0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
90
Okunma
HAREKET VE ZAMAN ALGIMIZ
Modern fiziğe göre, zaman ile hareket birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.
Einstein’ın Görelilik Teorisi der ki:
Zaman, hareket (veya hız) olmadan tanımlanamaz; çünkü zaman, değişimle ölçülür.
Hareket, bir cismin konumunun zamanla değişmesidir.
Eğer hiçbir şey değişmiyorsa (yani mutlak hareketsizlik varsa),
“zaman geçti” demenin de anlamı kalmaz.
Evrenin her yerinde atomlar titreşir, parçacıklar salınır, enerji devinir.
Bu yüzden fiziksel olarak tam hareketsizlik mümkün değildir.
Ama farz edelim ki evrende tüm hareket dursa, atomlar bile durgun hale gelse,
o zaman zamanın da akışı durur çünkü ölçülecek hiçbir değişim kalmaz.
Yani fizik diliyle:
“Hareket biterse zaman da tanımsız hale gelir.”
Ehl-i Sünnet âlimleri (özellikle Eş’arî ve Mâturîdî ekolleri) der ki:
“Allah ezelîdir; O’nun varlığının öncesi ve sonrası yoktur.
O’nun için zaman ve mekân geçerli değildir.
Çünkü zaman, yaratılmış varlıkların bir özelliğidir.”
Dolayısıyla:
Allah’ın zatında hareket düşünülemez.
Çünkü hareket, bir hâlden başka bir hâle geçiştir;
bu da değişimi gerektirir.
Değişim ise yaratılmış olmayı (hadis olmayı) gösterir.
Allah ise kadim, yani ezelî ve ebedîdir değişmez.
Hareket dediğimiz şey atomların dönmesi, yıldızların dönmesi, kalbin atması, nefes alıp verme aslında Allah’ın yaratma fiilinin devam etmesidir.
Biz bu sürekli yaratışı “zamanın akışı” olarak hissederiz.
Eğer hareket tamamen durursa, yani hiçbir şey değişmez hâle gelse, aslında bizim algımız (idrakimiz) zamanı anlayamaz olur.
Ama Allah’ın “yaratma” fiili hiç durmadığı için, zaman da hakikatte durmaz.
Yani:
Hareket, Allah’ın “Ol!” demesinin yansımasıdır.
Zaman ise bu “Ol”un yankısıdır.
Bizim idrakimiz olmasa bile, o yaratış sürer.
“O, her an bir yaratış içindedir.” (Rahman, 55/29)
Bu ayet, Allah’ın yaratma fiilinin kesintisiz olduğunu bildirir.
Yani Hakk, bir defa yaratıp çekilmez; her an, her nefeste, her zerrede “yeniden yaratma” tecellisi sürer.
Bunu tasavvuf büyükleri şöyle açıklamıştır:
İbn Arabî der ki: “Zaman, Hakk’ın her an yeniden var etme fiilinin ölçüsüdür.”
Yani zaman dediğimiz şey aslında Allah’ın yaratma eyleminin ardışık izidir.
İmam Rabbânî ise şöyle buyurur: “Hareket durmaz, çünkü Hakk’ın fiilleri durmaz. Fiil durursa, mahlûkat yok olur.”
Allah hay’dır;kayyumdur…
Mevlânâ da aynı manayı şiirle anlatır:
“Her nefes yeni bir can gelir âleme,
sen onu ‘zaman’ sanırsın…”
Yani “hareketin bitmesi” aslında yaratılışın kesilmesi anlamına gelir ki bu mümkün değildir.
Sadece insan idraki sınırlı olduğu için, bazen bu akışı durağanlık zanneder.
Özetle:
Hareket = Hakk’ın tecellisi
Zaman = Bu tecellinin algılanışı
İdrak = Bu tecelliyi fark eden aynadır
Ayna kararırsa, tecelli yine sürer…