaklarını Gazali Hazretleri Şiraz’ın gül bahçelerine her girişinde gazali annesine kız kardeşine gül getirmeyi hiç bir zaman unutmadı iran sadece mimari şaheserleri ile değil Firdevsî, Hafız ve Sadi gibi ünlü şairleri ile bizi ülkeye çağırıyor Gazali her irana gelişinde Safranlı pilav yemeden köyüne dönmezdi


Kısacası sakın hareketlerinden hiç birini hakir görme! Sonra aldatışlarından ve şerlerinden korunamazsın!mükâfatlarını alamazsın.

İhya/Gazali


Gazali ailesi ile birlikte sabah çarşıya çıkar fakat ne zaman işten güçten alın fırsatını bulsa doğru medreseye ilim öğrenimine koşardı annesi her halıya nakış atıp iplik düğümlediği vakit kul, ancak niyetle adım atıp, niyetle geri çekilmelidir. Eğer kalbinde niyet yoksa durmalıdır der yaptığı halıları sergiye yetiştirmesi için Gazaliye teslim edip Allah Tealaya emanet edip birlikte kervana yüklerlerdi halıcılık sanatını insanlara öğreten anne o gün öğrencilere
basiret sahibi kimse, bu şekilde Allah’ın nûruyla gizliliklere, inceliklere dikkat eder diyerek işin inceliklerine dikkat çekti o gün tahrandan tebrizden meşhedden nice öğrenci vardı kervana yetişmesi gerekiyordu halıların Gazalinin babası kervana yükledikten sonra evlat dedi her yola çıkmadan Dünyadan neyi elde edeceğini, ahirette elinden ne kaçıracağını, dünyayı ahirete neden dolayı tercih ettiğini düşünmeden hareket etme!diyerek kervanı gönderdiler Ya Bismillah sonumuz hayır olur inşAllah diyerek kervan Besmele ile yola çıktı alınteri ile nice emek ile işlenen göz nuru halılar şimdi Tahranın halı müzesinde sergileniyor iranın farklı şehirlerinden Gazali ailesinin yetiştirdiği öğrencilerin eli ile dokuyup gönlü ile işlediği binbir çeşit halı sizi tarihi bir yolculuğa çıkaracak

cehaleti bilmemek, öğrenme kapısını tamamen kapatır. Kendisini âlim zanneden kimse nasıl öğrenebilir

İhya/Gazali


Kimisine göre ticaret kervanı kimisine göre ilim kervanı tahrana ulaşmıştı burası iran halkının yüzde 15 inin yaşadığı geniş bir coğrafyaydı iranın diğer önemli Meşhed isfahan ve tebrizdi kervan iranın dağlık bölgelerini yaylakları kışlakları Türk ve Kürt coğtafyasını geçer iken Gazali Kul kıyamet günü hesaba çekilir Ameline afetler karıştığı için ameli batıl olur ve cehennem’i hak eder dedi İranın o meşhur dağları demavend zağros birbir geçiyordu önünden ne kadar heybetli bir görüntüsü vardı bu dağın kervan urmiye gölünde mola verdi mataralar su ile dolduruldu
yolculara serinlik olsun Nefsin dünyadaki nasiplerinin en büyüğü, yemek ve cinsî münasebettir dedi aklına evi geldi gözünü yıldızlara çevirdi bir ses ona senin soyun ve yıldızlar gibi çoğalacak diyordu sanki ilahi bir ses kalbe doğan ilahi bir ilham bir erkek çocuğu dünyaya getirecek adını koyacaksın diyordu ve elini göğe açarak Hz İbrahimin duasını etti Gazali Hazretleri Rabbimiz çocuklarımı evimi dosdoğru namaza ilgi duyar kıl ve onların kalblerini rızıklandır Gazali şirazın en güzel bahçesi olarak bilinen eram bahçelerine uğradı eşi için bu cennet bahçesinden küçük bir çiçek kopardı narenciye ağaçları arasında huzurlu atmosferin tadını çıkarıp duaya durdu yüzlerce bitkiye bakarak Herşeyde; Allah’a yaklaşmak mümkündür dedi

Kendisine ’Ey Ebu Muhammed! Cehaletten daha fena birşey biliyor musun?’ denildiğinde de ’Evet! Kişinin, cehâletini bilmemesi (cehl-i mürekkeb)dir’ karşılığını vermiştir.

İhya/Gazali

Doğacak bebeğin sesini ilk önce anneler duyar sanki bir melek seslenmiş gibi gelir anneye Gazalinin evinde okunan Kuraan ayetleri şu şekilde seslendi mübarek anneye seni üzen ne korkma Tanrı çocuğun sesini duydu kalk ve çocuğu kaldır işte bu ayetler sarsıyordu yürekleri kervan binbir gece masallarındaki gibi binbir şehri dolaştıktan sonra durak yeri olarak Tebrizi seçmişti 15.yy da Karakoyunlular tarafından yapılan gök mescit mimarisi ve zarif çini süslemesi ile İslam’ın Mücevheri" olarak bilinirdi Gazali bir an mavi çinilere hat sanatına takıldı gözü caminin müezzini Allah Teâlâ’ya itaat edilen şeylerin en üstünü ilimdir. İlmin başı da ilmi bilmektir desede aklı evde doğacak çocuktaydı Gazalinin Tebrizin ihtişamlı camisinde müezzin söze devam etti şükre davet etti.Eğer bilmiyorsanız zikir (ilim) ehline sorun diyip Enbiya suresini okuyunca hoca Gazalinin bir türlü aklından gitmeyen evi geldi o sırada ev ana baba günüydü Ve Allah çocukla berabirdi fakat Gazaliye o yol yüzyıllık zaman asırlık gibi geldi ve Ey Mihmandarların Rabbi senin barınak ve tapınakların ne güzeldir diyerek dua etti
Mübarek olanlar gücünü senden alan yolunda olan ve onları kalbinde taşıyanlardır her doğan Allaha emanettir


kötü âlimlere benzerler; zira bu kimseler ilmi öğrendiklerinde yol kesici olurlar. Her biri bir memlekette deccalın vekili olarak harekete geçer. Dünyaya dalarak nefsin hevâsına tabi olurlar takvâdan uzaklaşırlar

İhya/Gazali

Gazalinin duası kabul oldu kervanlarda taşıdığı o güzel iran halıları evleri sarayları bahçeleri doldurdu artık iranı gezerken 7 yaşındaki oğluda yanındaydı ismini hamit koydu ibadetler yerine geldikçe evler bereket ile doluyordu ancak iranda hutbe fatımiler adına okunmaya başladı yıllar geçtikçe tek tanrıya olan inancın ve ibadetinde saflığı bozulmaya başlayacaktı putperestler putlarının tanrı ile insan arasında aracılık yaptığını söyledikçe hubel ve samirinin putları en baş köşeyi işgal etmeye başlamıştı fakat o dönem şirazda Nasır el mülk camii pembe rengi muhteşem manzarası sabah ezanının nurani busesi ile insanları hak dine davet ediyordu günden güne insanların tevhid ve tanrı inancı azaldı ahiret inancı zayıfladı haçlıların haşhaşilerin fatımilerin iran coğrafyasına egemen olduğu yıllarda Şirazın Nasr el Mülk camii insanlara huzur veren bir iran mimarisine sahipti âlim ölür; fakat yaptığı kötülüğün izleri, bin veya ikibin sene dünyaya yayılmış olarak kalır diyen Gazali yapılan zulümleri şu dille anlatır bir bebek daha açlıktan öldü ve Müslümanlara yapılan soykırım sürüyor
saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 65 bin yaralıların sayısının 167 bin e yükseldiği kaydedildi ENKAZ ALTINDA BİNLERCE ÖLÜ Tanrı kutsal olmaktan çıkmış unutulmuş bir hatıra olarak kalmıştı


Benim gayem; o ilimden, hayırlı işlerde yararlanmasını sağlamaktı.Benim amacım cömertlik yapmak ve Allah’ın güzel ahlâklarından biriyle ahlâklanmak idi.

İhya/Gazali

Gazali ilim yolunda hayırlı işlerde yürüdükçe cömerlik yolu ona açılıyor ilim biriktirilecek tek mal vede servettir diyen Gazali Allahın ahlâklandırdığı güzel insanların kervanına katılıyordu ilk sınavı çocuğu hamidi kaybettiği zaman yaşayacaktı fakat ilmi mücadelesine devam etti olağan üstü bir zekâ ve hâfızaya sahipti çocuğunu mezarında ziyaret eden Gazali şöyle diyecektir Allah’a ikram etmek haktır ahlâkların Allah katında en sevimlisi de cömertliktir insanı, Allah’a yaklaştırıcı ibadetlerin en üstünüdür Gazali artık gönül acısı ile Nizamiye medreselerine kabul edilmişti pek çok ilmi eser verdi yeniden bir evladı odumu bilmesekte öğrencilerini evladı gibi gördü pek çok öğrenci yetiştirip baş öğretmen oldu alimlerden pek çok övgü alan Gazaliyi ilk övenlerden biriside iranlı büyük alim Cüveynidir eserini çok beğendiğini, şöyle der Beni sağken mezara gömdün; ölümümü bekleyemez miydin?” Çağdaşı Abdülgāfir el-Fârisî ise “İslâm’ın ve hücceti, din önderlerinin imamı, zekâ ve tabiat itibariyle benzeri görülmemiş bir kişi” diye niteledi Gazaliyi her oğlunun mezarına gidip o mübarek toprağa dokunduğunda Gazali Peygamberimizin erken yaşta ölen çocukları geliyor aklına Allah kavuştursun


Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gazalinin hayatı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gazalinin hayatı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gazalinin hayatı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL