0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
91
Okunma
Mühür, benim için yalnızca bir damga ya da iz değildir; bir anlamın, bir bağlılığın sessiz ifadesidir. Her mühür, bir güvenin sembolüdür ve ben hayatım boyunca güveni her şeyin temeli olarak gördüm. Birine inandığımda, bir söze gönülden bağlandığımda, sanki içimde görünmeyen bir mühür basılır — o an, kalbim o duyguyla mühürlenir.
Tarihte krallar, devletler, büyük insanlar mühürlerini kullanarak sözlerini resmileştirmişler. Benim mührüm ise kelimelerimde, davranışlarımda, verdiğim sözlerdedir. Bazen bir dostluğa, bazen bir sevgiye, bazen de kendi değerlerime mühür vururum. Çünkü benim için mühür, sadece bir onay değil; bir sadakat yemini, bir kararlılık nişanıdır.
Bir mektubun üzerindeki mühür nasıl içindekini koruyorsa, ben de kalbimin mühürlediği duyguları kimseyle kolayca paylaşmam. Bazı anılar vardır, sadece benim içimde saklıdır; onların mührünü kimse kıramaz. Herkesin bir gizli dünyası vardır, benimkini koruyan da işte o görünmez mühürdür.
Bazen düşünüyorum: Hayat, ardında sayısız mühür bıraktığımız uzun bir yol gibi… Kimi kararlarımı mühürledim, kimilerinden iz kalmadı. Ama en kalıcı olanlar, sevgiyle, inançla ve içtenlikle atılan mühürlerdi. Çünkü zaman silse bile, kalbin mühürlediği hiçbir şey kaybolmaz.
Benim için mühür, güvenin, bağlılığın ve samimiyetin sessiz dilidir. Ve biliyorum ki, bir gün herkesin kendi mühürüyle tanınacağı bir an gelir; o mühür, ne altınla ne mürekkeple yapılır — sadece insanın içtenliğiyle…